Kendinize değer verin: Özsaygınızı kimselerin yok etmesine izin vermeyin! Her gün sık sık “Ben çok değerliyim ve bütün güzellikleri hak ediyorum” diye tekrarlayın, dil söyleyince beyin de kalp de buna inanır.
Ev işlerini planlayın: Ev işi bitmez! Hedef bir yeri kirden arındırmak olmalı, bütün mikroplar ortadan kalkacak diye kimyasalların zehiriyle boğulmayın!
Zamanı iyi yönetin: Bütün başarıların ardında “zaman yönetimi” yatar. Günü iyi planlar, kararlara sadık kalınırsa herkese, her şeye daha rahat vakit ayırılabilir.
Yemek Yaparken Atıştırmayın: Saatler boyu kendini mutfağa hapseden ev kadınları bir yandan çeşit çeşit yemek hazırlayıp bir yandan da her yaptığının tadına bakarsa toplamda epey fazla “göze gözükmeyen kalori” almış olur.
Farkında olmadan yenilenlere dikkat edin: Ana öğünler kadar kalori alınan ama farkında olunmayan iki yeme alışkanlığı da öğleden önce ve öğleden sonra yenen abur cuburlardır. “Ben abur cubur yemem” demeyin, çünkü çocukların müptelası olduğu o abur cuburlar ne ise, poğaçalar, börekler, kekler de o demek oluyor. Tek fark kalori kaynaklarının farklı oluşu…
Alet işler, el övünür: Teknoloji çıktı mertlik bozuldu! Eskiden sabahtan akşama kadar elde yıkanan çamaşırların yerini şimdi hızlı ve az fiziksel gücü gerektiren makineler yapıyor. Çamaşır makineleri, elektrik süpürgeleri, kurutma makineleri, buharlı yer siliciler… Artık ev işleri sırasında harcanan enerji yarı yarıya indi, her şey bir parmak ucuyla, enerji harcamadan yapılabiliyor.
Karpuz yata yata (mı) büyür (?): Ev kadınlarının en büyük yanlışını ev işleriyle aşırı meşgul olup, egzersize zaman ayırmamalarıyla değerlendiren Dr. Ayça Kaya ‘’her gün yalnızca yarım saat yapılacak tempolu yürüyüş kilo kontrolü ve sağlık demektir’’ diyor.
Çay saati menülerini değiştirin: Ev kadınlarının ne yazık ki en sık yaptığı sosyal etkinlik olan kabul günleri için ‘’kalori yükleme seansı ‘’demek daha doğru olur. “En çok çeşidi kim hazırlayacak?” yarışına girilmesi, Kabul günlerini ve çay saatlerini bir rekabet atmosferine dönüştürür.
Çay saatlerinde alternatif yemeklerden faydalanılması, konukların yeni keşiflere teşvik edilmesi, hamurlu yağlı gıdalar yerine sebze ve meyvelerden yapılan farklı lezzetteki yemeklerin denenmesini tavsiye eden İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya, ayrıca yemeklerden tuzun, yağın ve çeşidin azaltılmasını, sunum tabaklarının küçültülmesini, kızartmalarla birlikte mayoneze de veda edilmesini önerdi.
Çay saatleri ve kabul günlerinin sağlığa uygun hale getirilmesini önemle belirten Dr. Ayça Kaya Yemeklerden önce misafirlere ikram edilecek tarçın çayının iştah kesici özelliğe sahip olduğunu da ipuçları arasında verdi.