Fatih Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. Savaş Genç, Bugün gazetesinden Seda Şimşek’e konuştu. Esed’in kimyasal silah kullanmasının ardından bölgede meydana gelebilecek muhtemel senaryolara dair ilginç iddialarda bulundu.
RUSYA VE ABD YAKINLAŞTI
*Rusya sahneye yeniden mi çıkıyor?
Suriye krizinin başladığı günlerden bu güne Moskova ile Washington arasındaki mesafe gün geçtikçe yakınlaştı. Başta Rusya olmak üzere İran ve Esed, gerek Mısır darbesi gerekse kimyasal silah kullanımı sonrası Batı’nın Ortadoğu politika ve beklentilerini çok doğru ve seri bir şekilde okudular. Ortak bir çözüm planında uzlaşılabileceğini gösterdiler.googletag.display(‘div-gpt-ad-1353591549165-0’);
‘İRAN VE RUSYA BATI’YLA AYNI YERDE’
İran ve Rusya, Batılı ülkelere “biz de Suriye’de tıpkı sizin Mısır’da istemediğiniz gibi Sünni İslamcıların eliyle gelecek demokrasiyi istemiyoruz. Ortadoğu’yu güçlerimizi birleştirerek fabrika ayarlarına geri döndürebiliriz” dediler. Yani, Ortadoğu, İran-Rusya ve Batılı demokrasiler eliyle fabrika ayarlarına geri döndürülüyor.
‘ORTADOĞU YENİDEN ŞEKİLLENECEK’
*Yani fabrika ayarlarından anladığımız şey, Camp David düzeni mi?
Bireysel özgürlüklerin iyileştirildiği, sandığın sistem içinde daha şeffaf ve göreceli olarak kısmen daha etkin olduğu ama merkezinde İsrail’in ve enerji nakil hatlarının güvenliğinin olduğu Ortadoğu, post Arap Baharı döneminde yeniden şekillendirilmeye çalışılacak.
İRAN SOKAK HAREKETİNDEN TEDİRGİN OLDU
*Yani post Arap Baharı dönemi ile İran da kurtulacak mı?
İran tıpkı İsrail gibi Arap sokak hareketlerinden tedirgin oldu. Başlangıçta, domino etkisini kendi topraklarına ulaşmaması için sokak hareketlerini, İran devriminin etkisinde yeni bir İslam rönesansı olarak göstermeye çalıştı.
Devrilen domino taşları Suriye’ye geldiğinde ise sokakta Müslümanlara destek olmaktansa seküler Esed yönetiminin yanında İsrail ile birlikte tavır alarak raydan çıkan Ortadoğu’yu Batı’ya yakınlaşmak için bir enstrüman olarak kullanmaya başladı. 3 sene önce Ortadoğu’nun yüzünü çevirdiği ve suların aktığı istikamette bulunan aktör Türkiye’ydi, post Arap Baharı dönemde çıkarlar ekseninde bu rolü İran üstlenmeye çalışacak.
RUHANİ BATI’YA KOŞUYOR
*Ruhani, İran’ın Türkiye’nin rolünü üstlenme tercihinin ortaya çıkardığı bir aktör mü?
Tahran rejimi, çatışma ve gerginlikle uluslararası sistemde alabileceği yolun sonuna geldiğini gördü. Ruhani tercihi post Arap Baharı dönemde, İran’ın oynamak istediği role dair bir tercihtir.
İSRAİL’İN VARLIĞINI KABUL EDEN BİR İRAN
İsrail’in varlığını kabul eden, Suudi Arabistan ile barışmaya hazır olduğunu açıklayan, yani komşu ve bölge ülkeleriyle sıfır sorun yaşamak istediğini söyleyen İran, bunu Türkiye gibi değerler ekseninde yapmasa da yeni Ortadoğu’ya has kurallar çerçevesinde yapmaya çalışmakta.
İran, şüphesiz Ortadoğu’nun değişimi için model bir ülke değildir ama eski model Ortadoğu’nun fabrika ayarlarına dönerek yoluna devam etmesi adına Batı’nın mecburi bir partneridir.
BATI RUHANİ’DEN ÇOK MEMNUN
Dün Ahmedinejat’ın konuştuğu BM Genel Kurulu’nda diplomatlar bir bir salonu terk ederken bugün Ruhani, Washington Post’ta. Obama, İran gazetelerine röportaj verirken, Fransa Cumhurbaşkanı Hollande, Ruhani ile randevulaştı. Çok kısa zaman içinde Ruhani, Obama ile görüşürse kimse şaşırmasın. Ortadoğu’da İran potansiyel sorun çıkartma gücünü göstererek göz ardı edilmemesi gereken bir bölgesel güç olduğunu uluslararası sisteme kabul ettirmiştir. Ruhani Arap atıyla doludizgin Batı’ya koşuyor ve Batı, bu tablodan oldukça mutlu.
NÜKLEERDEN VAZGEÇER
Obama Suriye’ye kimyasal silah kullanımı için müdahaleye dair yaptığı konuşmalarda hep İran’ı işaret etti ama.
Bir sonraki hamlede, yeni Ortadoğu şartlarında İran talep ettiklerini alabilirse İsrail için belki de hiçbir zaman tehdit olmayacak olan nükleer programından kademeli olarak vazgeçebilir.
İRAN’IN ORTADOĞU’DA 600 MİLYAR DOLARI DOLAŞIYOR
*İran Mısır’daki darbeye sevindi mi?
Tahran yönetimi uzun süre Mursi’yi kontrol altında tutmaya çalıştı. Tahran, Mısır üzerinde etkinliğini artırmasını sağlayacak şartların temin edilmesi karşılığında Mursi’ye çok ciddi miktarda maddi destek vermeyi teklif etti. En zor günlerinde bile Mursi bu teklifi kabul etmedi.
İRAN MISIR DARBESİNE SEVİNDİ
Şimdiki Mısır yönetimi de Katar’a yardımı iade ediyor. İran, Ortadoğu’da etkinlik alanını sınırlandırabilecek İhvan hareketinin tasfiye edilmesini, farklı ülkelerde de başarısızlığa mahkûm edilmesini büyük bir sevinçle karşıladı. Mısır’da sadece Mursi devrilmedi, Batı’nın demokrasi duyarlılığı da devrildi.
Mısır darbesi Tahran için aynı zamanda Suriye’de aşağı yukarı kendisinin arzuladığı bir finalin habercisi oldu. Türkiye, istikrarlı, öngörülebilir, demokratik ve şeffaf bir Ortadoğu’dan büyüyerek çıkabilir.
Körfez ülkeleri ise enerji fiyatları bu seviyede devam ettiği sürece bu tür ön şartlara dayalı hesaplar yapmak zorunda değiller. İran basınında Ahmedinejad döneminde 8 yılda 600 milyar dolar ülkeden para çıkışı olduğuna ve bunun bir miktarının Türkiye’ye geldiğine dair haberler çıktı. Eğer bu haberler doğruysa, bölgede bir yerlerde İran parası dolaşıyor.