İftarlarda sınıf yaratma
Yıllardır iftarlara katılıyoruz. Birçok iftar yemeklerinde izdiham yaşanıyor. Bu mübarek ayda, insanlar buluşup kaynaşıyor. Bu açıdan verilen iftar yemeklerinin önemi büyük.
İftar yemeklerine siyasi atmosfer hâkim olsa da, siyasetçilerin, vakıf ve derneklerin mensuplarının bir araya gelmesi, kaynaşmaları iftarlarda oluyor. İftar yemeklerini şova dönüştürenleri, lüks otel salonlarında davet verenleri çok eleştirdik. Yine otel salonlarında ve restoranlarda iftarlar verildi.
Bir de cami avlularında, parkların içinde verilen iftarlara şahit olduk. Siyasi cezalar yatanların bir araya gelerek kurduğu derneklerinin Altındağ mahallesindeki park içinde tertip ettiği iftar yemeği hala konuşuluyor. YÖRSİAD’ ın Çallı da kurduğu iftar çadırı dikkat çekiyor. Belediyelerin iftar çadırları ve şenlik şölen alanları, kentlileri kaynaştırıyor ve hoş vakit geçirmelerine sebep oluyor. Şenlik alanlarında belediye başkanlarının halkın arasına karışıp dolaşmaları vatandaşlarda memnunluk yaratıyor. Doğal olarak başkanlar topluluklara hitaben kısa konuşmalar yapıyor alkış alıp nabız ölçüyor.
Önümüz seçim olduğuna göre her siyasi kalabalıkları bulduğu yerde mesajlar vermek ister. Ama ben, vatandaşın dikkatini çeken bir hususu dile getirmeden geçemeyeceğim. Katıldığım iftarların birçoğunda protokol masaları vardı. Eğer iftarlarlar kaynaşmak için veriliyorsa toplumda öne çıkmış isimler, başkanlar ve kanaat önderleri PROTOKOL MASALARI yerine masalara dağılmalı. Vatandaşlara değer verdiklerini birlikte aynı masada yemek yiyerek perçinlemeli.
Siyaset, ikna sanatı olduğuna göre, en iyi ikna birebir ilişkilerde bulunmak hatta kapı kapı gezmektir. Mübarek Ramazan vesilesiyle hazır kalabalıkları yakalamışken hitap etmek ve verilecek mesajları vermek her siyasinin en doğal hakkı.
İftarlarda gözlemlediğim bir husus da, başkan veya iftarı veren kurumun yetkililerine yakın olabilmek için ERKENDEN GELİP YER KAPAN İŞ BİLİRLER. Bu nefislerine yenik düşen iş bilirler masa başlarını tutunca, doğal bir protokol görüntüsü veriliyor. Davet sahibi de bu konuya müdahale edemiyor. Bu masalara uzak kalan davetliler yeterli ilgi bulamadıkları hissine kapılarak ya erken kalkıyor ya da kendi aralarında sohbet yapıp protokol masalarından kopuk bir tavır içine giriyor.
Bu görüntüler başka Ramazan davetleri dışında başka davetlerde de karşımıza çıkıyor. Bir gündemle insanlar davet ediliyor, kenarda köşede oturmasının uygun olmadığı düşünülen kamuoyuna ayrıcalıklı insanlar gibi tanıtılmış şahıslar, köşe başlarına protokol masalarına oturtularak adeta sınıf farklılığı görüntüsü ortaya çıkıyor.
Eğer sınıflara ayrılıyorsak, bizim sınıfımız zaten belli. GÜMÜŞ ZURNA SAHİBİ OLAMADIĞIMIZDAN KAVAL ÇALMAYA DEVAM EDİYORUZ.
Cengiz Savaşeri