Yurttaş olmak

Yurttaş olmak
Eskiler bilir, vatandaşlık tabiri kullanılmaya başlanmadan önce YURTTAŞ tabiri vardı. Bir ince zekâ sahibi, bu tabiri kullanarak, bu toprakları kendine yurt edinmiş herkesi yurttaşlık şemsiyesi altında birlik etmiş.
Türk, Kürt, Arap, Abaza, Adige, Avar, Gürcü, Laz, Boşnak, Pomak, Roman ve daha birçok etnik kökenden olanlar ve de Musevi dininden olanlarla Hıristiyanlar, bir ideal uğruna ve vatan sahibi olabilmek için beraber olmuşlar. Hepsi ortak yurt sahibi anlamında YURTTAŞ olmuş.
Bu yurttaşlık bilincinin mayasını çalanı dünya takdir etmiş. Beğenmeyenler olsa da maya çalınmış. Mayayı çalana da bu millet ATATÜRK adını vermiş. Adı Türkiye olarak ilan edilmiş bir ülkenin yurttaşlarının atası olmuş.
Tarih boyu, devlet kurma yeteneğine sahip milletimiz, yine tarih boyu bütün farklılıkların hakkını savunarak eşit muamele etmiş. Dünya milletlerinden birçoğu günümüzde dahi eziyetler yapıp, türlü baskılar uygularken, Türk milletinin varlığını müdafaa etmekten başka ve savaş halleri dışında hiçbir kavime veya dine hor baktığı olmamış.
Muhakkak kurulmuş bir devleti tahrip etmek isteyenlere, bölüp parçalamak isteyenlere, diğer tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi gereken yapılmış.
En eski tarihlerden beri bu böyle olmuş, kendini korumak için yakın tarihte Osmanlı’daki isyanların nasıl bastırıldığı, yeni kurulan Cumhuriyetimizin ayakta kalması için isyan çıkaranlarla yapılan mücadeleler malum.
Günümüzde yine kargaşalar ve bölünme istekleri var. Dünyanın başka ülkelerinde ve de en yakın komşularımızda kan ve gözyaşı yine var. Ülkelerini zorbalıkla yönetenler, hak ettiklerini buluyor ama kendi halinde yaşamını sürdüren halklar, bu zulümleri hiç hak etmiyor.
Komşularımızda olduğu gibi zulüm eden iktidar sahipleri ülkemizde olmamışken ve hepimiz yurttaşken, yeni adıyla vatandaşlık gibi bir eşitliğe sahipken, maalesef ayrışmalar yaşıyoruz.
Bu ayrışmalardan bu topraklarda yaşayan bizlerin karlı çıkmayacağını anlatmaktan başka bir çare yok. İsteklerin sınırı olmaz. Bu isteklerin neticesinde vatan bütünlüğü tehlikeye girerse, istek sahipleri, ortada taleplerine muhatap bulamayacakları gibi, huzurla yaşanacak hür bir ülkeleri de olmayacak.
Benim zamanımda okullarda yurttaşlık dersi vardı, yurttaş olmanın koşullarını öğrenirdik. Yurttaş olmayı sevmeyi öğrenirdik. Günümüzde bize yurttaş olmayı sevdirecek atamız olmasa da Nutuk’ta söylediği bu sözü hatırlayıp düşünelim.
‘YURTTAŞLARIM, AZ ZAMANDA ÇOK VE BÜYÜK İŞLER YAPTIK, BUNDAKİ MUVAFFAKİYETİ, MİLLETİN BİR VE BERABER OLARAK AZİMKÂRANE YÜRÜMESİNE BORÇLUYUZ.
Cengiz Savaşeri

Exit mobile version