AGC’den 10 Ocak açıklaması
4 Ocak 1961’de 212 sayılı Basın İş Kanunu’nun Resmi Gazete’de yayınlanması ile gazeteciler, ‘fikir işçisi’ olarak tanımlanmış, önemli sosyal haklara ve yasal güvencelere kavuşmuşlardır. 10 Ocak 1962’den itibaren Çalışan Gazeteciler Bayramı olarak kutlanmaya başlanan ancak 1971 Askeri Müdahalesi ile basın çalışanlarının bir takım haklarının geri alınması üzerine Çalışan Gazeteciler Günü olarak anılan 10 Ocak’lar dayanışma ve mücadele günüdür. Son yıllarda şiddetini artıran basın ve ifade özgürlüğüne yönelik hak ihlallerine ekonomik sıkıntıların da eklenmesi ile basın sektörü nefes alamaz duruma gelmiştir. Akademisyenlerin, yazarların, gazetecilerin onurunun zedelendiği, saldırıya uğradığı bir süreci yaşamaktan üzüntü duyuyoruz. Demokratik toplumlarda tartışmasız bir şekilde gazetecilik faaliyeti olarak görülen yorumlar, haberler, köşe yazıları Anayasa, Basın Kanunu ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ön gördüğü basın ve ifade özgürlüğü bağlamından koparılarak adli bir vaka haline sokulmaktadır. Oysa gelişmiş, demokratik toplum olmanın en koşulu, ifade ve basın özgürlüğünün güvence altına alınmasından geçmektedir. Bu husus ülkelerin ekonomik hayatının gelişmesinin teminatı gibidir.
Dayanışma ve mücadele günü
Meslek yasasının çıkarılması başta olmak üzere basın ve ifade özgürlüğünün güvence altına alınmasını beklediğimiz bir dönemde, basın çalışanlarının yıpranma haklarının kısıtlanması, basın kartı verilmesine yönelik keyfi uygulamalar mesleğimizi geri götürmektedir. Gazetecilerin iş bulmada yaşadığı sıkıntılar, asgari ücret ötesinde maaş almakta zorlanmaları, işverenlerin ise asgari ücret üzerinden bile maaş ödemekte zorlanması basın sektörünü çıkmaza sürüklemektedir. Özellikle yazılı basında kâğıt, kalıp, mürekkep ve dağıtım maliyetlerinde yaşanan aşırı artışlar gazeteleri kapanmanın eşiğine getirmiştir. İnternet gazeteciliğine geçiş aşamasında yapılan yasal düzenlemelerde ise işveren ve çalışanlar dâhil sektör paydaşlarının görüşü alınmadığı için yeni sorunlar ve adaletsiz uygulamalara gebedir. Televizyon ve radyoların içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar da yazılı basından farksızdır. Tüm bu olumsuzlukların gerçek mağduru ise basın çalışanlarıdır. En kısa zamanda basın sektöründe yaşanan sıkıntılara köklü çözümler bulunmasını bekliyoruz. 10 Ocak’lar ve 24 Temmuz’lar uzun yıllardır bayram günü olmaktan çıkmış, dayanışma ve mücadele günlerine dönüşmüştür. Umarız, önümüzdeki dönemlerde 10 Ocak’ı tekrar bayram günü olarak kutlarız.
Saygılarımızla…
Antalya Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu