Nilhan TURAN yazdı OTİZM; SEVGİ, SABIR, EĞİTİM ve EĞİTİM..
OTİZM; SEVGİ, SABIR, EĞİTİM, EĞİTİM ve EĞİTİM..
Bu genç adam benim canım oğlum, ilk gözümün ağrısı 29 yaşında ve % 90 OTİZMLİ… Ben, oğlumun otizmi yaşadığını anladığımda 2 yaşında Dünya yakışıklısı muhteşem bir bebekti, hatta fotoğrafı dönemin bir bebek dergisine kapak olmuştu. Zaten ilginçtir ki, OTİZMLİ bireylerde Allah vergisi farklı bir ışık, farklı bir tılsım ve güzellik vardır. 1990’lı yıllarda Otizmi tanıyan bilen o kadar az insan hatta uzman doktor vardı ki, hele de eğitimci yok denecek kadar azdı hatta yoktu. Oğlumun yaşı kadar mücadelem ve emeğim vardır OTİZM Dünyasına bilenler iyi bilir. Dernek başkanlığı, vakıf oluşumları, TOM Türkiye Otizm Meclisi kurucu üyeliği, Otizm Eylem Planını oluşturan beyin takımında bizzat bulunarak günlerce kafa patlatıp OTİZM adına bir eylem planı hazırlayan otizmin alfabesini eylem planına kazıyan ilk ekipte çalıştım. Otizmin insanı nasıl yıpratan bir gelişimsel bozukluk olduğunu ve yüzlerce çeşit otizm tipi ile her bireyin ve ailesinin birbirine benzer ama farklı form ve düzeylerde sorunlarla baş etmek zorunda kaldığını, OTİZMİN çaresinin ise koşulsuz SEVGİ, SABIR, EĞİTİM, EĞİTİM ve EĞİTİM olduğunu biliyor ve tekrar altını Otizm 2 Nisan farkındalık gününde çizmek istiyorum.
Çok koşturdum, çok… Basın çalışanı bir anne olarak konunun uzmanlarıyla radyo TV de programlar yaptım toplumu bilgilendirmek ve kendimi daha donanımlı kılmak için araştırıp uygulamadığım şey kalmadı sonra TV ve radyolarda, meslek örgütlerinin programlarında bu sefer ben konuk oldum, yaşadıklarımı tecrübelerimi, önerilerimi paylaştım toplumla.
Yıllar koşturmaca içerisinde hızla akıp gitti küçük prensim kocaman adam oldu sorunları da büyüdü, annesi de yoruldu. Ben pes ederek dernek başkanlık görevimi olağanüstü genel kurul ile kader arkadaşlarımdan birine devrettim. Kader arkadaşlarım sahalarda, ben ise OTİZMLİ BİREYLER için eğitim alanındaki boşluğa özellikle özel eğitimci öğretmen sıkıntılarına, toplum içinde OTİZMLİ bireyler için daha çok anlayış, empati ve hoşgörü adına farkındalık çalışma ve çabalarına bireysel katkı sunmaya devam ediyorum. Bilgi ve tecrübelerimle OTİZM ile yeni tanışan ailelere destek olmaya, onlara rehberlik etmeye yaşadıkları şoku çarçabuk üzerlerinden atmalarına doğru, yoğun eğitim ile koşulsuz sevgi ve sabra yönlendirmeye yardım isteyenler için devam ediyorum.. Otizmi yaşayan her aileye yoğun sabır dileklerimle yine buruk bir 2 Nisan’ı, geçtiğimiz 2 Nisan dan çok da mesafe kat etmeksizin idrak ediyoruz ülkemizde.. Kaderdaşlarıma rabbim sabırlar güç ve kuvvet vermeye devam etsin hem de ömürleri boyunca..
Ahh be oğlum, canım oğlum OTİZMİ yaşamaktasın, yaşatmaktasın hala en deli ve ağır haliyle.. Biz de isterdik yaşamı en dolu yaşayacağın bu yaşlarda iş güç sahibi olmanı, aşık olmanı hatta evliliği, babalığı yaşamanı.. Biz yaşlandığımızda bize destek olup yanımızda arkamızda durmanı.. Ama hala bir annenin evladına asla etmeyeceği dualarımla diyorum ki Allah arkamıza bırakmasın seni, bırakırsa bile namert, kötü niyetli insanların örselemesinden korusun seni… Can oğlum, canım oğlum, melek oğlum…