Yılmaz ÖZDİL, bir ATATÜRK kitapı çıkardı. Satış fiyatı, 2500 tl. Yuh be… Bu fiyatta, kitapmı olur kardeşim. 2000 tl asgari ücret olan, bir ülkede, bu fiyata kitap olmaz. neymiş efendim, az çıkmış ta, dünyada sadece 1881 kişide, olacakmışta. Bu kitap için, 2 ay toplantılar yapmış da, Çok yorulmuşta…
Ya insanlarımız, hayatları boyunca 80 tl yevmiyeye, inşaatlarda cambazlık yapıyor. Ne diyon sen.
Bakın 2500 tl den, 1881 tane kitap geliri, 5 trilyona yakın, para yapıyor. Büyük gelir. Bu para, senin cebine girmediyse, ey Yılmaz ÖZDİL, birileri mutlaka bu işten, çok güzel paralar kazandı.
Atatürk” ümüzü çok seven kişi, kitapı 5 milyon adet bastırır. Kaç para maliyet. Diyelim ki, 19 tl. üstüne 1 tl kâr koyarsın. Dersin ki, ben bu işten para kazanmayacam, kitap ucuz olsun ki, her vatandaşımız alabilsin, Atatürk”ü daha iyi tanısın dersin. Kimse buna, bir şey diyemez. Aynı kazancı, gene sağlarsın.
Ya kitap, haydi olsun 100 tl. Kimse gıkını çıkaramaz.Normal kitaplar, 20-30 tl günümüzde. Haydi dersin, özel kağıtlara bastırıldı, maliyeti fazla idi, falan dersin. İşi kurtarırsın burda.
Ama ben Atatürk” ü seviyorum deyipte, yazdığın kitapı, 2500 tl” den satmak, bence sevmeye değil de, ranta girer.
Malesef insanoğlu böyle. Önce iş ararsın, maaşı önemli değil, dersin. Sonra da cebin para görünce, hedefini daha yukarılara dikersin. Daha çok para kazanma derdine düşersin.
Ya 5 trilyon para, ne demek ya. haydi 100 bin tl masraf olsa, ki ben çok salladım. Maliyetin 50 katı, kâr yapılıyor.
5 trilyon paraya, insanlar işadamı olur. Günümüz dünyasında… Büyük liderimiz Atatürk”ü, malesef, seviyorum diyerek, halkımızın ilgisini çekerek, büyük paralar kazanma sevdasından, başka bir şey değil bu…
Ya ben kitap yazsam, Atatürk hakkında, satış fiyatını, mümkün olduğunca, az etiket yaparım ki, halkımızın içinden bazıları, çıkıp ta, sen nasıl Atatürk” çüsün, demesin diye…
Bu arada 1881 kitapta satılmış ha…
Eh o zaman, Yılmaz ÖZDİL kardeşim, yazılarında, demezsin artık… Bu ülkede, insanlar aç diyemezsin.
Hani hep ne diyon, iktidar çok kötü… Ücretler, maaşlar çok az. insanlar sefil diye…
Artık, bu kitap olayından sonra…
Artık inandırıcılığın kalmadı. yalan söylediğin, ortaya çıktı.
Hani bazı insanlar vardır. Gündüz, kazanamıyorum der, açım der. Parasızlıktan bittim der. Ama gece olunca da, o pavyon benim, bu gece kulübü benim, diye dolaşır. Paraları savurur.
İşte bu misal, insanlara benzedin, bak yılmaz ÖZDİL… Merak ediyorum, bundan sonra yazılarında, nasıl yoksulluk edebiyatı yapacaksın… İnandırıcılığın kalmadı, bak ben sana söyleyeyim.
Büyük liderimiz Atatürk, kurtuluş savaşına başladığında, cebinde 5 kuruş parası yoktu. 12 devletin askerlerini, vatanımızdan, milletimizle bir olup, savaşarak kovdu.
Ama sen Atatürk edebiyatı yapıp, 2500 den, mangırları cepe indir.
İktidarı kötüleyip, muhalif gazeteden milyarlarca maaşı cepe indir.
Ha evet, bu ülkede 2500 tl” den, daha pahalı kitaplar var ama, hiç bir yazarı, senin gibi, yoksulluk edebiyatı yapmadılar ve iktidarlara saldırmadılar. Bu asgari ücrete, insanlar nasıl geçinir, demediler. Bu yüzden kitabını, 2500 tl” den satarsan… Seni herkes eleştirir.
İşin özü, bu Yılmaz ÖZDİL.
Git bence artık, müteahhitlik yap. Nasıl olsa, parayı vurdun.
Not: 1 nisan” da yeni büyükşehir belediye başkanı, belli olacak. Kim olursa olsun, saygı göstereceğiz. Beklentimiz, şehrimize güzel hizmetler yapmasıdır.. Yeni başkandan öncelikle, belediye sarayının, yenisini yapmasını istiyorum. 10 yıldan beri, deprem uzmanları, olası şiddetli bir depremde, belediye binası, yıkılabilir, diyorlar.
Geçtiğimiz yıllarda, bir köşe yazısı yazmıştım. başlık şuydu.” meles deresini ıslah edin” ve 6 ay sonra, meles deresi kuvvetli bir yağmurda taştı ve merkez itfaiye, göl olmuştu.Ve bu olay, gezetelerde manşetten haber olmuştu.
Allah korusun, kuvvetli bir depremde, belediye sarayı yıkılırsa, bina toplu mezar olur. Çünkü binada, 2000 personel var.