Ermeniciyiz topluluğundan tık yok
Bu gün acılı bir günümüzün yıl dönümündeyiz. Bundan 21 yıl önce Ekim 1991’de Hocalı’da Azeri köyleri, Ermenilerce basılmış. Rus askerlerinin desteğiyle, hocalıya ulaşan Ermenilerce 25–26 Şubat 1992’de Müslüman soykırımı gerçekleştirilmiştir. 10 bin nüfuslu Hocalı’da olaylar sırasında yaklaşık 3.000 Azeri bulunmaktaydı. Saldırıda ölenler hakkında verilen resmi rakam 613 kişi olmakla birlikte, katledilen toplam Azeri sayısının 1.300 kişi olduğu söylenmektedir. Kadın, çocuk ve yaşlılar da dâhil olmak üzere siviller katledilmiştir. Ölenlere Allahtan rahmet dilerim.
Hepimiz Ermeniciyiz cemaatinden tık yok.’Şehit cenazelerinde hepimiz şehidiz, hepimiz Türk’üz’ diyenlerin sayısı Ermeniciler kadar bile yok. Gazetelerde köşe tutmuşların birçoğu Hocalı konusuna TEYET geçiyor. Devletimizi temsil eden hariciyecilerimiz bulundukları ülkelerdeki Türk varlığından Ermeni meselesi konusunda yeterli desteği bulamıyor. Emperyalist zihniyetteki güçler, Kendi geçmişlerindeki kara lekeleri inatla görmezden gelirlerken, birde içimizde üç maymunu oynayanlara nasıl tahammül edeceğiz.
Katliamın 21. Yıldönümünde başta Ankara olmak üzere diğer kentlerimizde gösteriler yapıldı, stantlar açıldı. Ne acıdır ki Ankara’daki stant, Bölücü terör örgütü sempatizanları ile marjinal guruplardan 100 kişilik bir grup, standı basarak, “HEPİMİZ ERMENİYİZ, HEPİMİZ KÜRDÜZ” diye slogan atmışlar, taşlı sopalı saldırı sonucu, stant görevlileri yaralanmış.
Bir dönem önemli bir siyasi lider, Azerbaycanlılar için ‘ONLAR ŞİA’ diyerek talihsiz bir söz söyleyerek mezhep ayrımcılığı yapmıştı. Günümüzde de Kürtçülük, cemaatçilik ayrışmaları var, yetmezmiş gibi bir de batıcılık, küreselcilik gibi başlıklarla kafalar karıştırılıyor. Medeni dünyaya yönelme stratejisiyle A.B çileri hiç saymıyorum, kumaşlarının boyası yavaş yavaş ortaya çıkıyor artık bilinir oldular. Sisler dağıldıkça keller görünür oldu. MEDYADA YER TUTMUŞ PARALI DÜDÜKLER bir bir tanınır oldu.
Osmanlı Devleti döneminde, Devletin önemli kademelerine, yönetime sadakatleri karşılığı, Devlet-i Âlinin hazinedarlığını, ticaret ve muhasebesini emanet ettiği Ermeni tebaasının 1915 yılındaki nankörlüğünü hatırlatan kimse de kalmadı.
Hoşgörü, hoşgörü ve yine hoşgörü. NEDEN BU HOŞGÖRÜ ŞIRINGASI BİZE KULLANILIR da, tarihleri insanlık suçlarıyla dolu Ruslara, Batılılara ve günümüz jandarması ABD için kullanılmaz. Ben de eleştiri hakkımı kullanarak eleştiriyorum ve de İnsan hakları savunucularından, bir millet olarak gördüğümüz Türk ve Müslüman Azerbaycanlılar için duyarlılık bekliyorum. Duyarlılığın yanında haklarının savunulmasını bekliyorum.
Cengiz Savaşeri
