04 Ekim 2012 Perşembe, 20:49

Suriye tezkeresinin Meclis’ten geçmesinin ardından Başbakan Erdoğan ilk açıklamayı yaptı. Erdoğan’ın konuşması sadece Türkiye’de değil tüm dünyada merakla bekleniyordu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı 1. Yardımcısı Muhammed Rıza Rahimi ile görüşme sonrası ortak basın toplantısı düzenliyor. Başbakan Erdoğan dün Suriye tarafından atılan ve Akçakale’ye düşerek 5 kişinin ölümüne neden olan top mermisyle ilgili olarak açıklamalarda bulundu. Suriye’nin ilk saldırının bu olmadığını belirten Erdoğan, “Onlarda herhangi bir can kaybı olmaması, bir tanesi hariç diğerlerinin boş alana düşmesi sebebiyle can kaybı olmadı, binalarda tahribatlar meydana geldi. Ama bu arda arada gelen top mermileri sebebiyle Akçakale’de, o bölgede vatandaşlarımızı taşımak zorunda kaldık. Ve biz bunlara sabırla göğüs gerdik” diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı 1. Yardımcısı Muhammed Rıza Rahimi ile yaptığı görüşme sonrası ortak basın toplantısında açıklamalarda bulunuyor. Akçakale’ye dün düşen top mermisinin Suriye’nin ilk saldırının bu olmadığını belirten Erdoğan şöyle konuştu:

“Dün Akçakale’de hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet diliyorum. Dün Akçakale’de yaşanan olayı bir ülkede yaşanan olayın, sınır ötesinide etkilemesi gibi sıradan bir olay gibi teyakki edemeyiz. Dün akşam yoğun bir çalışma ve değelendirme ile gerek Genel Kurmay Başkanımız, Dışişleri Bakanım, İçişleri Bakanım, müşteşar yardımcılarım ile geç saatlere kadar çalışmalarımız sürsdürüdük. Bu provakosyona, olayın hemen arkasından, misilleme ile kaşılık verilmiş, belirli hedefelerin vurulması noktasına gidilmiştir. Şunu özet olarak ifade etmek istiyorum; bilinmesinde fayda var… Suriye tarafında ülkemize yapılan bu saldırı ilk değildir. Daha önce yedi kez aynı şekilde bu tür saldırılar oldu. Onlarda herhangi bir can kaybı olmaması, bir tanesi hariç diğerlerinin boş alana düşmesi sebebiyle can kaybı olmadı, binalarda tahribatlar meydana geldi. Ama bu arda arada gelen top mermileri sebebiyle Akçakale’de, o bölgede vatandaşlarımızı taşımak zorunda kaldık. Ve biz bunlara sabırla göğüs gerdik. Verdiğimiz notaya rağmen Suriye geri adım atmadı ve basit bir bahanesi vardı. O bahanede şu; “Biz bunu asilere karşı yapıyoruz.” Tabi ülkesinde bir direniş mücadelesi veren muhalif güçler var. Suriye rejimi bunu asiler olarak değerlendirmiş olabilir. Bizimde bakışımız daha farklı olabilir. Nitekim biz Suriye rejiminin baktığı gibi bakmıyoruz. Onlara mazlum olarak bakıyoruz, mağdur olarak bakıyoruz. Çünkü 30 bin insanın öldürüldüğü bir ülkede, sadece bizim ülkemizde 100 bin sığınmacı var. Bir okadar Lübnan’da var, daha fazlası Ürdün’de var. 2,5 milyonda ülke içinde kendi velerinden, yurtlarında çıkmış göçmen durumda olanlar var. Bütün bu tabloya karşı, dün atılan top mermisi 5 tane vatandaşımızın ölümüne sebep oldu. 1 ağır 2 polisimiz dahil vatandaşımız yaralıdır. onlarada Allahtan şifalar diliyorum.”

BÖLGEDE BARIŞ İSTİYORUZ

Bölgede barış istediklerini belirten Erdoğan, “Türkiye olarak bizler bu bölgede, sadece ve sadece barış istiyoruz. Bizim derdimiz bu. Bizim asla savaş çıkarmak gibi bir derdimiz olamaz. Savaşın getirdiği neticeler Irak’ta ortadadır, Afganistanda ortadadır ve şu kısa sürede Suriye’de 1,5 yıl içindeki bedel ortadadır” dedi.

