C.ERDOĞAN, NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR ?
Evet soruyorum ? Sayın Erdoğan, ne yapmaya çalışıyor. 60 ya da 70 yıldan beri, gelen tüm liderlerden, çok farklı davranıyor. Sanki bir ayarı, oturtmaya çalışıyor. Kendisi de, bu tutumu, bilerek yapıyor. Çünkü yapması gerekiyor. O da bu durumun farkında ve bilerek yapıyor.
Okuyucularım bilir ki ; analiz yazılar yazmayı severim.. Ve şimdiye kadar da, tüm analizlerim tuttu. Eğer ki bu analizlerim, büyük medyada yayınlansaydı, her halde ülke gündeminde 1 numara olur, en meşhur yazar olurdum. Olsun benim şikayetim yok, her şey de bir hayır vardır. Sizce Erdoğan, ne yapmaya çalışıyor, tezimi merak ederken, ben geçmişteki en önemli analizimden bahsedeyim.
Hatırlarsanız, 31 mayıs 2011’ de ,o zaman Başbakan olan C.Erdoğan’a, miting için gittiği, Hopa Cumhuriyet meydanında, seçim otobüsüne bazı gruplar tarafından taşlı saldırı olmuş, ortalık karışmış, bir koruma memuru, taştan yaralanmıştı. Düşünün bir kere, bir ülkenin liderine saldırılıyor. Amaç belli… Başbakan’ ı öldürmek, Kaddafi ve Saddam gibi, linç ederek, sonunu getirmek.
Allah’tan o saldıran güçler, başarılı olamadı ve sayın Erdoğan’a, bir şey olmadı. Peki neden ? saldırıldı. Bir ülkenin Başbakanına, saldırmanın amacı neydi. Bu konu, kafamı karıştırdı. Hem de 2 yıl… Bunla ilgili, hiç bir köşe yazısı, yazılmadı. Hemen her gün, bunu düşündüm. Bir sebebi olmalıydı. Ve, bir ışık belirdi, bir neden belirdi. Amaç ne olabilirdi ki ? Tabi ki ülkede, iç çatışma çıkarmak, bir isyan çıkarmak. Batı’ lı devletlerin, bu bir tasarımıydı.
Ülkenin lideri öldürülsün, Türkler ve kürtler birbirini öldürsün. Kırım olsun. Ülkede kaos çıksın ve Amerika gelip, Irak’ta olduğu gibi, adaleti sağlayacağım diye, 1 milyon insanımızı öldürsün ve kıyım yapsın.
Hopa Cumhuriyet meydanında, proje buydu ama tutmadı. ve emperyalist proje suya düştü. Amaç ve hedef buydu ama, kimse bunun farkında değildi ve ben bile, 2 sene sonra analizimi belirledim.
Gezi olayları 28.06.2013 tarihinde başladı. Gezi olaylarından, 1-2 hafta önce, bu analizimle ilgili, bir köşe yazısı yazdım. Yazımın başlığı şuydu : ‘’ Sayın Erdoğan dikkat, ülkeyi karıştıracaklar ve hedef sizsiniz.’’ diye başlık atmıştım. Köşe yazımdan 10 gün sonra falan, batı’nın 2.planı başladı. Herkesin bildiği, 3-5 ağaçtan çıkan gezi olayları… Böyle bir tesadüf, milyonda bir bile olamaz. Düşünebiliyor musunuz ? C. Erdoğan’a uyarı çeken, bir köşe yazısı yazıyorum ve hedefi C. Erdoğan olan, 2. olay vuku buluyor.
Gezi olaylarında, halkımız ikiye bölündü. Batı kısmende olsa, başarılı oldu. Halkımız ikiye bölündü. Ama hiç bir zaman, sağduyuyu, elden bırakmadı. Kardeş kardeşe, kıyım yapmadık. Defalarca dış güçlerin maşaları, Başbakan Erdoğan’a ulaşmak için, öldürmek için, ara sokaklardan ulaşmaya çalışsa da, başarılı olamadılar.
Ben gezi olayları sırasında, halkımıza evlerinize geri dönün, batı’nın bu oyununa düşmeyin….Bu ülkenin liderinin, kararlarına saygılı olmalıyız. Olmaz böyle. Seçimle gelen, seçimle gider, diye yazılar yazarak, durumu anlatmaya çalıştım. Ama kahpe emperyalist güçler, gene başarılı oldular, gezi eylemleri uzun sürdü.
Şu yukarda ki analizim, eğer ki büyük medyada çıksaydı, herhalde 100 yılın ödülünü alırdım.
Neyse, konumuza geri dönelim. Sayın Erdoğan, batı’nın kendisine düşman olduğunun farkında… Bütün bu kumpaslarıın arkasında, batı olduğunu biliyor.Bu yüzden, o eski Türkiye zihniyetini, yıkmak için, elinden geleni yapıyor.
