Yeni doğan bir bebek düşünün; kalbinde hayatla bağını koparacak bir sorunla dünyaya geliyor. Onu hayata bağlayacak olan, kalbindeki sorunun giderilmesi. 1 milimetrelik bir iğnenin ucu kadar ince bir kataterin, iğneden birazcık daha geniş 1,3 mm’lik damarına girmesiyle hayat bulabilecek. Bebekler hayata bağlayacak bu yöntemin ismi, anjiyo. Üstelik son yıllarda anjiyo yönteminin kalp tedavisinde kullanım oranı da artıyor.
Öyle ki, 1 kilo doğan bebekten yetişkinliğe kadar açık ameliyat gerek kalmadan, anjiyo ile tedavi edilen binlerce çocuk var. İşte Doğumsal Kalp Hastalıkları Farkındalık Haftası nedeniyle, anjiyo yöntemiyle kalp tedavisi olan ve hayatına sağlıkla devam eden 1000. hasta ve onun gibi pek çok bebek ile aileleri, Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi’nde bir araya geldi. Çocuklar, “Süper kahraman” kostümlü ekipler, özel animasyon gösterileri ve danslarla doyasıya eğlendi. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Çocuk Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ender Ödemiş, anjiyo tedavisiyle hayata bağlanan minik kalplerin tanı ve tedavi süreçleri hakkında bilgi verdi.
1 günlük bebeklere bile anjiyo yapılabiliyor
Doğumsal kalp hastalıklarının tüm doğumsal anomaliler içinde en sık rastlanan sağlık sorunu olduğunu belirten Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Çocuk Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ender Ödemiş, yıllar içinde gelişen anjiyo yöntemi sayesinde artık 1 kilo doğan ya da 1 günlük bebeklerin bile açık ameliyata gerek kalmadan tedavi olabildiklerini belirtti.
Anjiyo yönteminin yeni doğan bebeklerdeki kalp anomalisi tedavisinde en sık kullanılan yöntemlerin biri olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ender Ödemiş, “Anjiyo işlemi sayesinde, 1 günlük
ve sadece 1 kilo ağırlığındaki bebekler bile sağlıklarına kavuşabiliyorlar. O minicik bebeklere uygulanan bu yöntemde 1 milimetrelik ucu sahip bir katater yardımı ile bebeklerin 1,3 mm’lik damarlarından giriyoruz ve kalplerini tamir edebiliyoruz” dedi.
Prof. Dr. Ender Ödemiş, anjiyo yönteminin gelişmesiyle artık delik, damar darlıkları, kaçaklar, kalp kapak yetersizlikleri, kalp kapağı takılması gibi birçok operasyonun, açık ameliyata gerek kalmadan tedavi edilebildiğine dikkat çekti.
Prematüre bebeklere bile anjiyo yapılabildiğini söyleyen Prof. Dr. Ender Ödemiş, anjiyo yönteminin açık kalp ameliyatına göre çok daha konforlu ve komplikasyon riskinin daha az olduğunu belirterek, “Anjiyo yönteminde açık ameliyattaki gibi bir komplikasyon riski bulunmuyor. Bunun nedeni işlemin sadece iğne ucu kadar bir delikten yapılıyor olması. Bu sayede hasta erken taburcu olabiliyor. Bebeğin ameliyat olmadan böyle bir yöntemle sağlığına kavuşması, anne babaların da stres süreçlerini azaltıyor” diyor.
Kutlamanın en küçüğü
Çocukların, ailelerin ve doktorların bir araya geldiği kutlamaya; henüz 3,5 aylık olan en küçük anjiyo hastası Fırat Can Fırat ve ailesi de katıldı. Oğluna anne karnında “büyük arter transpozisyonu” (kalbin ana damarlarının ters olması) teşhisi konduğunu söyleyen anne Serap Durgun Fırat, hastalığın detaylı ultrasonda anlaşıldığını belirterek: “Fırat Can’ı rahatsızlığını 20 haftalık hamileyken öğrendik. Anne karnında konan tanı sayesinde hazırlıklıydık ve doğumdan 3 gün sonra ameliyata alındı. Oğlumuzun hiçbir ilaca bağımlı olmadan, kısıtlanmadan yaşamını sürdürebileceğini bilmek çok güzel bir duygu” dedi.