Batılıların ikide bir demokrasi dediği gibi, bizim coğrafyalarda da birçok kavramlar kullanılır.
Bazıları sosyal demokrasi der, bazıları sosyalizm veya kominizim der ve savunur. Milliyetçiliği savunanlar veya ulusalcıyız diyenler arasında bazı fikirler benzerlik taşısa da, yine farklılıklar göze çarpar.
Aşırı uçlar olarak adlandırdığımız fraksiyonlar dışında, toplumun genelinde, yukarıdaki fikirlere rastlıyoruz.
Milliyetçilere bakınca, Türk İslam bütünleşmesini savunanlarla, Türk birliğini savunan Türkçülerin de fikir yönünden iddialaştığını görüyoruz. Türk birliğini savunanlar, Türk Milliyetçisiyiz derken, Türk le İslam birbirinden ayrılmaz diyenlerin fikir ayrılığını görüyoruz. Güçlü olmanın yolu İslam birliğinden geçiyorsa veya Türk birliği kurulabilirse ve İslam âlemi de bu birliğe dâhil edile bilinirse aynı kapıya çıkar, hangisi kolay olacaksa o yolda yürünsün.
Son yıllarda sıkça duyduğumuz ulusalcılık veya ulus kavramları var. Ulus olarak Türkiye Cumhuriyeti sınırlarını ve Cumhuriyet ilkelerini savunarak, Atatürk’ün işaret ettiği yolu takip etmeyi hayat tarzı olarak benimsemişler. Bu fikri savunanlarla milliyetçiler her nedense fikir birliğinde olamıyorlar. Atatürk’ün Türklüğü öne çıkarışına veya Türk birliği hedefleri olabileceğine bazıları ihtimal vermek istemiyor. Milliyetçilerin bir bölümü de, Atatürk’ü fazla benimsemiş görünmüyor.
Bir de DEVRİMCİLİK mevzu var. Devrim deyince hangi tarz bir devrim savunulur, doğru düzgün anlatılmaz. Benim gençlik yıllarımda, ‘tek yol devrim’ şeklinde slogan atanların büyük bir bölümünün elinde Türk bayrağı yoktu. Oraklı çekiçli SSCB de kullanılan bayrak veya kızıl ve sarı yıldızlı bayraklar ortalıktaydı.
Şimdilerde devrimciyiz diyenlerin sayısı epey fazla. Ama yine de nasıl bir devrimcilik sorusuna net bir cevap alamazsınız. Genelde Atatürk devrimlerinin benimsendiği görüntüsü verilir ama Atatürk’ün, adından da belli olacağı gibi Türklüğü benimsediğini kimse söylemeye yeltenmez.
Eskiden ‘halklara özgürlük’ diyenlerin şimdilerde ne dediğini takip edemedim. Ama bu devrim kelimesini ve de devrimcileri anlamak isteğimde ısrarlıyım.
Devirmek fiilinden gelen bu kelimeyle ne devrilecek, Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet mi?. Belki kast edilen yenilikçiliktir, yani dünya düzenine adapte olmak veya henüz açıklanmayan bir devlet sistemini benimsemek olabilir.
CHP kongresi yapıldı, Devrim Kök Muhaliflerin desteğiyle İl Başkanı oldu. Mustafa Akaydın, “’Antalya’da CHP’de entrika ve faşizm, tarihin çukurlu çamurlarına gömülmüştür.” diyerek yani bir dönem başladığının mesajını verdi ve Devrim Kök’ü kutladı.
Devrim Kök, Kongre öncesi partililere yaptığı konuşmasında, “CHP’liler devrimcidir, CHP’liler özgürlükçüdür, CHP’liler vesayete boyun eğmez, CHP’liler Halkçıdır, CHP’liler Mustafa Kemal’in askerleridir.” Dedi.
Eğer devrimci olmayı Atatürk’ün devrimleri olarak dile getirdiyse, yolu açık olsun. Ama keşke ‘biz CHP liler Atatürk’ün yolunda Atatürk devrimlerinin savunucu devrimciyiz’ deseydi, daha anlaşılır olurdu.
Cengiz Savaşeri