MUTLULUK TANIMI
Zenginin, fakir, ünlü, yalnız, yaşlı, genç, güzel, çirkin, erkek, kadın fark etmeksizin insanlar bu duyguyu arıyorlar… Tabi ki, istisnasız insanlar daha mutlu olmak ister, mutluluk için, daha mutlu olmak için sanırım herkes kendince birtakım çaba peşinde.
Ama maalesef ki yine de insanlara bakıyorum da hiç kendini yeterince mutlu hisseden yok.
Bu amaç da harcadıkları para, katılınan derin düşünme-yoga dersleri, falcılar, medyunlar, yaşam koçları, psikolog ziyaretleri ile umutlarına katkısı da bulunan yok.
Tüm insanların, ‘mutluluk’ tanımı aynı olmasa da bir kişinin hayatını toplam kalite olarak varsayıp, ne kadarını olumlu yaşadığını düşünürsek genel olarak onun mutluluk düzeyi budur denebilir.
Bir başka düşüncemde acı-elem-tasa-üzüntüden kaçınmak, güzel anların hazzını aramak, insanoğlunun doğasında vardır zaten. Buna daha çok önem versek, bu gitgide karmaşık duruma gelen yaşamda sürekli mutluluk için beklentiler hızla yer değişirken insanların mutlu olması çokda mümkün değil gibi geliyor bana.
Hayatımızda acılardan kaçarak, bedensel, ruhsal tatlar açısından kişi doyuma ulaşmış ise elbette mutluluk bankasında bir yatırımı olacaktır.
İş yaşamında bir terfi almak, kademe atlanması, doktora-mastır yapmak, diyet yapmak, kilo vermek, sevdiği insanla birlikte olmak, çok beğendiği arabayı -evi -cep telefonu, bilgisayarı almak. da seks yapmaktan daha fazla mutluluk verici olabilir.
Tarihimiz süresince ‘insanların daha mutlu olabilmesi’ kavramı üzerinde birçok düşünür birtakım fikirler ileri sürmüştür.
Bu konudaki sorularla en çok uğraşan eski Yunan felsefecilerinden Epikür (Epicuros) tur. Epicuros, haz almayı mutluluğun temel gereksinimi diye tanımlamasıyla suçlanmıştır. Oysa ona inanan bir grup arkadaşları ile birlikte şehrin dışında mütevazı bir hayat sürüp, kendi yetiştirdiği meyveler ve sebzelerle beslenip, felsefe yapmakla geçen bir hayat yaşamıştır. Yani suçlandığı ‘Dünya zevkleri’ olarak tanımlanan birçok uğraşla ilgilendikleri görülmemiş, duyulmamıştır. .
Epikürye’nin ileri sürdüğü felsefeye göre mutluluk ‘dost edinme yetisi ve dostların olmasıdır. İnsanlar yalnız kalmamalı, yanında bir dostu olmadan yemek yemek sadece aslanlar ve kurtlara özgüdür, düşüncesiymiş.”
Bana göre; başka bir mutlu olma düşüncesi ise fikren, ruhen, bedenen özgür olabilmek, sevmediğimiz işler ile uğraşmak, istemediğimiz kişilerle bir arada olmak, inanmadığımız bir kişi için ya da bir amaç uğruna boşuna çalıştığımızı sanmak gibi. Bunlar kronik mutsuzluk yaratacaktır sizde. Gün içinde yaşanan, hayatın çıkmazları, zihinde yaşatılan kavgalar, Epiküyen felsefesine göre uzak durmamız gerek en zorunlu şeyler diye tanımlanmış.
Çok okumak, güzel uğraşlar edinmek, dostlarımızla sohbet etmek, fikir alışverişi yapmakla, olumsuz düşünceleri kafamızdan atıp hayata pozitif bakarsak da huzursuzluğumuz azaltır. Amaçsız, boş, umarsız yaşamak da bir mutsuzluk sebebi olabilir bana göre.
Düzenli ve düzeyli ilişkisi olanların yalnız kimselere göre kendilerini daha mutlu olduklarını da gözlemliyorum.
Eğlenceli bir yaşantı içinde olanların ise yaşamlarının merkezine kadın veya erkek olsun hovardalık prensibini koyanlar da mutlular. Ancak bu tarz mutluluklar gelip geçici-sabun köpüğü-mutluluklar olmalı.
Tüm bu mutlu olabilme çeşitleri kavramları, kişilerin ekonomik durumları, aile durumları, çocuk sayıları, kişilerin beden ve akıl sağlığı, eğlenceli bir hayatın içinde olup olmadığı, hayata bakış ile doğru orantılı.
Kendimiz ne kadar mutlu hissettiğimiz de önemli ve mutlu anlarımızı çoğaltıp, kalıcı hale getirmek için de çaba harcamalıyız.
Çalışan kişiler daha mutlu. Problemlerini çözen, geleceğe yönelik düşünebilen, sorumluluk alan, hedefleri, yaratıcılığı olan, kişiler tatmin duygusu içindedirler. TV’yi kapatmak, ona esir olmamak, yâda bir yemek davetini reddedip işinizle ilgili bir şeyler hazırlamak zor gelecektir belki ama bu uğraş mutluluğunuzu daha çok arttıracaktır.
Yaptığınız işler, yaşamakta olduğunuz hayat ve üretiminiz işler size bir anlam ifade etmiyorsa, ne kadar uğraş harcasanız da mutlu olamazsınız. Anlam’ yoksa mutluluk formülleri ne işe yarar.
Benim gibi gönüllü olarak sosyal projeler ve hayır işlerinde görev alırsanız da mutlu hissedersiniz kendinizi.
Mutlu olmak için ne yazık ki tek cümlelik mucizevî bir formül vermem mümkün değil, ama bu makalemdeki önerdiğim kendi hayatımdan ve felsefecilerin önerilerinden hayatınızda büyük kısmı var ise MUTLUSUNUZ demektir.
NE MUTLU SİZE…
Mutluluk sağanakları altında şemsiyesiz ıslanmanız dileğiyle.