CESARET
Hepimiz biliyoruz ki, yaşam uzun bir maraton.
İçerisinde mutluluğu, hüznü zaman zaman zorlukları, başarıyı, stresi, coşkuyu, tutkuyu yaşadığımız bir süreç. Tüm bu sürecin içerisinde cesaretli davranmamız gereken zamanlar olmalıdır.
Ne istiyoruz?
Korkak davranıp, sınırlı bir hayat mı? Yoksa, cesur adımlar atıp rüya gibi bir hayat mı?
O zaman ona göre davranalım bunu başarabilir miyiz? Yapabilir miyiz?
Kendimize soralım. Çünkü cesaret bizi başarının zirvesine götüren yolda bir adımdır.
Koşullar ne olursa olsun insanlar cesaretli davranarak en inanılmaz işlere başarılı imzalar atabilirler.
Hiç böyle öyküler duymadık mı?
İç savaşların cehenneme çevirdiği ülkelerde her şeyini kaybettikten sonra yeniden yaşama dönmeyi başaranları görmedik mi ?
Bu yüzden her şeye rağmen CESARET.
İnsanların çoğu cesur davranamadıkları için kaybetmekten korkarlar sevip sevilemezler, Düşünmekten korkarlar cesur davranamadıkları için, sorumluluk alamazlar,
Konuşmaktan korkarlar cesaret gösteremedikleri için eleştirilmek istemezler,
Yaşlanmaktan korkarlar gençken cesur adımlar atamadıkları için,
Unutulmaktan korkarlar cesaretle dünyaya iyi bir şeyler veremedikleri için,
Ölmekten korkarlar cesur yaşamayı başaramadıkları için.
Bu yüzden eğer kazanmak istiyorsak girişken olmalıyız.
Girişime cesareti olmayan yenilgiye daha yakındır.
Her zaman daha güçlüler veya hızlı koşanlar kazanmaz, başaracağına inanmış insanlar kazananlardır.
Cesaret insanın ruhundadır kaslarında değil.
Haydi cesur olalım, sevdiklerimize sevgimizi haykıralım, mutluluğu tadalım.