Sıra Türk Rambolarda

Geçen yıl gazetelerde ABD nin paralı asker aradığını gazetelerde okumuştum da Türk askerinin ABD ye paralı asker olacağına ihtimal vermemiştim.

Yeniçağ gazetesinin 22 Aralık tarihli nüshasındaki manşet haberi moralimi bozdu. ÇARESİZ MEHMETÇİK ABD YE ASKER OLUYOR başlıklı haberde ABD nin 6 yıl evvel çıkardığı bir yasayla paralı asker topladığı belirtiliyor. Topladıkları sözleşmeli askerleri, öncelikle Afganistan, Irak gibi yerlere gönderdiği ve 5.500 dolar aylık verdiği, sağ kalabilirse de 9 yıl 11 ay gibi bir süre sonunda ABD de ikamet etme imkânı sağladığı yazıyor.

İlkokul yıllarımızda dağıtılan süt tozu aklıma geldi. Yani kursağımızdan Amerikan sütü girmişti. Daha sonraki yıllarda gençliği blucin ( Amerikanca; Blue Jean) merakı sarmıştı. Aynı yıllarda KOVBOY filmleriyle Kızılderililerin nasıl imha edildiklerini heyecanla izler olmuştuk. Daha sonraları sinemalar kapanınca Televizyonlarda RAMBO filmleri gündeme geldi. Geçenlerde başına bir iş gelmesin diye adını vermeyeceğim bir gazeteci, verdiği konferansta ‘birçok medya kuruluşunun başında ABD li müdürler var’ demişti.

Nato, Birleşmiş Milletler, A.B, BOP, Çekiç güç, füze kalkanı projesi ve Patriotların konaçlandırılması konusuna değinirsek ABD nin Türkiye’den paralı asker (lejyoner) almasına şaşırmamak lazım.

Bir zamanlar Osmanlının vergi aldığı Amerika’nın nasıl büyüdüğünü, günümüzde süper güç olarak dünya jandarmalığına soyunduğunu bir türlü akıl erdiremedik. Atalarımızın “ MİLLETİ YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN” sözü aklıma geldi. Kökeni hangi milletten olursa olsun Amerikan vatandaşlarının Amerika için yemin ettiklerini ve her zaman Amerika’yı müdafaa edip menfaatlerini koruduklarını biliyoruz. Anlaşılan işin özünde halkını zenginleştiren adaletli devlet yönetimi var.

Demek ki, teknolojide ilerleyip, zenginleşip güçlü olmak lazım. Bunları başarmak için de vatana bağlılık duygularını pekiştirip her Türk vatandaşının ÖNCE ÜLKEM VE MİLLETİM demesini sağlamak lazım. Tüketime özendirilmiş insanımızı, mal- servet- para hırsından bir an önce vazgeçirip, tarihi geleneğimiz olan vakıfçılığı öne çıkarmalı ve sosyal yapıyı güçlendirmeliyiz. Ülke birliğini ön planda tutarak başta beyin göçü olmak üzere insanımızı kurda kuşa yem etmekten kurtarmalıyız.

Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyetin ilk yıllarında, yurt dışına eğitim almaları için 500 genç göndermiş. Bu gençler belli bir süre sonra öğrendiklerini tatbik etmek üzere vatana hizmet aşkıyla geri dönmüşler. İşte aranan kan bu duygudur. Kim nereye giderse gitsin ülkesini ve milletini unutmasın.

300 milyonu aşkın Türk dünyasının ve Türk halk topluluklarının ümidi olan Anadolu Türklüğünü bölgesel güç yapmaktan başka çaremiz olmadığını herkese anlatmak lazım. Her şeyden önemlisi, gençlerimizin Amerikan Rambosu olmadan, şerefli Mehmetçik olmalarının yolunu bulmalıyız.

Cengiz Savaşeri

 

Exit mobile version