Eski Türkiye’de ne vardı;
Ekonomik olarak, zayıf bir ülke vardı. IMF’’nin 3 kuruş parasına muhtaç… Bu yüzden, Amerika’nın işaret ettiği kişi, Başbakan olurdu. Bu yüzden Başbakan olan, Amerika ile güzel geçinirdi. Geçinmese ne olacak, vatandaşlarının parasını borsadan çektirir, doları 4 katına çıkarır, ülke ekonomisini mahvederdi.
Ya iş adamları nereye bakardı. Ülkenin liderine değil, Amerika’ya bakarlardı. Bu yüzden iş adamları, eşofmanla Başbakanın karşısına çıkar, direktif verirdi. Çünkü batı aynı zamanda, iş adamlarını tehdit yapar, yanımızda olun, yoksa sizi de batırır, ihracat yapamazsınız, bir de, yakın zamanda, ülkenizi işgal edeceğiz, mallarınızı el koyar, çocuğunuzu, çoluğunuzu öldürürüz, diye, dolaylı olarak, ima ederdi. Bu sebeplerden dolayı, ülkemizin iş adamları bile, batı ve Amerika’nın emri altında idi.
Herkes hatırlar, 1 katrilyon para için, Imf’ ye nerdeyse yalvardık. Bu rakam için, yazar kasa protestosu yapıldı ve borsa dibe çöktü. Şimdi düşünüyoruz da, o günler şaka gibi…Ama o zamanlar, çok ciddi ekonomi vakalar yaşadık.
Çok değil, 20-25 yıl önce, kamu çalışanları maaşlarını, bozuk para ile alır, acaba gelecek ay, maaşlarımızı alacağız mı diye düşünürlerdi.
Nerden nereye… Şimdi ülkemizde çok büyük ekonomi atılımlar var. Köprüler, tüneller, otobanlar, havaalanları, binlerce km yollar vesaire…
C.Erdoğan tüm bu olumsuz hava içerisinde, 15 yıl önce liderliğe soyunduğunda, yapacağı işleri çok düzgün işleme soktu. Önce IMF’ye al şu 5 katrilyon parayı, yoksul ülkelere yardım et dedi. vay be dedi Amerika ve batı, ‘’ Türkiye’ye bak, benim borç verdiğimi, bana hibe ediyor’’ dedi. Ekonomi olarak, dünyanın zayıf olarak gördüğü, Türkiye imajını yıktı.
Sonra baktı ki, kendisinden önceki iş adamları, tehdit nedeniyle batı’ya yakın, gözleri Amerika’da..! Çözüm ne diye düşünerek, kendisine yakın, bir o kadar iş adamı yarattı. Sonra da ‘’ Bakın sizler yanımda olmasanız da, ülke batmaz, sizin kadar güçlü bana bağlı, iş adamlarımız var.’’ Eski iş adamları önce mırım, gırım ettiler ama, cezalar gelince yüklü olarak, elleri hazırolda, tamam Cumhurbaşkanım, liderimiz tabi ki sizsiniz diyerek, doğru yola geldiler.
Şimdi ülkemizde, 2 kat fazla işadamları var. Türkiye’nin yanında, liderinin yanında…
Cumhurbaşkanı Erdoğan bu ekonomi sorunları halletip, ekonomi algıyı halledince, şimdi sıra askeri ve fiziki güce geldi. Şimdi durmadan, korkmadan cesurca, batı ve Amerika’ya yükleniyor. Sözlerini çekinmeden söylüyor. Trump’un ve Putin’in yanında, ayak ayak üstüne atıyor. Daha önceki liderlerimizin çoğu, hatırlayın bu iki liderin karşısında, nerdeyse hazırolda dururdu.
Rusya ve Amerika ve diğer batı’lı devletler, artık bu olumlu gelişmelerden sonra, Türkiye’nin gücünü, kendilerine denk görüyorlar.
C. Erdoğan Suriye’ye askerimizi boşuna sokmadı. Verdiği mesaj şuydu. Gerekirse, topraklarımız için, tüm askeri gücümüzle, savaşa gireriz. Şimdi de kürdistan hakkında, baya ciddi mesajlar veriyor. Gerekirse askerlerimizle müdahale ederiz, diyerek…
C. Erdoğan, 15 yılda, yeni bir Türkiye yarattı. Ekonomisi güçlü, askeri gücü belirgin….Dünyada söz sahibi, bir ülke yarattı. Artık C.Erdoğan’dan sonra gelen liderler, bu yolu takip etmeli… Yoksa lider olamazlar. Halkımız; haklarını tam olarak koruyan lidere, seve seve oylarını verir, bunu herkes böyle bilsin.
Yazımın başlığı gibi, C. Erdoğan ne yapmaya çalışıyor.? Yanıt şudur; Dış düşmanlarımızın kumpasları etkisiz olsun diye, güçlü bir Türkiye’nin peşinde…
Ama güçlü Türkiye, daha yolunu tamamlamadı. Daha yapacak işler var. Allah C. Erdoğan’a, uzun ömürler versin.
