Ahmet Şerif İzgörenin ”EŞİK ALTI BÜYÜCÜLERİ” kitabını okumaya başladığımda önce saçma ve abartılı bulmuştum ne yalan söyliyeyim, Şerif hocada abartmış demiştim. zaten sınırlı sayıda basılmış bir kitaptır…
Ayrıca kitabını imzalarken ”Ayşen oğlun için 2 sene beklemen gerek 18 yaş altı okumamalı” diyede uyarmıştı beni.aslında haksızda sayılmazdı.Kitaptan küçük bir alıntı;
Beyin, gün içinde karşılaştığı binlerce mesajı hızla unutur. Üç tür mesajı ise unutmaz ve bunlar bilinçaltına yerleşir:
Dehşet, seks ve ölüm.
Bilinçaltı doğası bunlara hayır diyemez.
Bunları reklamda ve propagandada çok açık kullanma şansı yoktur. Öyleyse en iyi teknik, görüntülerin içine gizlice yerleştirmektir.”
Bunlar gibi nice şaşırtıcı pes yani dedirtesi pek çok örnek var.
Bilinç altı ve bilinç üstü farklı çalışıyor.Beyin saniyede 400 milyar bit bilgi işliyor, fakat biz sadece 2000 bitlik bilgiden haberdar olabiliyoruz..Yani farkında olabiliyoruz..
Kişinin şuuraltına subliminal mesaj göndermenin birçok yolu olduğunu söyleniyor. İşte bunlardan bir diğeri de 25. kare tekniği. Peki, nedir bu 25. kare .Gördüğümüz bir anlık görüntü:( 655 satır ve frame/çerçeve denilen) 24 kareden oluşuyor.Sinema şeridinde, saat, dakika, saniye olarak bir diziliş vardır. Her saniyeden sonra bir yabancı kare gelir ve bir saniye 24 karedir. Her 24 kare ise bir ekran büyüklüğündeki kareyi oluşturur. Her 327,5 satırda bir de “control-track” denilen aralık vardır. İşte bu aralıktaki görüntüler kesilip, aralarına başka görüntüler atılarak 25. kare oluşturulur ve bu son kare olan 25. kare anlık. Yani görüntü saniyede 1/24 olacakken, bu 1/25′e çıkar. Kareler 25 olunca bir anda bir görüntü gelir ve anında kaybolur. Genellikle göz ve beyne görünmez, daha doğrusu görülür ama şuuraltında kalır. İşte bu aralıkta istediğiniz telkini yaparsınız ..Bunlar genelliklede Alışveriş merkezlerinde satışa yönelik olarak kullanılmakta.
İnsan kulağı sadece belirli titreşim sıklığı aralıklarındaki sesleri duyabiliyor. Eğer siz bir müzik parçasını rahatça duyabiliyorsanız, bu sizin duyabileceğiniz titreşim aralığında olduğunu gösterir. İnsan beyninin algısı ise, bundan daha düşük ya da daha yüksek frekansları algılayabilecek kapasitededir. Dikkat : “duyabilecek” değil, algılayabilecek diyorum. Yani, kulağımız ancak belirli bir titreşim aralığındaki sesleri duyabilir. Fakat beynimiz bu aralığın çok daha ötesindeki sesleri algılar, hisseder.
Oturdugunuz mekandaki alıcılar hangi kapesitede ise onu algılıyabilir. Örneğin hiç bir ses duymadığınız bir ortama radyoyu getirin açın sesler size uyumlanır ve duyarsınız daha öncesinde o sesleri duymamanız seslerin orada olmadığını asla göstermez .Sadece sizin beyin alıcılarınız Frekanslarınız onları algılayamamıştır.
Yada bulunduğunuz yerde milyonlaca telefon konuşması vardır ancak algılamak için bir telefon aletine ihtiyac duyarız Çünkü Allah insanı bir ölçüye kadar yaratmıştır Ancak bu diğer seslerin görüntülerin yok olduğunu göstermez
Bu anlamda subliminal uygulamalar hayrınızada zararınızada kullanılabilecek yaptırımlar.. Ben bunlardan hayrıma olduğunu düşündüğüm Kuran-ı kerim ayetlerinden seçilmiş yaşantımda aşmakta zorlandığım bazı konuları seçerek bir CD hazırlattım. içeriği (tıklayarak izleyin) kulanma talimatına uygun olarak dinliyorum .. Nasıl mı?..21 gün müzikleri dinliyorsunuz bir hafta bekliyorsunuz 3 tekrarla bitiriyorsunuz .
Aynı çalışmaları Atakan Sönmez (tıklyın) de kuantum olumlamaları subliminal uygulamaları ile yapıyor.
Hayatımızda oluşturduğumuz, öğrendiğimiz, şartlandırıldığımız bazı kalıplar bizi engelleyebiliyor.. Örnek; ”para ile saadet olmaz” , bu vesile paranız olunca huzursuz oluyor, huzurunuz oluncada paranız olmuyor gibi..
Eğer geçmişinizi sorgularken hep aynı sorunlarla karşılaştığınızı farkediyor ve bu konuda çaresizlik içinde iseniz, içeriklerini bilmek kaydı ile, subliminal uyumlamaları kullanabilirsiniz…
Geçenlerde eczanede” uyurken zayıflayın” diye bir afiş gördüm…sorduğumda eczacıda tam ne olduğunu anlamadığını komik bir uygulama olduğunu söyledi.. Tabii kim istemezki hem yesin hemde yan gelip yatıp zayıflasın..
Aslında PÜF noktasıda burası, Cd Dinleti sizin iç organlarınızı harekete geçirmiyor . Sadece bilincinizi uyandırıyor . Kimisi yanlız iken yer yediği aslında yemek değil istemediği nalet olası yanlızlıktır, kimisi sorunlu olunca, oda sorunların bitmesini ve hayatta kalma dürtüsünü doyurmak istiyordur yedikleri ise vesiledir.
Bir duyguyu doyurmaktır amacı, ancak miğde doyar ruh aç kalır.MALESEF kilolar gelir de gelir…
Ben bir fayda sağladımmı EVET.. Tavsiye edermiyim, içeriklerini bilmeniz ve konuyu tam anlamıyla anlayıp öğrenip kabullenmeniz kaydı ile kocaman bir EVET…
.
Sub latince altında Limen de eşik anlamına geliyor. ( Eşikaltı).