YASAKLARDA BİR TAT VAR/Nilhan KIRDI yazdı
Seçimler kapıya dayandı. Siyasetin suyu öyle bir ısındı ki, önce twiter, sonra youtube mahkeme kararı olmadan, idari kararla kapatıldı. Biliyorsunuz ki, 17 Aralık’tan sonra Twiter ve youtube yolsuzlukla ilgili tapelerden sonra kapandı. Facebook unda yasaklanması söz konusu olabilecekse de facebook’un daha masum olduğu söyleniyor yani daha az tehlikeli… Yani şimdilik facebook da sıkıntı yok, özellikle hanımlar sevinebilirler. Çünkü sosyal medya bir bağımlılık yaratmakta, hepimiz bağımlıyız.
Sosyal Medya, ana medyanın içine yerleşti. Ana medyanın sansürlü yayınlarından tatmin olmayan halk; Twiter, facebook, youtube, linkedin, foursquaure, instagram vb. kullanmaya ve özgürce buralarda paylaşımlarını yapmaya duymaya, duyurmaya başladılar. Bunlar hayatımızın tam da göbeğine yerleşti. Sabah rutin işleri yapıp bilgisayarın başına geçtiğimizde yaptığımız ilk şey postaları açmak ve sosyal medyaya bağlanmak…
Basın özgürlükleri anlamında uzun zamandır ve son yıllarda artan bir grafikle ciddi sıkıntılar yaşanmakta. Halkın haber almasının teminatı olan gazeteciler de işlerini yapamamakta. Zaten bu nedenledir ki, sosyal medyada özgürleşen insanlar yine özgürce haber alabilmekteydi.. Basının kısıtlanması SOSYAL MEDYA yı büyüttü ülkemizde. Basın akreditasyon sıkıntıları da bu dönemde daha bir zorlaştırıldı. Kısaca sürekli ve de artarak devam eden bir kontrol mekanizması boğdu da boğdu..
Bu durum Türkiye yi doğru yerlere götürebilir mi? Hele de yasaklarla.. Yasaklar ve korku hegemonyasında yaşamak, özgürlüklerin kısıtlanması çağdaş Türkiye’yi ve gençlerimizi nereye götürebilir? 2,5 Milyon genç insan oy kullanacak ve gençlerin sosyal medyadaki durumları malumunuz. Bu genç insanlar şuan isyanda.
Keşke Başbakan daha espirili, daha hoşgörülü ve makul olabilseydi. Birkaç hesaptan yapılan eleştirel ya da hakaret dolu, suçlayan hesapları kapatsalardı, sitelerin tamamen kapatılmasına idari kararlar vermeselerdi. Oysa, Demokrasi hoşgörü rejimidir. Binlerce iletişim aracını tabletleri dağıtmanın anlamı Dünya ile entegrasyon ise son gelinen bu duruma ne demek gerek? Dünya daki pekçok ülke Türkiye deki bu durumu şaşkınlık içinde izliyor ki, bizler bile kendi ülkemizde bu şaşkınlığı zaten yaşıyoruz..
Yasağı koymanın doğru tarafı var mı diye düşünüldüğünde, Türk Ceza Kanuna göre internet veya internet dışında hakaret diye bir şey yoktur. Gerçekten hakaret var ise ilgili kurumlara başvurulduğunda bunu çıkarırlar.. Ki bunun örnekleri çoktur, pek çok hesap, site, içerik veya gruplar kapatılmıştır.
Sonuç olarak; Twiter yasaklandı ama twitera yine giriyoruz ve daha fazla merak uyandırdığı için yeni kullanıcı sayısında artış yaşandı. Yasaklar insanları körüklüyor yasaklar delinmek için vardır tezine paralel bir düzen içinde Yasaklarda bir tat varmış gerçekten…
Yerel seçimler ile yeni dönem yerel yöneticiler belli olacak ve seçim sonuçları genel seçimlerin de bir perspektifini çıkaracak.. Bu dönemdeki yerel seçimlerin ne denli önemli olduğu, yerel değil de genel seçimmiş gibi yapılan seçim çalışmalarıyla da gördük. Pazartesi günü TÜRKİYE yeni bir döneme uyanacak.
Yeni seçileceklere şimdiden başarılar diliyorum, seçilmeyeceklere de geçmiş olsun..
nilhankirdi@hotmail.com