Savaşın SOĞUK adı ÜLKEMİZ de..
Önce uçağımız düşürüldü, sonra topraklarımıza bomba düştü hepsi de kazayla mı oldu? Türkiye’ye isabet eden bu kazalar nedeniyle misilleme yapma hakkımızı kullanmak durumundayız elbette. Yoksa bu isabet ve kazaların sonu gelir mi dersiniz? Uçağımız düşürüldüğünde sağ duyulu davrandık ama toprağımıza düşen top mermisi ve ölen siviller konusu için de sağ duyulu davranmak ve beklemek bana göre de yanlış olurdu ki, gereken cevap güvenlik kuvvetlerimizce verildi ateşe karşılık ateşle cevap verilmeye de devam edilecek. Ölenler şehitlerimizdir ve hepsine rahmet, yakınlarına sabırlar diliyorum. Suriye’den ise, olayın kaza olduğu ve özür dileklerinin iletilmesi Dünya devletlerince olumlu irdelendi ve de tabiî ki kınandı.
TBMM’de yer yerinden oynuyor. Usûl tartışmaları çok yüksek seslerle dile getirildi. Teskere görüşmeleri muhalefetle hükümeti ayağa kaldırdı. Hükümetten “ Esad yanlısı mısınız?”, Muhalefetten “Obama’nın taşeronu, jandarması mısınız?” Atışmaları tansiyonu yükseltti. Teskereye CHP muhalif yani HAYIR tavrını sergiliyor ve teskerenin sınırı belli değil diyor. MHP ise hükûmetin açıklaması sonrasında EVET şeklinde belirlendi. Bu durumda TESKERE meclisten geçecek.
Olaya çok özet yaparsak,
Bunun meşruiyetine baktığımızda meşru müdafa hakkımızı kullanmamız hakkı doğmakta. Teskerenin caydırıcılık açısından önemi büyük. Birleşmiş milletlerin esas ilkesi barış ve güvenliğin sağlanmasıdır. Güvenlik konseyinden Rusya ile ilgili olarak, Rusya ya geri adım attırmanın imkânı yok. Eğer Beşar Esad’a bağlı bir kişi bulabilirse bu mümkün olabilir ki, şuan böyle bir durum da mümkün değil. Uluslararası kurallar gereği Türkiye’nin meşruiyet hakkını sağlayacak ikinci adım da tabiî ki NATO. Çünkü, bu tacizler derinleşirse kendi güvenliğimizi Suriye topraklarında aramamız gerekebilir.. Nato dan çıkan karar da ise, güvenlikli bölge oluşturma anlamında önem taşımakta sebebi ise herhangi müdahil olmayan ülke, Rusya veya İran dan da bir karşılık olması durumunda Türkiye’nin arkasında NATO olduğunun tüm Dünya tarafından bilinmesi açısından önem arzetmekte.
Bu durum BOP Büyük Ortadoğu Projesiyle oluşturulmuş önceden yazılmış bir senaryo ise ve oyuncular birer piyon ise, ülkemize de düşen bir görevin varlığı kesin.. Oyun başladı ve oyunun en önemli taşının ben oynamayacağım bu oyunu, deme şansı sanıyorum yok. Ne dersiniz?!..
EN KÖTÜ BARIŞ, EN İYİ SAVAŞTAN İYİDİR..
Bu mükemmel bir söz, tabiî ki her zaman savaşa HAYIR diyoruz. Ancak savaş, güvenliğimizi, can ve mal kaybımızı ülke bütünlüğümüzü etkiliyorsa, “BARIŞ için SAVAŞ” diye tabir edilen ama yine de SAVAŞ kelimesinin SOĞUK anlamının verdiği ürpertiyle hepimizi derinden etkiliyor.. O soğuk adın ülkemize girmemesini diliyorum.