“Yaşam beni bir koç gibi yetiştirdi, ben de YAŞAMA KOÇLUK (Eğitim, Gelişim, İletişim) yapmak istiyorum” diyerek açtığı ve “yaşam atölyesi” olarak kabul ettiği işyerinde “insan ve toplum” endeksli çalışmalarıyla misyonunu devam ettiren, 30 yıllık tıp doktoru olan Dr. Müberra Öztürk KILIÇ’dan ETKİN LİDERLİK BECERİLERİ konulu eğitim proğramına katılanlar, konu hakkında tüyoları, yaşamdan örnekleri ilgiyle izleyip, dinlediler.
Yaşam okulunda “öğren, bil, paylaş” ilkesini benimsediğini belirten Dr. KILIÇ, uzun bir süredir hazırlandığı eğitim içeriğinin ve tarzının hekimlik, evlilik, kadınlık, annelik, çocukluk, dostluk vb kimliklerinden bakış açılarının Koçluk, NLP ve Kişisel Gelişim eğitimleri, bilgi ve deneyimlerinin harmanlanmış Özgün bir sunumu olduğunu açıkladı. Eğitim seminerine yaş, cinsiyet, statü sınırı olmaksızın kişisel gelişimi hedefleyen, iç huzuru ve başarıyı amaçlayan her kesimden insanın katılabileceğini belirterek sunumda dikkat çeken başlıkları sizin için derleyen gazeteci yayıncı Nilhan TURAN KIRDI’nın kaleminden aktarıyoruz.
Dr. Müberra ÖZTÜRK KILIÇ’ın sunumunda dikkat çeken başlıklar şunlardı.
“Herkes bu dünyaya bir görev için gelmiştir. Benim görevim kişilerin kendi yaşam amacını bulmaları yönünde yardımcı olmak, içlerindeki cevheri keşfetmeleri ve çıkarmaları sürecine Liderlik yapmaktır. Koçluk= süreçlere Liderlik
Liderlik; insanları etkileme sanatıdır!
Özellikle Anne-Babaların Liderlik Becerilerini kendi yaşamlarına katmalarını önemsiyorum. Çünkü her çocuğun kendisine rol model olarak aldığı kişi öncelikle Anne-Babasıdır.”
Başarı ve mutluluğu birlikte yakalamak isteyen bireylerin liderlik becerilerini geliştirebileceğini, bu becerilerin bazı insanlarda doğuştan gelişmiş olduğunu ki bunları “Doğal Lider“ olarak vurgulayan Kişisel Gelişim Uzmanı Dr. Kılıç; Değişimin doğanın kendisinde varolduğunu, mevsimler, gece ve gündüz vb… örneklerle açıklıyor.
Gelişim sürecinde değişime dirençli olduğumuz noktalara dikkat etmeliyiz. Orada bir korku, bir kaygı ya da yaşadığımız olumsuz bir anımız olabilir.” Diyen Dr. Kılıç, bununla ilgili Bir Kızılderili öyküsü anlatıyor;
Kızılderili Reisi Bilge Dede çadırının önünde otururken, beyaz bir kurdun siyah kurtla boğuşmasını izlemektedir. Yanına yaklaşan torunu dedesine sorar : “Dedeciğim, bunlar niye boğuşuyor.” Gel sana anlatayım der dede…
Bizim içimizde de 2 renkte kurtlar olduğunu söyler. Beyaz kurt; iyilik, yardımseverlik, güzellik gibi olumlu duygu ve düşünceleri, siyah kurt ise kıskançlık, öfke, kin, nefret gibi olumsuz duyguları temsil etmektedir. Torun sorar: Dede’ciğim, peki hangisi kazanacak? Bunun üzerine Dede şöyle cevap verir: “ Hangisini besleyip büyütürsen.”
BİLİNÇ ve BİLİNÇALTI
Bilinç ve bilinçaltını bir buzdağı fotoğrafı ile örnekleyebiliriz. Duygularımız anılarımız ve bildiğimiz her şeyin deposu değerli hazinemizdir BİLİNÇALTIMIZ. Kendimize doğru soruları sormalıyız. Kendimize sorduğumuz sorular doğru şekilde olmazsa, yanıtlar da yanlış oluyor ve biz o zaman olumsuza odaklanıyoruz.
Bilincimiz zihnimizin % 10 u, Bilinçaltımız ise % 90 ını, oluşturuyor. Bilinçli zihnimizde MANTIK hakimdir. Bilinçaltı zihnimizde ise DUYGUSALLIK hakimdir. Bilinçli zihnimiz direnç gösteriyor. Bilinçaltı zihnimiz ise kabulleniyor. Bilinçaltı şimdiki zamanla işlerken, bilinçli zihnimizde dün, bugün ve yarın kavramı vardır. BİLİNÇALTI SUBJEKTİF yani soyut. Bilinçli zihin ise OBJEKTİF tir.
Yaşamda UYUM çok önemlidir. Bilinçli zihin ile Bilinçaltı zihnin uyumu. Davranış ya da alışkanlıklarını değiştirmek isteyenlerin; örneğin kilo vermek, hayır diyebilmek gibi…
Bilinçli zihnin istediği değişimi gerçekleştirebilmek için, bu konuyla ilgili bilinçaltı düzeydeki değişimi, zihinsel çalışmayı yapmak gerektiğini, burada da NLPnin çok çeşitli yöntemlerinden yararlanmanın mümkün olduğunu vurguladı.
Özetle “duygusal zekamızın farkındalığıyla, mantıklı hareket etmemiz gerekmektedir.”
Herşey tüm güzellikler, bakan gözdedir.
antalyaKADIN 2012