Türkçenin yıl dönümü
736 yıl önce, 13 Mayıs 1277 de Karaman oğlu Mehmet Bey, Konya şehrini Karaman oğulları topraklarına katmış ve Türkçeyi resmi dil ilan etmiş.
Konuşulan dil, bir milletin ses bayrağı olarak kabul edilirse kendisine çok şey borçluyuz. Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli kültür kurumlarından biri olan Türk Dil Kurumu 69 yıl önce, 12 Temmuz 1932’de kurulmuş.
Anlaşılan Türk devletinin dilinin Türkçe olmasının önemini kavrayan devlet adamlarımıza bu gün konuştuğumuz güzel dilimizi borçluyuz.
Dilimizin en güzel tarafı ne konuşursak aynısını yazabiliyor olmamız. Veya ne yazarsak ağzımızdan aynısını söyleyebilmemiz.
Başka dillerde olduğu gibi fazla zorluğu yok. Yani harf altına çizgi veya harf üstüne tek nokta unutunca kelimelerin anlamı değişmiyor.
Uzmanlara göre, dünyanın yaygın 5. Dili olan Türkçemiz, birçok dili etkileyip sözcükler vermiş. 10 binin üzerinde sözcük dünya dillerinde kullanılmaktaymış.
Türkçede olan uyum sayesinde 2-3 yaşlarında çocuklarımız konuşmaya başlayabiliyor. Türkçe, yaygınlık bakımından 270 milyona yaklaşan nüfusla dünyanın beşinci dili durumunda. Yazı dili olarak ise 115 bin sözcük olduğu belirtiliyor. Araştırmacılar, dünyamızda 6 binin üzerinde dil konuşulduğunu öne sürüyor. Bu kadar çok dil arasında Türkçenin 5. sırada olmasıyla ne kadar övünsek azdır.
Bir milletin varlığını sürdürebilmesi için, ekmek su gibi şart olan olgu konuştuğu dildir. Artık bizim yapacağımız tek şey, dilimizi yabancı kelimelerden koruyarak, daha da yaygınlaştırmaya çalışmak olmalı. Birde güzel Türkçe konuşmaya alışmalı.
Yabancı kelimeler dilimize doğal olarak girse de öz Türkçeyi kaybetmeden konuşup konuşturmaya gayret etmeliyiz. Bulunduğumuz coğrafyaların halklarının konuştuğu diller bizi fazla etkilememeli, kabul edilmiş ve yaygınlaşmış olan resmi dilimizin üzerine başka bir dilin yaygınlaşması DİL KARGAŞASINA sebebiyet vermeden artık binlerce yıl konuşulur olan dilimizden geri kalmamalıyız.
Hoşça kalın, Türkçe kalın.
Cengiz Savaşeri