HENDEK, Tarık YEL
HENDEK
Güneydoğu’da hendekler kazılarak, özerklik / özyönetim ilan edilmesi, çok yanlış…
Bir hukuk devletinde, zorla, kanla ve silahla bir hak alınamaz. Yok böyle bir demokrasi biçimi..! O zaman hakkının olduğunu söyleyen her azınlık, alsın eline silahı çıksın dağa, polise ve askere silah sıksın. 30 yıldan beri, terör var. Artık bu terör zihniyetinin, bitmesi lazım. Eskiden cahillik vardı. Şimdi durum farklı… Her yerde okullar, her şehirde üniversiteler var.
Daha da dağ zihniyeti olur mu… Hendek mantığı olur mu ? Artık kafalara, demokrasi kılıcı yerleşmesi gerekmez mi ? Nedir bu taş devri mantığı, anlamış değilim… Haydi Terörün dağdaki yöneticilerinin, kafaları eski kaldı. Peki HDP’li vekiller, nasıl bu eski zihniyette olurlar… Sonuçta okumuşsun, belli bir kültürün var. Konuşma üslupun güzel, aydın’sın diye… Kürt halkı, dil ve diğer haklarımı, bunlar alır diyerek, 80 milletvekilini meclise göndermiş…
HDP’ li vekillerde, kendi toplumlarının mesajını, doğru analiz yaparak, meclis siyaset yolunda gitmeleri gerekiyor.
Zaten benim Kürt kardeşim, çatışma ile hakların alınacağını inansaydı, HDP diye bir parti olmazdı. Oyunu vermezdi. HDP bu gerçeği göremedi, daha da göremiyor. Kürt halkının hakları, demokrasi kuralları içinde, elde edilirse edilir. Kürt halkı, bu yüzden HDP’ yi parlamento’ ya soktu.
Ama HDP ısrarla dağ siyasetini güdüyor. Peki adama sormazlar mı, senin o zaman ne işin var meclis’ te diye…
Bir bakıyorsun HDP’li parti yöneticileri ve belediye başkanları, biz özerklik istiyoruz, naraları ile… Ortak sahip olduğumuz toprakların bir kısmı için, bizim diyorlar. Eline silah al, hendek’ ler kaz, barikatlar ve bomba tuzakları kur… Özerklik ilan et…
Bu işler böyle oluyorsa, o zaman Karadeniz’de yaşayan laz halkımızda baya azınlıkta…O zaman onlarda, yaşadıkları bölgeleri sahiplensinler, biz de özerklik ilan ediyoruz desinler…
Çok yanlış bir durum… Türk-Kürt kardeştir. Kız aldık, verdik. Artık bir harman olduk. Tırnak, etten ayrılmaz artık. Güneydoğu’ da 2015’ de sokağa çıkma yasağı kondu ise ve 2016’da devam ediyorsa, bu HDP siyasetinin sonucu… Evet 90’ lı yıllarda da, sokağa çıkma yasağı vardı ama, o yıllarda cahillik çoktu. HDP’li vekiller, bu yüzyılın düşünceleri ile, farklılıklarını göstermeleri lazım. Ama bu duruma bakılırsa… Anlaşılıyor ki, beyin olarak bir adım ileriye gidememişler.
Hendek kazıldı ne oldu… Güneydoğu halkımız, aç kaldı. Çocuklar korku içinde, çatışmanın ortasında, ölüm tehlikesi yaşıyorlar. 200 bine yakın, Kürt halkımız göç etmek zorunda kaldı.
Özerklik isteniyorda, acaba neden Kürt halkına sorulmuyor. Bunu HDP, bir sormalı… Referandum yapmalı..! 15-20 milyon Kürt kardeşimiz, eğer ki özerklik isteseydi, bugün bir Irak ve Suriye olmuştuk.
Küçük bir azınlık, özyönetim istiyor diye, bu düşünce tüm Kürt halkına mal edilemez. Çoğul Kürt halkımız, hayatından mutlu ve huzurlu. Dış güçler ve sermaye odakları, ülkemiz bölünsün diye, HDP ve saf Kürt halkımızı kandırma kulvarında… Özellikle HDP’li vekiller, bu hendek ve dağ siyasetini izlemekle, çok yanlış bir yola girdiler..! Bunun farkına varmaları, acilen bu yanlış yoldan ayrılıp, kendilerinin arkasında olan Kürt kardeşlerimizi, demokrasi yoluna sokmaları gerekir.
Milletimiz, bu kardeş kanı, ivedi olarak dursun istiyor… Çünkü her tarafın canı yanıyor. Ezelden beri süregelen, birlikteliğimizi bozmak isteyen şerefsizler, on binlerce vatandaşımızın ölmesine sebep oldular. Ölüm ağıt’ları bitsin, analar ağlamasın artık…
Sorun dil’ se başka haklar ise, meclis’te demokrasi sisteminde konuşulsun, söylensin…Buna kimsenin itirazı olamaz.
Vatan’ımız çok büyük, topraklarımız geniş geniş… Herkese yeter. Şurası bir gerçek ki, etrafımız ateş çemberi iken, neden güçlerimizi bölelim ki…
Akıllı ve mantıklı olmak, tek vücut olmamızı sağlar. Bölünmek, düşmanlarımızın gücünü artırır. Güneydoğu’da pekala pilot şehirler oluşturulur. Kürt halkımızın bir kısmı ve isteyenler, kurulacak kürt’çe okullara gidebilir, buralarda hayatlarını idame ettirebilir. Ama bu gibi yaşamsal istekler, meclis’te demokrasi ve siyaset ortamında olmalı…
Şurası bir gerçek ki, Güneydoğu’da Kürt halkımız, kanın ve çatışmanın, kesinlikle durmasını istiyor. Biliyor ki, kanla hiç bir sorun halledilmez. Bölge halkı esnafı, işyerini açamıyor, evinde esir hayatı yaşıyor. Anlaşıldı ki, hendek çare değil, daha büyük çözümsüzlük getirdi.
Bir de çare komşu Devlet’ler değil… Komşularımız tabi ki, bizim ayrılmamızı isterler. Çünkü güçlü bir Türkiye, onlar için yıkılmaz bir sur…
Bakın Rusya’ya, 1 tane uçağı düşürüldü diye, 2 tane pilotu öldü diye, nerdeyse savaş açacak bize… Peki biz, 40.000 şehit verdik teröre… Daha da Devlet’imiz, demokrasi yolundan ayrılmıyor. Kimseyi idam etmiyor, hala da af yolunda birleşelim, kardeşliğimize devam edelim diyor. Türk Devlet’i kadar, dünyada barışsal bir başka Devlet yok… Buna herkes inansın gerçekten..! Zaten her şey ortada…
Bizim bizden başka dostumuz yok…Hendek’ler sadece dediğim gibi, hayatımıza ölümler getirdi. Kardeşiz bu topraklarda… Özerklik/Özyönetim, dil ve başka hak ve istekler istemek, normaldir, olabilir. Ama demokrasi kuralları içinde..! silah ve hendek’lerle değil…