Başbakan Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı 1. Yardımcısı Muhammed Rıza Rahimi ile düzenlediği ortak basın toplantısında Akçakale’ye düşen top mermisi olayı sonrasında yaşananları değerlendirdi. Saldırı sonrası yüğun bir çalışma yaptıklarını belirten Erdoğan şunları söyledi:

“Yoğun bir şekilde önce biz uluslarası hukukta yerimizi güçlendirmek için başta dışişleri bakanım olmak üzere bütün görevli arkadaşlarımız yoğun bir şekilde çalışmalarını sürdürüdüler. Gerek Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, Güvenlik Konseyi’nin daimi ve geçici üyeleri olmak üzere hepsi arandı. Bunu yanında Birlşemiş Milletler ve Arap Liginin özel temsilcisi olan Rahmi aynı şekilde arandı, kendisi ile defalarca görüşmeler yapıldı. Bu arada NATo Genel Sekreteri arandı. Kendileri olağan üstü, NATO Büyükelçileri toplantıya çağırıldı. Biz bu toplantıdan kendilerine göndermiş olduğumuz bu tür bir metin bekliyoruduk ve bu metinde NATO’dan aynı şekilde oy birliği ile geçti. Biz Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ninde süratle bir adım atmasını istdedik. Onlarda çalışmalarını sürdürüyorlar. Bu saldırıları kınamaları noktasında, görüşülen her ülke bu saldırıyı şiddetle kınamıştır, kınamayada devam etmektedirler. Bizde bu süreci bu şekilde devam ettiriyoruz.”

“SADECE BARIŞ İSTİYORUZ”

Bölgede bir savaş barış istediklerini vurgulayan Erdoğan, Türkiye’nin sınırlarını koruyabilecek güce sahip olduğunu belirterek şöyle konuştu:

“Türkiye olarak bizler bu bölgede, sadece ve sadece barış istiyoruz. Bizim derdimiz bu. Bizim asla savaş çıkarmak gibi bir derdimiz olamaz. Savaşın getirdiği neticeler Irak’ta ortadadır, Afganistanda ortadadır ve şu kısa sürede Suriye’de 1,5 yıl içindeki bedel ortadadır. Buna bizim zaten evet dememiz mümkün değil. Biz bu işin süratle durdurulmasını istiyoruz. Çok açık, net söylüyorum, Rahimi kardeşim’de söyledim. Şahsımın, tüm teşkilattaki arkadaşlarım, hepsinin; şu anda bizim yüreklerimiz yanıyor, ciğerimiz dağlanıyor. Çünkü burada bu insanların bu şekilde öldürülmesine, bir müslümanın, bir müslüman kardeşini bu şekilde katletmesine tahammül edemeyiz. Bu bir zulümdür ve zalimlerin yanında yer alamayız. Bu konudaki tutumumuz asla değişmeyecektirç. Ancak Türkiye Cumhuriyeti, vatandaşlarını ve sınırılarını korumaya muktedir bir devlettir. Hiç kimse, hiçbir ülkede bizim bu husudaki kararlılığımız test etmeye kalkmasın. Bütün bu olaylardan sonrada, bugün bir tane top mermiside Hatay, Altınözü’ne düştü. Bir taraftan, “kazaen oldu” deniliyor, öbür taraftan, bugün yine aynı şey oluyor. Bu nasıl kazadır. Bir kere kaza, iki kere kaza, üç kaza, dört kaza, beş kaza, altı kaza, yedi kaza, sekiz kaza… Nasıl oluyor bu kadar? Onun için biz tüm dostlarımızzıda bu konuda hassas olmaya davet ediyoruz. Mecliste bu sabaha kabul edilen yetki tezkeresinin esas amacıda, caydırıcılığımız tahkimdir. Malumunuz savaş ve çatışmaları engelemenin en önemli araçlarında biride, etkin caydırıcılıktır. İşte, TBMM içerisinde bu teskereyi destekleyenler olmuştur, birde bu teskerenin karşısında direnenler olmuştur. Ama bu teskerenin karşısında direneneler, tarihe bunun hesabını veremeyeceklerdir. Bizde, halkımıza, meydanlarda, bu teskereye karşı direneleri çok açık, net anlatacağız.”

