ANNECİĞİM, BABACIĞIM BENİ DİNLERMİSİNİZ?

Annemin beni sürekli başka çocuklarla kıyaslamasına üzülüyorum.Onu memnun edemiyeceğim, o çocuklar gibi olamazsam diye endişeleniyorum. Oysa onlardan farklı olduğumu kabul etmeli..Her çocuk, çocuk olmanın dışında da birbirinden çok farklıdır. Yeteneklerimi ve beni tanıyor,ben çalışıyorum elimden bu kadarı geliyor… Ailem,benden neden daha fazlasını bekliyor bilemiyorum.

Bazen beni sevmiyor,diğer çocukları seviyorlar diye düşünüyorum! Kendi yapamayıp, hayal ettiklerini benim yapmamı bekliyorlar.

Beni dinlemelerini, benim hissettiklerimi anlamalarını bekliyorum. Bana bağırmakla her şeyin düzelebileceğini düşünüyorlar. Kimi zaman da ne yaparsam yapayım beni görmüyorlar. Benimle ilgilensinler diye bazen özellikle onların istemediği şeyleri bilerek  yapıyorum. Ceza alsam da bu benimle ilgilenmiş oldukları için hoşuma gidiyor..

Bir çocuğun ailesinden istedikleri, haykırışlarıyla  yazıma başlamak istedim. Çoğu zaman biz ebeveyinler çocuklarımızı, istediğimiz kalıpların içine girdirmeye, istediğimiz gibi olmaya zorluyoruz. Oysa her çocuğun, kendine özgü  becerileri ,yetenekleri, olayları algılayışı, ilgileri, yorumlayışı ve gösterdiği tepkileri vardır.

Bir arkadaşımın çocuğu okula uyum sağlamadığı, derslerde öğretmeni dinlemeyip, düzeni bozduğu şikayeti ile öğretmeni tarafından yönlendirilen uzmanın uyguladığı zeka testinde, zeka düzeyinin normalden yüksek olduğu saptanmıştı. Öğretmen ve arkadaşım çocuğun öğrenme güçlüğü çektiğini düşünmekteydi. Çocuk ise çok kolay algıladığı için derslerde ilgisi dağılıyor ve sıkılıyormuş. Aile ve okul ile işbirliği sonucunda çocuğun okula olan ilgisi ve okul başarısı arttı.

Örneğin; ünlü fizikçi Einstein’ın da okulda uyum sorunları yaşadığı, okul başarısının düşük olduğu ve konuşmasının geç olduğu gibi.

Zeka ile ilgili  farklı bilgiler verilmekte…

Zeka, bireyin  var olan yetenekleri ile çevresini algılaması, anlaması buna bağlı olarak da çevreye uyum sağlayabilmesi olarak tanımlanabilir.

Zeka; öğrenebilme, öğrendiklerinden yararlanabilme, yeni durumlara uyum sağlayabilme, çözüm yolları bulabilme ve insan olabilmenin kriterleridir. Zeki insan bildikleri, öğrendikleri ile  amacına ulaşabilen insandır.

Kimi zaman ebeveyinlerin çocuklarına zeka testi yaptırmak istediklerine şahit oluyorum. Oysa çocuğun ne kadar zeki olduğu değil, hangi konularda zeki olduğu önemlidir. Harvard Üniversitesi Profesörlerinden Howard Gardner yedi çeşit zeka olduğunu, Çoklu Zeka Teorisi ile yedi çeşit zekanın doğuştan her çocukta değişik düzeylerde bulunduğunu tesbit etmiş..

Gardner, 7 tip zekayı, dilsel zeka, görsel zeka, matematik zekası, harakete dayalı (bedensel) zeka, muzik zekası, kişilerarası (sosyal) zeka ve kişinin kendine dönük zekası olarak adlandırıyor.  Bu durumda çocuklarımızın, hangi tip zekaya sahip olduğu, ona nasıl bir eğitim verilmesi gerektiğini araştırmalıyız..

Yedi Çeşit Zeka lara bir bakalım nelermiş ?

