Sevgili Okurlarımız,
Ben Nilhan TURAN KIRDI, 8 Mart Dünya Kadınlar günü nedeniyle farklı meslek gruplarından başarılı olan İş Kadınlarımızı ve aktif görevlerini sizlerle paylaşıyorum. Antalya’nın önemli gazetelerinden GERÇEK gazetesine yaptığım ziyarette ofisinde beni karşılayan Sevgili Songül BAŞKAYA’nın konuğu oluyorum. Son derece sıcak ve samimi bir ortamda sohbetimize geçmişte paylaştığımız anılarımızı yad ederek başlıyoruz. Evet yıllar su gibi akıp gidiyor. Daha birkaç yıl önce adaylığı nedeniyle yaptığımız radyo programını hatırlıyoruz. Kadın kadına sohbetimizde bakın neler konuşuyoruz…
Songül BAŞKAYA kimdir?
1981 Ankara doğumluyum. 11 yaşından beri Antalya da yaşamaktayım. Ankara Üniv. İletişim Fak. Halkla İlişkiler ve Tanıtım mezunuyum. Aynı zamanda 2.lisans eğitimimi Eskişehir Anadolu Üniv. Kamu Yön. Bölümünde tamamladım. Halen Akdeniz Üniv.’de Kamu Yönetimi bölümünde yüksek lisans yapmaktayım. 13 yıldır aktif gazetecilik yapıyorum. 2009 Yerel seçimlerinde hem kadın sorunlarına çözüm üretebilmek hem de kadınların siyasete katılımlarını yüreklendirmek adına İl Genel Meclis Üyesi Adayı oldum. 29 Mart seçimlerinde il genel meclisi üyesi seçildim. Böylelikle Antalya da İl Genel Meclisine giren ilk kadın gazeteci ve meclisin en geç üyesi oldum. Hem sivil toplum örgütlerinde hem mecliste, hem de gazetecilikte kamu yararını ön planda tutarak hizmet etmeye çalışırken kadın sorunları adına da farkındalık yaratmaya çalışıyorum. kadın erkek eşitliği kurucu başkanıyım.
Bu görevlerimin yanı sıra Ocak ayında Antalya kent konseyi kadın meclisi koordinatörü seçilerek yeni bir sorumluluğu daha üstlendim. Evli ve iki çocuk sahibiyim. 2 yaşında Toprak adında oğlum ve 5 yaşında Başak isminde bir kızım var. 8 yıldır Eşim Ahmet BAŞKAYA ile birlikte AKDENİZ GERÇEK isimli günlük yerel bir gazete çıkartıyoruz. Şuan gazetede aktif görevim sadece köşe yazarlığıdır.
Kadınlar adına ve kamu yararını ön planda tutarak gösterdiğiniz çabada hangi zorluklarla karşılaştınız? Kadının aktif iş hayatında var olmasının zorlukları da diyebiliriz buna?
Öncelikli olarak meslek hayatımda kadın sorunlarına dikkat çekerken bir çok olumlu tepkinin yanında engellemelerle de karşılaştım. Tacize, tecavüze uğrayan kadınların sorunlarını kamu oyu ile paylaşarak yetkilileri harekete geçirmek isterken kimin çevrelerce olayların üzerine gitmem engellenmek istendi. Hatta yargı kanalı ile susturulmak istendim. Ama asla taviz vermeden basın meslek ilkelerine bağlı kalarak bir çok sorunla yüzleşmemiz adına önemli çabalar sarf ettim. Siyasette de erkek egemen bir zihniyet var olduğu için kadın sorunlarına çözüm üretecek projeleri benimsetmek ve kabul ettirmek çok da kolay olmadı. Ancak mevcut il genel meclisinin kadın sorunlarına duyarlı bakış açısıyla ve meclisteki benimle birlikte çalışan diğer iki kadın arkadaşımın gayretleriyle bir çok yatırımı karara bağladık.
Sadece Türkiye de değil, tüm Dünya da var olan bir sorun toplumsal cinsiyet eşitsizliğidir. Tabii Türkiye de bir çok ülkeye göre bu eşitsizlik daha fazla. Bunu ortadan kaldırmak adına son dönemde kadın hareketlerinin önemli atılımlar yaptığını görüyoruz. Gerek yerel de gerek parlamentoda bu hareketlerin baskısıyla bir çok sevindirici gelişme yaşanıyor. Ama bir zihniyet dönüşümünü sağlamak erkek bakış açısını kırmak, toplumsal cinsiyet eşitliği temelli kararlar aldırmak çok yakın bir gelecekte mümkün görünmüyor. Eğitim ile birlikte erkek egemen zihniyetin dönüşümünü sağlayarak aslında bir insan hakkı ihlâli olan bu eşitsizliği ortadan kaldırmak için mümkün olabilir.
İl Genel Meclisi kaç üyeli?
75 Üyeli mecliste 3 üye ile kadınları temsil ediyoruz. Yüzdeye vurursak temsil oranı sadece % 4 oluyor.
İl Genel Meclisinde bulunan 3 bayan üyenin Kadınlar ve toplum adına alınacak kararlarda pozitif bir etkisi oldu mu?
Sayı olarak çok yetersiz olmakla birlikte kadın üyeler olarak önemli çalışmalar yaptık. Ben aynı zamanda kadın erkek eşitliği kurucu başkanıyım. Manavgat üyemiz Gülsüm ÖZER sağlık komisyonu başkanı, Gülay BOLATAN özel idare komisyonu başkanı ve divan katip üyesidir. Önemli görevlerde yer almamız elbette çalışmalarda etkin olmamızı sağladı. Meclisinde raporlarımıza destek olması ve önerilerimizi dikkate almasıyla kadın sığınma evi projesini 2012 yatırımlarına aldık. Yine kadınlar adına önemli olan mikro kredi projesini hayata geçirdik. Kadın dostu kent projesi kapsamında bütçe ayrılmasını sağladık.
Böylesi önemli görevleri yapıyor olmanın yarattığı sıkıntılar neler? Gazetecilik misyonunuz ve şimdi meclis üyesi misyonunuzun birbirine desteği ya da tam terside oldu mu?
Elbette her iki görevde bir kamu görevi olmasının yanı sıra bazı dez avantajları beraberinde getiriyor. Ama sağladığı avantajlar topluma hizmet etmemiz noktasında büyük bir güç. Antalya’nın sorunlarını bilmemde ve öneriler sunmamda gazetecilik mesleğim büyük kolaylık sağladı. Öte yandan meclisin ve idarenin sıkıntıların da kimi zaman basında gündeme taşıyarak eleştiriler de aldığım olmuştur. Kısaca birbirine faydası da zaman zaman aksi de olabiliyor.
Siz, hem bir anne, hem bir eş, hem bir gazeteci, hem bir öğrenci, hem de gelecek vaad eden cabbar bir siyasetçisiniz? Sizinle hem cinsiniz olarak gerçekten gurur duyuyorum. Tüm bunları yaparken özel hayatınız ne şekilde etkileniyor.? Nasıl dengeliyorsunuz?
Aile ve arkadaşlarıma çok fazla zaman ayıramamakla birlikte kaliteli zaman geçirmeye çalışıyorum. Kızım ve oğlumu çoğu zaman çalışmalar ve etkinlikler
nedeniyle ihmal ettiğimi hissediyorum. Ama kısıtlı olan zamanlarımı çocuklarıma ve aileme ayırarak bunu kırmaya çalışıyorum. Öte yandan zaten tüm çaba ve gayretlerim çocuklarıma daha iyi bir gelecek sunmak ve daha yaşanabilir bir kent yaratmak adına.
Kimi zaman etkinliklere ailem ve çocuklarımla birlikte katılıyorum. Özellikle siyasette var olan bireysel katılımlara karşı biz ailece katılarak farklı bir gelenek yerleştirmek istiyoruz. Bunda da örnek olmaya başladık.
Her şeye rağmen bir KADINSINIZ. Başarılı olmanın bakımlı ve aktif olmaktan geçtiğini biliyoruz. Bir kadın olarak buna nasıl özen gösteriyorsunuz?
Kendime bakım için çok özel zaman ayıramasam da bakımlı olmaya dikkat ediyorum. Temsiliyet anlamında giyim ve kuşamıma, makyajıma özen göstermiyorum. Ama ekstra bakımlar yaptırmak için zaman bulamıyorum. Hatta spor yapmak adına aylardır bir merkeze üye olmak isterken bir türlü zaman ayırıp bunu da yapamadım. Çoğu zaman beslenmeme de dikkat etmediğim bir gerçek. Günlük koşuşturmalar arasında öğle yemeğini bile atladığım çok oluyor. Ama sağlıklı beslenmeye sebze ve balık ağırlıklı gıdalar almaya dikkat ediyorum. Evde de yemek yaparken zeytinyağlı sebze yemekleri ve ağırlıklı olarak balık hazırlıyorum.
Son olarak; okurlarımıza bir KADIN gazeteci ve siyasetçi olarak 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü değerlendirmenizi ve mesajınızı almak isteriz. Bizi kırmayıp kabul ettiğiniz teşekkür ediyor, hayatınız boyunca başarılar sizinle olsun diyoruz.
Antalya nın ilk kadın haber sitesinde bana böyle bir fırsatı verdiğin için öncelikle Nilhan KIRDI olarak sana çok teşekkür ediyorum.
Hepimizin malûmu 8 Mart son dönemde içi boşaltılmaya çalışılan ve göstermelik bir gün oldu. Şık mesajlar kadınlara sunulan çiçekler, yemekler, konserler ile anlamından uzaklaştırıldı. Bilindiği gibi 8 Mart insanlık dışı çalışma koşullarına karşı ayaklanan tekstil işçisi kadınların grevde hayatlarını kaybetmesi anısına hayata geçirilen bir gündür. Kadın dayanışmasını artırmak kadın sorunlarına dikkat çekmek ve çözüm üretmek için ortak akılda buluşulup, beyin fırtınalarının yapılması gereken bir gün. Bir kutlama değil, anma günü. Bugün Antalya da açılışı gerçekleştirilen, AL YAZMA anıtı da, bu anlamda büyük önem taşıyor. Kadın cinayetlerine dikkat çekmek ve farkındalık yaratmak adına önemli bir anıt. Toplumun bu sorunla yüzleşmesini sağlayacak AL YAZMA anıtı dileriz Türkiye ye örnek olur.
Gerek seninle yaptığım bu keyifli söyleşi, gerekse 9 Mart’da verilecek ANTİKAD’ın yılın KADINI ödülüne lâyık görülmem bu haftayı benim için daha özel kıldı.
Kadın mücadelesinde hayatını kaybeden tüm kadınlarımızı ve katledilen kadınlarımızı saygıyla anarken diliyorum ki, toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin, ortadan kalktığı 8 Mart’larda bir araya gelelim.
Songül BAŞKAYA
Röportaj; antalyaKADIN & bestKADIN
Nilhan TURAN KIRDI