Özel Çocukların Özel Öğretmenleri
Otizmli çocuklara eğitim vermek üzere 2006 yılında kurulan ve Türkiye’de örnek model okul olarak faaliyetlerini sürdüren Özel Tohum Vakfı Özel Eğitim Okulu’nun öğretmenleri, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü otizmli öğrencileriyle birlikte kutladı. Otizmli çocuklara uygulamalı davranış analizi (ABA-Applied Behavior Analysis) modeline dayalı yoğun özel eğitim hizmeti verilen okulda görev yapan 57 öğretmen, 29 tam zamanlı, 109 yarı zamanlı eğitim alan toplam 138 otizmli öğrenciye bire bir eğitim veriyor. Tohum Otizm Vakfı Eğitim Direktörü ve Okul Müdürü Prof. Dr. Binyamin Birkan, Türkiye’de özel eğitim öğretmenlerinin sorunları hakkında da önemli bilgiler verdi.
Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olarak otizmli çocuklara erken çocukluk, okul öncesi ve okul eğitimi ile destek eğitim hizmetlerinin sunulduğu Özel Tohum Vakfı Özel Eğitim Okulu’nda görev yapan 57 öğretmen, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü otizmli öğrencileriyle birlikte kutladı. Öğretmenlerin en büyük mutluluğu, otizmli öğrencilerinin davranışlarını geliştirerek, onlara bir bakışı, bir sözü ile tepki vermesi oldu.
Her öğrenciye 1,5 öğretmen eğitim veriyor
Özel Tohum Vakfı Özel Eğitim Okulu’nda ABD’nin önde gelen okulu Princeton Child Development Institute’nin (PCDI[1]-Davranışçı Yöntem) modelinde eğitim sunuluyor. Başta ABD olmak üzere pek çok ülkede 40 yılı aşkın süreli bir geçmişi olan uygulamalı davranış analizi (ABA-Applied Behavior Analysis), tüm dünyada otizmli çocuklara yönelik bilinen bilimsel ve en etkili eğitim modeli olarak kabul ediliyor. Türkiye’de örnek model okul olarak faaliyetlerini 2006 yılından beri sürdüren ve kurulduğundan bu yana 774 çocuğa burs desteği verilen okulda, her bir öğrenciye bir buçuk eğitimci düşüyor. 11 ay 1 hafta kesintisiz eğitim verilen okulda, her öğrenci için özellikleri ve gereksinimlerine göre bireysel eğitim program ve materyalleri sunuluyor. Okul bünyesinde, ailelere ücretsiz danışmanlık hizmeti vermek ve otizmli çocuklara eğitsel değerlendirme yapmak üzere kurulan Rehberlik Biriminde ise bugüne kadar yapılan değerlendirmeler ve eğitimlerle toplam 3.844 aile, eğitimci ve üniversite öğrencisine ulaşıldı.
