EY HAYAT

EY HAYAT

Dünyaya her gün bir nüfus katılıyor,her gün biri doğuyor.Kimi gözlerini açıyor ilk bakışla ilk nefesini alıyor. Kimisi vefat ediyor son bakış ile son nefesini veriyor.

Hayat kimisini güldürüyor çok mutlu oluyor. Kimisi dertler zulumlar içinde ağlayıp eriyor.

Ey hayat iyilik yapan kötülük buluyor. Kötülük yapan yaptığıyla övünüyor.

İyilik yapan pişmanlığıyla dövünüyor. Bu nasıl bir yoldur gidiyor.

Gül verince iyisin dikeni batar kötüsün,elin boş gidersin yüzü düşer.

Aslan gibi dersin sevinir,Eşek gözlü dersin küser.

Seven, değer veren insanlar kalmadı artık yanımızda. Sever gibi görünen,arkadan kuyu kazanlar doldu aramızda.

Ey be hayat yaşamaya değer anlar azaldı, hüzünlü,üzüntülü anlar arttı.

Ağlasak da gülsek de zaman akıp gidiyor da nasıl gidiyor?

Saçlara sakallara aklar düştükten sonra, elde ayakta dermanlar da bitiyor.

Sonra geçmişe dönüp bir bakın hele, tek göreceğiniz yaptığın iyilik veya kötülük her ne ise,

Acı tatlı yaşadıkların hatıralarında kalan, yaşadığın güzellikler,sevdiklerin,sevmediklerin,

Ve yediğin kazıklar,arkandan vurulmalar. İşte toplam bu HAYAT.

Oysa keyifler yerinde olsa,etrafımızda güzel kalpli insanlar dolsa, en mutena davranışlar sergileseler kırmadan dökmeden,Erozyona uğramadan.

Gelse de yaşımız yüz beşe etmeyiz o zaman hiç endişe,boy-pos-endam boş nafile.Her şey dursun varsın yerli yerinde.

Ey hayat sahip olduğumuz en değerli mücevherimiz sin söyle nasıl parlatırız biz seni.

İnşa ederiz en güzel şekilde geleceğimizi.

Cevabın nerede saklı acaba EY HAYAT?

Exit mobile version