ÇGD Akdeniz’den Gıda, Beslenme ve Sağlık Haberciliği Atölyesi

ÇGD Akdeniz’den Gıda, Beslenme ve Sağlık Haberciliği Atölyesi

Bülent Şık: Gıda, sağlık ve iklimde kronik sorunlar insan hatası değil devlet politikası

ÇGD’nin, GMO ve BAYETAV iş birliğiyle düzenlediği ‘Gıda, Beslenme ve Sağlık Haberciliği Atölyesi’ne katılan Dr. Bülent Şık, iklim krizi, kirlilik, güvenli gıda gibi pek çok kronik sorunu nedenleriyle anlattı.

Çağdaş Gazeteciler Derneği Akdeniz Şubesi, TMMOB Gıda Mühendisleri Odası (GMO) ve Bir Arada Yaşarız Eğitim ve Toplumsal Araştırmalar Vakfı (BAYETAV) iş birliğiyle düzenlenen “Gıda, Beslenme ve Sağlık Haberciliği Atölyesi”, odanın Antalya’daki şubesinde yapıldı.

Gazeteciler ve gıda mühendisleriyle bir gün süren atölyede, gıda, beslenme ve sağlık alanına bakış açısındaki genel geçer hataları ve medyada sık yer alan yanlışları yapılan haberler üzerinden anlatan gıda mühendisi, akademisyen ve gazete yazarı Dr. Bülent Şık, ekoloji, agroekoloji, iklim krizi, biyolojik çeşitlilik, toksik kimyasal madde kirliliği, gıda adaletsizliği, çevresel ırkçılık, salgın hastalıklar, çocuk sağlığı ve kamusal politikalar gibi konuları da ele aldı.

MEDYADA YAYGIN GÖRÜLEN YANLIŞLAR

Medyada haber, yazı ve yorumlarda dile yerleşmiş söylemlerin ve sosyal medyada öne çıkan sorunların değerlendirildiği atölyede, gıda, beslenme ve sağlık odaklı habercilik konusunda bir uygulama çalışması da yapıldı. Uygulamada Bülent Şık, temel sorunları şu başlıklar altında topladı:

· Toplumsal nedenlere değil etkenlere odaklanmak

· Sorgulayıcı yaklaşmamak, sorunlar arasında bağ kurmamak

· Çözümlere işaret etmemek

· Beslenmede besin çeşitliliğini dikkate almamak

· Yanlış-eksik bilgilendirmek ve doğru olmayan kanaatler oluşturmak

· Bireysel tercihleri öne çıkarmak ve toplumsal değil bireysel olarak yapılması gerekenleri vurgulamak

· Süreklilik kavramının her alanda ihtiyaç olduğu varsayımıyla kullanılması

BİREYSEL HATA DEĞİL DEVLET POLİTİKASI

2018 yılında ekolojik üretime destek için gittiği Tatvan’da karşılaştığı bir duvar yazısı olan “Umutlu olmayı ihmal etme” telkinini bir yaşam mottosu haline getirdiğini söyleyen Şık, bu yaklaşımın habercilik bakımından da önem taşıdığını söyledi. Okul çağı çocuklarının dörtte birinin aç olmasından obeziteye, kullanılan tarım zehirlerinden, sulardaki kirliliğe ve iklim krizine her konunun neden-sonuç ilişkisi içinde ele alınması gerektiğini anlatan Bülent Şık, tüm bu sorunların temel kaynağının yapılan bireysel hata değil devlet politikası olduğunu vurguladı.

AĞIR METALLER GIDA ZİNCİRİNE DAHİL OLDU

Tüm canlılar için toksik nitelik taşıyan ağır metallerin, tabiattan gıda zincirine dahil olmasının, yoğun madencilik faaliyetleri ve kirleticilerin doğal ortamlara salınması neticesinde olduğunun altını çizen Şık, şunları söyledi: “Kullandığımız birçok ürün, toksik madde barındırıyor. Civa durduk yere çocukların içtiği süte bulaşmıyor. Sürekli yaşadığımız yerin altını üstüne getirmenin doğal bir sonucu bu. Çare ise kamusal bir politika ve sistemle mümkün.”

ÇAĞIN SORUNU: SULARDAKİ KİMYASAL KİRLİLİK

Türkiye’de çok az konuşulan, basında da kendine az yer bulan meselelerden birinin sulardaki kimyasal kirlilik olduğuna değinen Şık, kuraklık sorununun kirlilikle hep yan yana yazılması gerektiğini vurguladı. Şık, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu çok büyük bir mesele Türkiye için. Biz biraz daha gözle görülen kıtlığı konuşan bir toplumuz. Türkiye’de 25 büyük sulak alan var ve tamamı kimyasallarla kirletiliyor ve çok yoğun bir kirlilik söz konusu. Trakya’da Ermenek, siyah akan bir nehir. Yakın zamanda Büyük Menderes Havzası üzerinde çalıştık. Ulubey Kanyonu’nun içine girdiğimizde de simsiyah akan bir su ile karşılaştık. Çünkü bu akarsuların geçtiği bölgelerdeki bütün tesislerin atıkları suya karışıyor. Altın madenleri, kömür ocakları, güya çevre dostu olan jeotermal tesisler su kaynaklarımızı kirletiyor. Antalya’ya su getirilecek olan Karacaören Barajı da aynı kirliliği yaşıyor. Su getirebilmek için çok ciddi bir altyapıyla, ciddi bir bütçe ayrılarak arıtma tesisi kurmak gerekecek. Aksi durumda suyu kullanılamaz. Bir toplum kendine bu kötülüğü niye yapar?”

GÜVENİLİR GIDA VE ADALETLİ DAĞITIM

Gıda üretim-tüketim sürecinde tarım ve gıdanın birlikte ele alınması gerektiğini vurgulayan Şık, şunları söyledi:

“Agroekoloji, güvenilir gıdaların doğa dostu yöntemlerle üretilip herkese ulaşabildiği bir gıda sistemine geçiş için yollar sunan bir toplumsal hareket. Tarımda emeği yeniden düşünmek, politikalar üretmek ve kırsal alanda çeşitliliği korumak gerekiyor. Bu yaklaşımla, çözümü de sunan, bilgilendirici ve uyarıcı haberler yapmak gerekiyor. Meselenin çevresinde dolaştığı sorunları anlatmak çok önemli. Bir haberde okur sadece meseleyi okuduğunda, nedenleriyle ve çözümleriyle bağlantı kurulmuş bir analiz görmediğinde toplumda konuyla ilgili bir kanaat oluşması da mümkün olmaz. Korku ve endişe yaratıp insanları muazzam bir çaresizlik duygusu içinde bırakmak yerine meseleleri tüm yönleriyle anlatıp okura çözüm için gerekenleri de sunmak önemli.”

Gıda, beslenme ve sağlık haberciliğinin medyada yer almış haber örnekleriyle tartışıldığı atölye, soru-cevap bölümüyle sona erdi.

Exit mobile version