“ENDİŞE VERİCİDİR”

Suriye’deki gelişmelerin bölgedeki barışı tehdit eder hale geldiğine dikkat çekerek, şunları kaydetti:

“Suriye’de ki krizin bölgesel barış ve güvenliğide açıkça tehdit eder hale gelmesi hiç kuşkusuz endişe vericidir. Bunun nasıl çözüleceği konusunda da İran ile müşterek çalışmalar içerisindeyiz. Bu çalışmaları daha da yoğunlaştırmak sureti ile ne gibi adımlar atacağımzı noktasında, ben Dışişleri Bakanımı zaten talimatlandırdım. Aynı şekilde İran kendi dışişleri bakanının talimatlandırmış durumda. Dışişleri bakanlarımızın kendi aralarında zaten bu konu ile ilgili görüşmelei devam ediyor. Bundan sonrada bu şekilde bunun farklı bir yolda devam edeceği kanaatindeyim. Fakat bizim süratle buradan bir netice çıkarmamız, çok çok büyük önem arz ediyor.”

ENERJİ KONUSU

Enerji konusundaki görüşmelerin yoğun bir şekilde devam ettiğini dile getiren Başbakan Erdoğan, “Bugün yaptığımız bu yoğun, karşılıklı toplantılarımızda, bakan arkadaşlarımız, bakanların dışında onların sektörel bazda karşılıklı olarak yaptıkları görüşmeler var. Bunlar yarında devam edecek. Bu şekilde, Türkiye-İran arasındaki heyetler arası görüşmeyide inşallah en derin şekilde, neticelendireceğiz. Enerji konusunda da değerli kardeşimle biraz sonra akşam yemeğinde görüşmelerimizi devam ettireceğiz. Temeni ediyorum o konuda da önemli neticeler istihsar elde edeceğiz” diye konuştu.

30 MİLYAR DOLARI YAKALAYALIM

Başbakan Erdoğan, “Türkiye ve İran’ın 2010 yılındaki görüşmelerde koyulan hedeflere doğru hızla ilerliyor. 2011’de 16.5 milyar dolara, yaklaşık rakamlar veriyorum, ulaştık. Bu yıl ise bu rakamın yaklaşık şöyle 1.5 yıl içerisinde, bu gidişle 30 milyar doları yakalayalım iradesini, birlikte Rahimi kardeşimizle koymuş bulunuyoruz” dedi.

Başbakan Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı 1. Yardımcısı Rahimi ile görüşme sonrası düzenlenen ortak basın toplantısında İran’la ticaret ilişkilerini değerlendirdi. Erdoğan, İran’la ticaret hacminin geliştiğini vurgularken, 30 milyar doları hedeflediklerini söyledi. Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan konuşmasında şunları kaydetti:

“Türkiye ile İran arasındaki ticaret hacmini, gelecek yıl sonuna kadar yıllık 30 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Yaklaşık 150 milyon nüfusa sahip Türkiye ve İran bunu başarır. Altyapı bu işe müsait, yeter ki irade beyanının karşısındakarşılıklı olarak duralı. Rahimi ile gerek baş başa, gerekse heyetler arası görüşmelerde,Türkiye-İran ilişkilerinin özelikle 2010-2011 ve bu yıl gelmiş olduğu noktayı değerlendirme fırsatı bulduk. Türkiye ve İran’ın 2010 yılındaki görüşmelerde koyulan hedeflere doğru hızla ilerliyor. 2011’de 16.5 milyar dolara, yaklaşık rakamlar veriyorum, ulaştık. Bu yıl ise bu rakamın yaklaşık şöyle 1.5 yıl içerisinde, bu gidişle 30 milyar doları yakalayalım iradesini, birlikte Rahimi kardeşimizle koymuş bulunuyoruz. Benolaya, bu ekonomik aramızdaki ilişkilerle girerken, atılan bu adımlarda da geçen yıllardaki aleyhimize olan dış ticaret açığının da süratle dengelenmesi noktasında her türlü adımı da atma noktasında Rahimi kardeşimden teyidi almış olduk. Çalışmalarımızı, aramızdaki ürünlerin satışı noktasındaki kalemleri ki bunlar yaklaşık 240 kalem bir mal söz konusu, ürün söz konusu ve bu ürünler noktasında da arkadaşlarımız, 25 ürün var ki bunlar ağırlıklı sanayi ürünü bunlar konusunda da çalışmaları sürdürecekler, inşallah yarın bunu da nihayete erdirecekler.İki komşu ülkeyiz ve derin tarihi birlikteliğimiz var, bunu bu süreç içinde de kararlı bir şekilde sürdüreceğiz.”

