GÜLER SABANCI, DÜNYANIN EN GÜÇLÜ KADINLARINDAN

GÜLER SABANCI YİNE DÜNYANIN EN GÜÇLÜ KADINLARI ARASINDA…

FORTUNE: “GÜLER SABANCI, TÜRKİYE İÇİN GÜÇLÜ BİR ELÇİ”

“GÜLER SABANCI BİRÇOK “İLKE” İMZA ATTI”
Dünyanın en prestijli iş dünyası dergisi Fortune tarafından bu yıl ilk kez hazırlanan “En Güçlü İş Kadınları Uluslararası Listesi”nde Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı 7.sırada yer aldı. Dergi, aynı zamanda Güler Sabancı’yı anlatan bir makale de hazırladı. Güler Sabancı’nın birçok “ilke” imza attığından bahsedilen makalede aynı zamanda öncü bir hayırsever olduğu vurgulandı.

Fortune Dergisi, Güler Sabancı’yı şöyle tanıttı: “Güler Sabancı 10 yılı aşkın süredir 17,6 milyar dolarlık aile şirketini Türkiye’de yaşanan zorlu ortamda yönetiyor. Finans, sanayi, perakende ve enerji alanında şirketlerden oluşan Topluluk, ülkenin en büyüklerinden biri. Bölgedeki terör saldırıları, başarısız bir darbe girişimi ve mülteci krizine rağmen, Topluluk belli bir ivme sağladı. Özellikle yarısı yenilenebilir enerjiden oluşan ve hızla büyüyen enerji iş kolu, gelirlerini ve karını yükseltti”. 1994’te Sabancı Üniversitesi’nin aile adına Güler Sabancı liderliğinde kurulduğundan da bahsedilen yazıda, Sabancı’nın etkin bir hayırsever ve kadının güçlenmesi konusunda Türkiye ve dünyada sözcü olduğu belirtildi.

Fortune “Türkiye’nin En Güçlü İş Kadını” başlıklı makalesinde ise, Türkiye’deki başarısız darbe teşebbüsünün ardından olağanüstü hal koşulları, terör saldırıları ve mülteci krizi gibi mevcut koşullarından bahsedilerek, Sabancı’nın bu zorlu ortamda başarısını koruduğu belirtiliyor.
Yazı şöyle devam ediyor, “Topluluk yılın ilk yarısında satışlarını %22, karını %11 artırdı. Ailesinin üçüncü kuşak yöneticisi ve Fortune listesinin yedinci sırasında yer alan Güler Sabancı ülkesinin bu zorlukları da aşacağından emin ve “Türkiye’nin inanılmaz bir toparlanma gücü vardır” diyor. Güler Sabancı çalkantılara hiç yabancı değil. Kariyerine 38 yıl önce, üniversiteyi bitirmesinin hemen ardından beş amcası tarafından yönetilen aile şirketinde başladı. Grubun en bilinen işlerinden biri tekstil olsa da, Güler Sabancı büyük kararlılıkla o dönemde çok yeni olan lastik şirketinde çalışmak istedi. Sabancı bunu “işle beraber büyümek istedim. Ayrıca lastiğin kokusunu sevdim” diye açıklıyor. 80 darbesi ise, planlarını bozmuş. Değişken kurlar ve ithalat kısıtlamaları çalışma koşullarını zorlaştırdı ve Lassa iflasın eşiğine geldi. Güler Sabancı’nın işi hammadde ithalatı olduğundan dolayı özellikle zordu. Toparlanmak üç yıl almış ama Sabancı bugün o tecrübeyi en önemli deneyimlerinden biri olarak kabul ediyor. “Krizi ilk elden öğrendim ve o takımın parçası olmak bana hayatım boyunca faydalı oldu” diyor.

Güler Sabancı zorluklarla mücadeleyi, 1987 yılında holdingin ilk ortaklığını yaparken sürdürdü. Bu çabalar aile şirketinin gidişatını değiştirdi. Sabancı bu süreci “Kontrolün bizde olmasına alışıktık. Dolayısıyla amcam Sakıp Bey bana, ‘peki patron kim olacak?’ diye sordu. Ben de ona ‘işin kendisi patron olacak’ cevabını verdim” şeklinde anlatıyor. 90’larda Türkiye’nin dünya sahnesine çıkmasıyla, Güler Sabancı da şirketin globalleşmesinde kilit rol oynadı.

“ÖNCÜ HAYIRSEVER”
2004 yılında, Sakıp Sabancı’nın vefatının ardından, birçok erkek bulunmasına rağmen, ailenin çoğunluğunun oylarıyla başkan seçildi. Bu durum, daha önce Türkiye’de bir kadın için benzeri görülmemiş bir pozisyon olmasından dolayı şaşırtıcı bir gelişme olarak karşılandı. Ama bu onun için tek “ilk” değil: 94 yılında bir üniversitenin kuruluşuna liderlik etmiş öncü bir hayırsever, ülkesinin karmaşık siyasi ortamının bilincinde olarak, hassas sektörleri başarıyla yönetirken, Türkiye için de güçlü bir elçi.

Özellikle bu zor zamanlarda, ülkesine daha da şevkle bağlı. Sabancı ”Ülkemizin geleceğine güveniyoruz ve biz yatırıma devam ediyoruz” diyor. Önceki hafta Başbakan ile birlikte üniversite- sanayi işbirliğiyle kurulan ve ülkenin AR-GE ekosisteminin daha inovatif şekilde gelişimine katkı sağlayacak Kompozit Teknolojileri Mükemmeliyet Merkezi’nin açılışını gerçekleştirdi.
Güler Sabancı ayrıca başarısız darbe girişiminin ardından, ülkede yaşanan birlik ortamını, reformların uygulanması için önemli bir fırsat, bir umut ışığı olarak görüyor. Şimdi kriz yönetimi yetkinliklerini tekrar kullanma zamanı.

LİSTEDE YER ALAN DİĞER İSİMLER
Fortune’un Amerika haricindeki ülkeleri baz alarak ilk kez hazırladığı “En Güçlü İş Kadınları Uluslararası Listesi”ndeki listesinin ilk sıralarında, Banco Santander Grup CEO’su Ana Botín, State Bank of India Başkanı Arundhati Bhattacharya, Engie CEO’su Isabelle Kocher, Singapur’dan Singapore Telecommunications Grubu CEO’su Chua Sock Koong ve Imperial Brands CEO’su Alison Cooper yer aldı. Liste, şirket büyüklüğü, global ekonomideki yeri, şirketin başarısı ile yöneticinin kariyeri ile sosyal ve kültürel etkileri kriterleri göz önüne alınarak yapılıyor.

Exit mobile version