Facebook insanların üzerindeki etkileri araştırılmış. Faydaları,zararları incelenmiş. Sosyal Paylaşım araçları içerisinde hepimizin üzerinde ne gibi etkileri olduğuna bir bakalım.Şahsen ben hesabımı kapatmayı zaman zaman düşünsem de vazgeçemiyorum. Benim şikayetim çok zamanımı çalması ile ilgili.Beş dakika bir bakıp çıkayım derken takılıp kalıyorum,yorumlar,cevaplamalar,resimler derken 2-3 saatim akmış, gitmiş oluyor.
Köşe yazılarıma dahi vakit ayıramaz oldum,aksattım bir çok Dergi,Gazete,Sitelerdeki Köşem için okuyucularımdan eleştiriler sitemler alıyorum.
Her yaştaki insanın Facebook kullanmaktan dolayı farklı boyutlarda etkilendiği ortaya çıkmış. Uyku Problemleri,Eşler arasında iletişim kopukluğu,Öğrencilerde ders aksatma Akademik başarı düşüklüğü,Performans düşüklüğü,saldırgan davranışlar,Asosyal olmak,Tembellik,Kilo artışı,beslenme bozuklukları ve Narsist Davranışlara sebep oluyormuş. Peki; Narsistlerin özellikleri nelerdir?
1- Egoist insanlardır. Dünyada sadece kendilerinin olduklarına inanırlar.
2- Kendilerini başkalarının yerine koyamazlar. Empati yapma özelliğine sahip değillerdir.
3- Şöhret, para ve toplumda üst düzey bir yerde olma gibi hayalleri vardır.
4- Başarılı insanlara karşı kin beslemek ve nefret duymak.
5- Eleştiriye açık olmama durumu.
6- Eksiksiz yaratıldığını, mükemmel olduğunu düşünmesi.
Narsistliğin belirtileri nelerdir?
1- Kritize edilmeye karşı öfke, utanç ve aşağılanma hissi duyar.
2- Kendi çıkarları için başkalarını kullanır.
3- Sadece kendini düşünmek.
4- Yeteneklerini ve başarılarını abartır.
5- Başarı, güç, güzellik, zeka yada ideal aşk ile ilgili fantaziler kurar.
6- Başkalarının kendisine farklı davranması gerektiğine dair beklentiler.
7- Sürekli insanların dikkatinin ve beğenisinin üzerinde olmolmasını beklemek.
8- Başkalarını kıskanmak ve haset etmek.
9- Aşırı gurur ve mükemmel olduklarına dair inanç.
10- Suçunu kabul etmez yada eleştiriyi kaldıramaz.
11- Fedakarlık yada iyilik yapmaz ama gösteriş amacı ile küçük davranışlarda bulunabilir.
12- Empati yapamaz.
13- Herşeye hakkı olduğuna inanır.
14- Yüzeysellik.
15- Sürekli şöhret, zenginlik ve başarı hayalleri kurar.
16- Dikkat çekmek, ilgi odağı olmak ve övülmek arzusu.
Kişinin narsisist davranışlar göstermesi neye bağlıdır?
Narsisist kişiliğin altında, paradoksal olarak, derin bir kendine güvensizlik yatar. Nitekim bu kişiler çok alıngan, eleştiriye oldukça tahammülsüz insanlardır. Şuuraltı bu kendine güvensizliği bir nevi bastırarak kendini aşırı beğenen insanı üretir. Narsisistler ayrıca empati kuramayan, başkalarının duygularını anlayamayan kişilerdir. Kendine güvensizlikle başkalarını anlayamama birleşince, narsisistik kişilik gelişir.
Narsisist davranışların eğitim ile bağlantısı var mıdır?
Narsisistler övgüyle beslendikleri için, çok çalışırlar. Dolayısıyla hayatta başarı kazanma, iyi bir yere gelme ihtimalleri yüksektir. Başarı, kendini beğenmişliklerini iyice besler, böylece narsisistin yakın çevresiyle ilişkisi iyice bozulur. Parlak bir statüsü olan, ama yalnız bir insan vardır tepelerde bir yerde. Çalışkan olmayan, başarı kazanamayan narsisistlerin de hayatları kötüdür, çünkü çok ihtiyaç duydukları övgüyü bir türlü elde edemezler.
Narsisist kişiler çevresine zarar verirler mi?
Önemli özelliklerinden biri empati eksikliğidir. Başkalarının duygularını anlayamazlar. Zaten başkalarını önemsemezler. Başkaları, ancak kendilerini övmek, onaylamak için vardır. Bu yüzden yakın ilişkileri; evlilik ve yakın dostlukları sürdüremezler. Fedakarlığı hep başkalarından beklerler, çünkü onlar uğruna her türlü fedakarlığın yapılacağı insanlardır. Vermezler, alırlar. Aşkta bile, beğenilmek için vardırlar. Başkalarının hakkını çiğnemekten çekinmezler, hatta hak çiğnediklerinin farkına bile varmazlar, zaten her şeyin kendi hakları olduğuna inanırlar. Çıkarcıdırlar.
Narsistliğin tedavisi nasıldır?
Narsistik kişiler genelde psikoloğa yada psikiyatriste kişilik problemleri dışında başka sorunlar için gelirler. Genelde başka insanlar ile yaşadıkları problemleri kendi davranışlarının bir sonucu olarak düşünmezler aksine dış etkenlerin yada o insanların hataları sonucu olduğuna inanırlar. Bu kişiler çoğunlukla duygusal problemlere tahammül edemezler ve depresyon yaşadıklarında terapiye gelirler. Çoğunlukla gerçekler ile hayalleri arasında fark olduğunu gördüklerinde yada mükemmel olduklarına dair inançlarını sarsacak bir kriz yaşadıklarında (eşlerinin terketmesi, iş kaybı gibi) depresyona girerler.
Terapiye girmek genelde bu kişiler için zor olabilir çünkü yardıma ihtiyaçları olduğu fikri onlar için aşağılayıcı bir olaydır. Fakat ciddi bir kriz yaşıyorlarsa, kendilerine olan güvenlerini kazanmak, mükemmel oldukları inancına ve fantazilerine yeniden kavuşmak için tedaviye gelebilirler. Kendileri hakkındaki düşünceleri, geçmişleri, şu anki durumları ve tedavinin ne için gerektiği konusunda ki fikirleri itibarlarını yükseltme arzusu ile çarpıtılmıştır. Dolayısıyla gerçeklere dayalı yorumları redderler ve yeterince egoları beslenmezse terapiyi bırakabilirler. Dolayısıyla belli bir ölçüye kadar kişinin gururunun okşanması tedavinin devamını sağlamak açısından önemli olabilir.
Psikoterapi başkaları ile ilişkilerinde daha pozitif ve faydalı şekillerde davranmayı öğrenmesi, kendisi ve başkaları hakkında daha gerçekçi düşünceler geliştirmesi açısından faydalı olabilir, fakat doktorun hasta ile oldukça dengeli bir iletişim geliştirmesi çok önemlidir.
Kaynak:Aktüel Psikoloji