ANLAŞMANIN YANLIŞI
Günlük yaşamımızda sürekli insanlarla diyalog halinde olmaktayız.
Çok farklı kültürlerden,tahsilliler den,mezheplerden,statülerden, olmakta bu kişiler.
Her bireyin yaşantısı,yetiştiriliş şekli,ailesi,ekonomik düzeyi farklıdır.
Tahsil yapmıştır ama cahilce davranışları vardır,okumamıştır ama kendini yetiştirmiştir. Hiç bir şey bilmez ama ukala ben her şeyi bilirim diyenler vardır.
Çok şey bilir ama seslenmez, olgun,mütevazi insanlar vardır.
Bonkör olanı, cimrisi,kuruşunun hesabını yapanı,karşındakinden geçineni,eli açık olup savuranı,dağıtanı,yardımseveri,güç bende deyip etrafındakileri ezeni,vs vs
Bu insan tiplemeleri,karakterleri,çeşitleri mozaik taşları gibi farklı farklı renk ve çeşitlerde olup, saymakla bitmez uzaar gider.
Bütün bu özelliklerin dışında bir de insanları yanlış anlayanlar vardır algılamaları farklı,bakış açıları farklı. İşte asıl başkalarına zarar veren,insanları kıran,yaralayan hatta çok daha ötesi yanlış anlamalardan cinayetler bile işlenmekte, ölümler olmakta. Sonra aa ben yanlış anlamışım hayıflanmaları.
İşte ben bu yanlış anlamalardan korkarım, kendini ifade edememek mi ? Karşındakinin anlamaması mı o tartışılır….. Hiç güzel bir olgu değildir yanlış anlaşılmak. Adresi bile yanlış anlasan yanlış yere gidersin buluşamazsınız. Kaldı ki insanı yanlış anlamak hiç kavuşamamaktır. Çünkü ; iftiraya uğramak,suçlanmak gibi acı, incitici ve yaralayıcı gelir bana.
Yaptığımız, yapmamız beklendiği halde yapmadığımız, bir davranış,veya hareket. Ya da söylediğimiz bir sözdür yanlış anlaşılan… Bazı öyle sözler , davranışlar da vardır ki yanlış anlaşılmış falan değil, düpedüz yanlıştır. Bazen, söylediğimiz bir sözün, ızdırabı ile kıvranırız. Bunlara “maksadını aşan” sözler diyebiliriz. Yanlış anlaşılmak ve anlamaktan söz edilemez. Bazen de davranışımızın veya sözlerimizin tersi olabilir, çocuksuz birilerinin yanında çocuğunu anlatmak, yakını vefat etmiş birilerinin yanında ölüm acısı anlatmak,hatırlatmak gibi öyle anlarda, şaşırıp susup kalıverir insan. Bu kasıtla yapılmamış, masum yanlış anlamadır.
Yapılan bir ihaneti ortaya çıkardığınızda sen yanlış anladın diye işin içinden karşınızdakinin sıyrılmaya çalışması ise en korkunç olanıdır. Enayi yerine konmak,yanlış anladın diye suçlanmak. İşte böyle bir sürü örnekler verebiliriz.
Karşınızdakini yanlış anlamamak,veya sizin yanlış anlaşılmama nız için;
O ne diyor,ben ne anlatmak istiyorum diye sorgulayın.
Karşımızdakini iyi dinleyin,anlayın,anlamadığınız konuda açıklama isteyin.
Anladığının ne olduğunu öğrenin.
“Yanlış anlamak veya yanlış anlaşılmak ” kimi insanların sık sık içine düştükleri durum olmamalı elbette! Karşınızdaki insanların, çevrenizdeki sürekli diyalog halinde olduğunuz kişilerin, aile bireylerinizin,eş-dost-arkadaşlarınızın yanlış sözlerinin veya, çirkin davranışlarının, YANLIŞ ANLIYORSUN sözleri ile karşılaşmamak dileğiyle.
En içten sevgilerimi sunuyorum.