MHP Konyaaltı İlçe Teşkilatının yönetim kurulu toplantısına davet edilen Harita ve Kadastro Müh. Odası Antalya Şubesi eski başkanı İlhami Okudan 2B’li yerlerin satışını düzenleyen 6292 Sayılı Kanunu ve uygulamalarını anlattı.
Toplantıda açılış konuşmasını yapan Konyaaltı İlçe Başkanı M. Ali Palabıyık özetle 2B olarak tabir edilen alanların Konyaaltı’nda oldukça fazla olduğunu, bundan dolayı azımsanmayacak sayıda ilçe sakininin bugünlerde birinci meselesinin bu olduğuna, kanunun ve uygulamasının iktidarın gayretleri ile vatandaşın aleyhine birtakım oldu-bittiler yaratabilecek belirsizlikler taşıdığına dikkat çekti. Başkan Palabıyık devamla rayiç bedel konusunda belirsizlikler olduğu, ortada dillendirilen bedellerin oldukça yüksek olduğu, yasanın bu hali ve bu yüksek rayiçler üzerinden uygulanması halinde sosyal bir felakete yol açacağını ifade etti.
Daha sonra sözü Harita ve Kadastro Müh. Odası Antalya Şubesi eski başkanı İlhami Okudan’a verdi.
Okudan, İlçe Başkanı ve Yönetim Kuruluna teşekkür ederek başladığı konuşmasında; “Her şeyden önce şahsi temennimi ifade etmekte yarar görüyorum. Keşke bu yerler Orman olarak kalabilseydi. Ve keşke Orman dışına çıkartılmasa da tekrar ormana kazandırılabilse idi. Ortada da bir vakıa vardı ve çözüm dayatmıştı. Bildiğiniz gibi 6292 sayılı yasa çıktı ve insanlarda da bir koşuşturma başladı. Artık gelinen noktada ne yapılacak, vatandaş nasıl mağdur olmayacak, buna bakmak gerekecek.
Daha önce 2009 yılında 5831 sayılı yasa ve 2009/15 sayılı genelge çıkmıştı. Bu düzenlemeler uyarınca 2B olarak tabir edilen alanlarda % 95 oranında kullanıcı tespitleri yapıldı. Bu tespitlerin yapılması sırasında, süreci yakından bilen birisi olarak, Tapu ve Kadastro ile Orman Bölge Müdürlükleri personelinin geceli gündüzlü mesai kavramı bilmeksizin ortaya koydukları çalışma her türlü takdiri hak ediyor. Onlara teşekkür etmemek imkansız.
Ancak az önce bahsini ettiğim 6292 sayılı kanun mali yönden (devlet açısından) güçlü, sosyal yönden zayıf bir kanun. Kanun 14.04.2012 tarihinde kabul edilmiş, 26.04.2012 tarihinde 28275 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmış ve yürürlüğe girmiştir. Bu kanunlu kullanıcıları kesinleşmiş parseller için 6 ay başvuru süresi vardır. Tespitleri halen bitmemiş 2B parselleri için de süre; tespitlerin askı ilanına süresinde itiraz edilmeyerek kesinleşmesinden itibaren 8 aydır.
Vatandaş, Belediye sınırları içinde bulunan her bir parsel için 2.000,00 Tl. ve belediye sınırları dışında bulunan her bir parsel için 1.000,00 Tl. para yatırıyor ve bu yatırdığı para makbuzu ve kimlik cüzdanı ile birlikte il merkezinde Milli Emlak Müdürlüğü’ne, ilçelerde ise Mal Müdürlükleri’ne başvuruyorlar. Başvurusu kabul edilenler rayiç bedelin % 70’i üzerinden hesaplanan % 10’unu peşin yatırıyor. Belediye sınırları içinde 3 yıl içinde 6 taksitte ve belediye sınırları dışında 4 yıl içinde 8 taksitte rayiç bedelin % 70’ini tamamlayacak şekilde sözleşme yapılıyor. Peşin ödernmesi halinde rayiç bedelin %70”i üzerinden %20 daha indirim yapılıyor. Paralar ödendikten sonra tapu alınıyor.” dedi.
Kafalarda oldukça fazla soru işareti var
Okudan konuşmasının devamında; “Ancak madalyonun bir de öbür yüzünden bakmakta, vatandaşı bilgilendirmekte yerer var. Konuya hakim olanların kafalarında oldukça fazla soru işareti var. Bu soru işaretlerinden en büyüğü ve belki de en yaygını rayiç bedel ne olacak? Oysa rayiç bedeller belirlenmiş durumda ve oldukça yüksek; hatta bu taşınmazların (piyasada) dolaşıma girmesinden dolayı bu bedellerin % 70’i bile fahiş bedeller haline gelecektir. Konuyu biraz daha yakından takip edenlerin kafasında daha acıtıcı bir soru işareti var. Bu bedeller niye açıklanmıyor? Daha da yakından takip edenler açısından acı biraz daha artıyor. Bu bedelleri vatandaş niye öğrenemiyor. Vatandaşa niye gizlenen rayiç bedeller üzerinden başvuru yaptırılıyor. Bu nedenle bu konuda vatandaşa tavsiyemiz ilgili parselin rayiç bedelinin “Bilgi Edinme Yasasına göre sorulması. Bilindiği gibi idare 15 gün içinde cevap vermek zorundadır.” dedi.
Sen almazsan alacak müşteri var mı denmek isteniyor?
Soru işaretlerini daha da anlamlandıran ekstra soru işareti yabancılara toprak satışının sınırının bu yasa ile eş zamanlı olarak 2,5 hektardan 30 hektara çıkmış olmasıdır. Dikkat çekici bir soru işareti de yasanın görüşülmesi sırasında rayiç bedelin ödenecek kısmının % 40’dan % 70’e çıkmış olmasıdır. Buna müşteri kızıştırma denir. Acaba sen almazsan alacak müşteri var mı denmek istenmektedir.
Son olarak bu toplanan para ile ne yapılacaktır. Orman köylüleri mi kalkındırılacak, ormanlaştırma mı yapılacak, yoksa her zaman olduğu gibi bütçe açığı mı kapatılacak. Muhalefetin bir görevi de iktidarın yanlışlarını engellemek ise de bu parlamento yapısı ile hayli zor görünüyor. diyerek sözlerini bitirdi.
Cengiz Savaşeri