RAHİMİ: BİZ TÜRKİYE’NİN BÜTÜN KONULARDA YANINDAYIZ

İran Cumhurbaşkanı 1. Yardımcısı Rahimi ise, bir gazetecinin, “İran Suriye’nin yanında mı yoksa Türkiye’nin yanında mı?” şeklindeki sorusuna, “Biz Türkiye’nin bütün konularda yanındayız. Bazı zamanlarda siyasi görüş farklılıkları çıksa da, bu ayrılıklar zaten bir ev içerisinde de olabilir” dedi.

Erdoğan- Rahimi görüşmesi sonra yapılan ortak basın toplantısında, Rahimi Suriye krizinde Suriye’nin mi yoksa Türkiye’nin mi yanında olduklarına dair sorulan soru üzerine şunları kaydetti:

“Tarihte adı şanı olan bir milletir Türkler. Biz batıda böyle bir komşuya sahip olmatan, yani Türkiye’ye sahip olmaktan onur duyuyoruz. İran ve Türkiye kültür ve medeniyet sahibi iki ülkedir. Her nerede birlikte olduysalarda, işleri bir kuvvet ve kudret içinde olmuştur. Sayın Erdoğan’a ve bütün aziz Türk halkına meydana gelen müessif olaydan dolayı baş sağlığı dilemek istiyorum. Bir anne ile onun 3-4 çocuğunun ölümü nedeniyle başsağlığı diliyorum. Her nerede şiddet yüzünden kan dökülüyorsa ve yasa dışı yollarla kan dökülüyorsa, bunu kınıyoruz. Şiddet içeren hiç bir işi doğru kabul etmiyoruz, özelliklede İran millleti olarak. Biz semavi öğretiler doğrultusunda Kur-An ile bir insanı dürültmenin, bütün insanlığı diriltmek olduğuna inanıyoruz. Bir insanın ölmesinide bütün insanlığın ölmesi gibi görüyoruz. Bu Kur-an’ın açık bir ayetidir.”

“ERDOĞAN VE AHMEDİNEJAD LİDERLİĞİNDE GERÇEKLEŞMİŞTİR”

Erdoğan ve Rahimi konuşmaları sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, “İran ile karşılıklı alışveriş için ne tür ilişkiler içine girmeyi düşünüyosunuz? Bu ilişkiler için ne tür görüşleriniz var?” şeklindeki soruya, Rahimi, “İran-Türkiye ticaret ilişkisinin dinamizmi çok yüksektir. Gaz alışverişi konusunda bugün bunu ele alacağız. Gerçekten bir dinamik ticari ilişkimiz vardır. Bu Erdoğan ve Ahmedinejad liderliğinde gerçekleşmiştir” dedi. Başbaakn Erdoğan ise “Önümüzdeki yıl sonuna kadar 30 milyar doların üzerine çıkmayı planlıyoruz. Yaklaşık 250 milyon nüfuslu İran-Türkiye bunu başarır. yeterki bu irade devam etsin” şeklinde cevap verdi.

“İran Suriye’nin yanında mı yoksa Türkiye’nin yanında mı?” şekinde sorulan soruya ise Rahimi şöyle cevap verdi:

“Bu sizin görüşünüz. Biz şiddetle birlikte olan her türlü eylemi kınıyoruz. Her türlü girişimleri kınıyoruz. Irak’ta Pakistan’da ve başka yerlerde gördüğünüz zorba şiddetleri kınıyoruz. Biz Türkiye’nin bütün konularda yanındayız. Bazı zamanlarda siyasi görüş farklılıkları çıksa da, bu ayrılıklar zaten bir ev içerisinde de olabilir. Biz Türkiye ile komşu olmaktan onur duyuyoruz. Türkiye’nin her zaman yanındayız. Bugün Başbakan bize, “ciğerim yanıyor” dedi. Biz de dünyanın her yerindeki ölümler için “ciğerimiz yanıyor” dedik.”

DHA

Kaynak : http://www.haber3.com/erdogan-bizi-test-etmeye-kalkmasinlar–1541647h.htm#ixzz28MhygaUy

Wordpress Haber Teması Tasarım ve Programlama: Bilgin