Bana ağlamanın şarkısını söyle
İki küçük çocuk ölü taklidi yapsın
Yanından bir Amerikan, İsrail Askeri geçerken,
Öfkeli bir Kasımpatı açsın.
Korkak bir fal uydursun geleceği.
Okaliptüs yaprağı utansın kurşunun tecavüzünden
Boyu devrilsin böyle toprağın.
Arabaları yürüten kara suyun.
Girsin bir yakmalık
Üzerlik yerin dibine.
Üç Bomba daha atılsın
Çocuklar bıraksın ölü taklidi yapmayı.
Uzattıkça uzatıyorlar.
Sen ağlamanın şarkısını söyle,
Neden oyuncakla oynayanları
Savaşta dikkate alıyorlar?
Ağlamanın şarkısını söyle…
Yaşam mücadelesi veren ve İsrail’in aleni soykırım uyguladığı Filistin ile Irak’daki IŞİD terörü Orta doğuda hepimizin yüreğini dağlıyor.
Tüm Dünya nın adeta seyirci kaldığı 21.Yüzyılda büyük insanlık dramının gözler önünde yaşandığı bu müthiş insanlık ayıbına tüm Dünya nın niye seyirci kaldığını anlamak mümkün mü??
İsrail Devleti, 2 bin yıldır kurulan ilk Yahudi devleti. Tel Aviv’de 14 Mayıs 1948’de saat 16:00’da ilan edildi. Karar, son İngiltere birliklerinin bölgeyi terk ettiği ertesi gün yürürlüğe girdi. Filistinliler, 15 Mayıs’ı “El Nakba” diye anarlar, yani “Felaket” günü. İsrail ve Filistinliler arasındaki mücadele dünyada en uzun süren ve patlamaya en yatkın anlaşmazlıklardan birinden kaynaklanıyor.
Anlaşmazlığın kökeni, Akdeniz sahiliyle Şeria Nehri arasındaki bölgede hak iddiasına dayanıyor.
Son 100 yıl Filistinlilere sömürgecilik, sürgün, askeri işgal ve onu izleyen kendi kaderini tayin etme hakkı mücadelesi getirdi. Kayıpları ve acılarına sebep olarak gördükleri bir ulusla bir arada yaşama yolundaki zorlu arayış da cabası.
İsrail’in Yahudileri için ise dünyanın her yanında yüzyıllar süren zulüm ardından atalarının topraklarına geri dönüş, barış ve güvenlik getirmedi. Komşularıyla pek çok kez bölgesel savaşlar yaşadılar ve yaşamaya yaşatmaya acımasızca devam ediyorlar.
Ve işte bugünkü durum “BANA AĞLAMANIN ŞARKISINI SÖYLE” Dedirtiyor isyan ettirerek..