Dilsel Zeka

Konuşma, yazma dilindeki  kelimeleri  kullanma kapasite ve yeteneğidir.  Etkili ve akıllıca kullanabilmek için bu tip çocukların kelime hazineleri çok geniş olmalı, hikaye, masal, ya da fıkra anlatmaktan zevk alırlar. Okumayı, kelime oyunlarını ve bulmaca çözmeyi çok severler.Çocuklar küçükken kendilerine kitap okunmasından ya da hikaye anlatılmasından hoşlanırlar. Kafiyeli kelimeleri bulup bunları kullanmaktan ve tekerlemeleri hızla söylemekten hoşlanırlar. Şair, yazar ve politikacılar gibi…(Örneğin ben gibi)

Görsel Zeka

Çevresindeki objeleri hayalinde canlandırma ve görme yeteneğidir. Bu tip çocuklar çok hayal kurarlar. Yap-boz, labirent gibi görsel faaliyetlerden hoşlanırlar ve bu konuda çok yetenekli olurlar. Yaşıtlarına göre resimleri, çizimleri güzeldir. Film, slayt gibi görsel gösterileri çok severler. Ressam, mimar gibi…

Mantıksal-Matematik Zekası

Numaralar, rakamlar ilgi alanları.Bu konuda  akıllıca kullanma ve sebep sonuç ilişkisi kurabilme yeteneğidir. Matematik en sevdikleri derstir.Her şeyin nasıl çalıştığını merak eder ve sorular sorarlar.  Matematikle ilgili oyunlar oynamak onlara çok zevkli gelir,satranç, dama gibi düşündüren oyunları oynamaktan zevk alırlar.Matematik yetenek soruları çözmek,  mantığa dayalı yap-boz  çok hoşlarına gider, bilgisayar programcıları, bilim adamları matematikçiler gibi

Harekete dayalı (bedensel) Zeka

Kişinin kendisini ifade etmesinde bedenini ( mimik,dans, pandomim) kullanma başarısı ve kişinin elleri ile birşeyler yaratma kapasitesi ( heykel ya da seramik çalışmaları) kullanma yeteneğidir. Bu tip çocuklar çok hareketlidirler.Zıplamayı, koşmayı,boğuşmayı, güreşmeyi çok severler. Hareketleri,mimikleri,kişileri çok iyi taklit ederler. Eşyaların yerlerini değiştirmeyi, benzer şeyleri parçalara ayırıp tekrar birleştirmeyi severler. Tahta oyma,örgü örme, dikiş dikme,  gibi el becerileri isteyen işlerde yeteneklidirler,Aktörler,dansçılar,atletler, heykeltıraşlar gibi.

Müzik Zekası

Kendisini müzikle ifade etme yeteneği, seslere hassaslık gösterme kapasitesidir.Güzel sesi vardır ya da güzel şarki söylerler. Müzik aleti çalmaya heveslidirler ya da çalıyorlardır. Müzik dinlemeyi sever,öğrendikleri şarkıları söylemekten çok hoşlanırlar. Koro ya da buna benzer faaliyetlere katılmaktan zevk alırlar. Müzisyenler gibi.

Kişilerarası (sosyal) Zeka

Hisleri, duyguları, mizaçları, başkalarının ruh hallerini anlama kapasitesi ve yeteneğidir. Liderlik özellikleri gelişmiş olan bu çocuklar arkadaşları arasında en popüler olan çocuklardır. Sosyaldırlar, Kulüplerde, organizasyonlarda, komitelerde yer almayı severler.Faaliyetlere katılmaktan zevk alırlar.Çok fazla yakın arkadaşları vardır.Kişilere önem verir, onlar için endişelenirler. Danışmanlar, öğretmenler, politik liderler gibi.

İçsel Zeka

Kendini tanıma kapasitesi,kendini yönlendirme, idare etme becerisidir. Kendi başlarına buyruk,bağımsız ve duydukları şeyler ya da hobiler hakkında pek fazla konuşmazlar. Hislerini, abartmadan,eksiksiz, olduğu gibi söylerler. Hayal kurmayı,düşünmeyi  severler. Genelde tek başına çalışmayı ve yanlız kalmayı tercih ederler. Psikologlar, psikoterapistler gibi.