Özel eğitim öğretmenlerinin sorunları
Tohum Otizm Vakfı Eğitim Direktörü ve Okul Müdürü Prof. Dr. Binyamin Birkan, günümüzde dördü vakıf olmak üzere toplam 23 üniversitede özel eğitim öğretmeni yetiştirildiğini belirtiyor. Ülkemizde özel eğitim öğretmeni yetiştirilmesini tehdit eden birçok durumla karşılaşıldığını belirten Birkan, bunları şöyle özetliyor; “Farklı üniversitelerde yetişen özel eğitim öğretmenlerinin özellikle otizm spektrum bozukluğu olan çocuklara, ileri ve ağır derecede zihin engelli öğrencilere eğitim verme konusunda yeterliliklerinin zayıf olması, kısa süreli eğitim programlarıyla yetişmiş, alan dışı öğretmenlerin alana atanması, yeterli öğretim elemanı ve alt yapı sağlanmadan özel eğitim bölümlerinin açılması, tepkisel ve popülist yaklaşımlarla öğretmen yetiştirme programlarının düzenlenmesi gibi sorunlarla karşı karşıyayız. YÖK tarafından 2016 yılında alınan bir kararla, yapılanmanın öğretmen ihtiyacını karşılamadığı düşüncesi ile özel eğitim öğretmenlerinin engel gruplarına göre yetiştirilmesine son verilmiştir. Yeni düzenleme ile ilgili bölümlerde ilk iki yıl tüm engel gruplarını kapsayacak şekilde derslerin ortak yürütülmesi, diğer son iki yılda ise üniversitenin sahip olduğu öğretim elemanı kadrosu ve öğrenci tercihleri doğrultusunda seçmeli derslerin okutulması kararlaştırılmıştır. Yeni düzenlemede uygulamalı derslerin nasıl yürütüleceği, farklı gruplar için uzmanlaşmış öğretim elemanlarının nasıl yetiştirileceği tartışılan ve ivedilikle çözülmesi gereken konuların başında gelmektedir. Yeni dönemde özel eğitim öğretmenlerinin tüm sorunlarının çözülmesi dileğiyle, öğretmenlerimizin gününü en içten dileklerimle kutlarım…”
Geçmişten bugüne Türkiye’de özel eğitim
Prof. Dr. Binyamin Birkan, geçmişten bugüne Türkiye’de özel eğitim alanında atılan adımlarla ilgili de önemli bilgiler veriyor: “Özel eğitim; özel eğitim gereksinimi olan bireylerin eğitim ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamak için özel olarak yetiştirilmiş personel, geliştirilmiş eğitim programları ve yöntemleri ile özel eğitim gerektiren bireylerin tüm gelişim alanlarındaki özellikleri ve akademik disiplin alanlarındaki yeterliliklerine dayalı olarak uygun ortamlarda sürdürülen eğitime denilmektedir. Özel eğitim görevini üstlenen özel eğitim öğretmenlerinin yetiştirilmesine ilişkin çalışmalar batılı ülkelerde 40’lı ve 50’li yıllarda gerçekleştirilmiş olmasına rağmen ülkemizde daha çok yenidir. ABD’de doktorasını tamamlayan Dr. Mithat Enç, 1950’lilerde engelli öğrenciler için Gazi Eğitim Enstitüsü’nde ilk kez özel eğitim öğretmenlerinin yetiştirilmesine öncülük etmiştir. Ancak, özel eğitim öğretmenlerinin çalışabileceği özel eğitim okulu ve sınıflarının azlığı, talep olmaması ve öğretmenlerin iki yıllık bir eğitim aldıktan bu program iki yıl sonra kapanmıştır.
1965 yılında Ankara Üniversitesi’nde özel eğitim alanında lisans ve lisansüstü eğitim vermek amacıyla özel eğitim bölümü kurulmuştur ve mezun olanlar rehberlik araştırma merkezlerinde var olan özel eğitim bölümlerine atanmışlardır. 1982 yılına kadar özel eğitim bölümünü seçen lisans öğrenci sayısı yıllık 3-15 arasında kalırken; aynı yıllarda yüksek lisans yapan öğrenci sayısı az olmuş ve dolayısıyla özel eğitim uzmanı çok sınırlı sayıda yetiştirilebilmiştir. Yetmişli yılların sonlarına doğru özel eğitim kurumlarının artmasıyla ve yetişen özel eğitim öğretmen sayısının yeterli olmadığının düşünülmesi nedeniyle ‘Özel Eğitim Öğretmenliği Sertifika Programı’ açılmıştır. Seksenli yılların sonlarına kadar bu programlarla öğretmen yetiştirilmeye devam edilmiştir. 1983 yılında Anadolu Üniversitesi’nde de özel eğitim öğretmeni yetiştirilmeye başlanmış ve bölüm ilk mezunlarını 1987 yılında vermiştir. Daha sonra diğer üniversitelerde de bölümler açılarak zihin, işitme, görme ve üstün zekalılar alanlarında öğretmen yetiştirilmeye başlanmıştır.”