Zeka tanımı ve zeka tiplerini kısaca inceledikten sonra acaba bu zeka dediğimiz yeteneğin ölçümü olur mu?

Bunun için  zeka ölçen pek çok testler geliştirilmiş. Zeka testleri, zekayı ölçmede önemli ve elle tutulur bilgiler vermesinin yanı sıra, zekanın tanımından da yararlanılarak sadece teste dayanarak kişi ya da çocuğun zekası ile ilgili bilgi vermenin uzmanların dediğine göre çok doğru olmadığı söylenmekte. Klinik gözlemde çok önemliymiş. Çocuğun o andaki ruhsal durumunu da değerlendirilip, göz önünde bulundurmalıymış. Ayrıca testi uygulayanın bu konuda uzman olması, eğitim almış olması ve nötr olması testin geçerliliği açısından önemli kriterlerdir. Ayrıca zeka testi sonucunun aileye puan olarak söylenmesi ne derece doğru tartışma götürür .

Zeka testinin 6 yaş ve sonrasında daha sağlıklı sonuçlar verdiği söylenmekte. Sadece anne baba olarak kendimizi tatmin etmek için çocuğumuza zeka testi yaptırmanın da doğru olmadığını bir kez daha vurgulamak isterim.Hiç gerek yokken ben röntgen çektirmek istiyorum diye gidip Radyosyona maruz kalmak gibi.

Anne baba olarak çocuğumuzu dinlemeye ve anlamaya çalışmalı, davranışlarını gözlemlemeli onlarla kaliteli zamanlar geçirmeliyiz.

Ebeveyinlerden daha iyi çocuğunuzun özelliklerini kimse bilemez.  Kendi isteklerimizle,duygularla şekillendirmek yerine onun olmak istediği halini kabullenip, bunu nasıl geliştirebileceğimizi düşünsek daha iyi olmalı.  Kendi istediğimiz şekle sokmak, baskı ve zorlama yerine onun yaratıcılığını kullanmasına imkan verelim.Yeteneksiz olduğu durumları kabul edelim. Unutmayalım ki,başarıya giden yol, kişinin sevdiği ve kendini yeterli hissettiği işi isteyerek yapmasıdır. Sadece çevresindeki insanları mutlu etmek için, istemeden yapılan işlerde başarı şansı daha azdır.

Çevrenizde, anne babasının istediği mesleği seçip, yapmak zorunda olduğu için mutlu ve başarılı olmayan kişilerle karşılaşmısınızdır mutlaka.

Kendi hayallerimizi, beklentilerimizi,  istemesekde çocuğumuzun üzerinde baskı kurarak gerçekleştirmeye çalışmak benim de yaptığım hatalı davranışlardan,hepimiz bunu yapıyoruz. Ancak, ilerde mutsuz ve ruhsal açıdan sağlıksız yetişkinler yaratmamak için kendimizi bu konuda frenlemeliyiz.. Her anne baba tabii ki de çocuğunun iyi bir meslek sahibi olmasını ister. Ama önemli olan çocuğumuzun bizim istediğimiz mesleği yapıp yapamıyacağı,bu konuda,arzusu, yeteneği olup olmadığında…

Anne baba olarak, çocuklarımızın  zekalarının gelişmesine katkıda bulunmalıyız. Onlara sorumluluk vererek, sorumluluk almayı öğretmeliyiz.

Kendine güvenli çocuklar yetiştirmeliyiz.

Çocuklarımızı, kendi kararını vermesi için gerekli durumlarda yüreklendirmeli,insanlara yardım etmeyi, olaylara iyimser bakmayı öğretmeli, toplumsal hizmetlere katılmalarını sağlamalı,davranışlarımızla da örnek olmamız gerekiyor, işbirliğinin ve dürüstlüğün önemini vurgulamalı, herhangi bir sorunla karşılaştıkları zaman sorunla nasıl baş edeceklerini öğretmeli, konuşma yeteneğinin gelişmesi için çocuklarımızla sohbet etmeli, unutulmamalı ki çocuklar fotokopi makinası gibiler, anne-babayı taklit ederek büyüyor.

Saygı ve sevgilerimle.

 

Exit mobile version