AFFETMEK Ne Getirir, Ne Götürür?

AF ETMEK NELER GETİRİR NELER GÖTÜRÜR ?

Şu değişmez bir kuraldır;
Her canlı,insan ya da hayvan, tüm yaşamı boyunca mutlaka birileri tarafından, kırılır, incitilir. O incinmenin verdiği etkiyle de bir anda, bir sürü karmaşık duyguyu bir arada yaşamaya başlar. Kızgınlık,üzüntü,incinme, öfke, korku, belki de intikam,nefret… Off of ne kötü yukarı tükürsen bıyık aşağı tükürsen sakal misali.
Aslında büyüklük sen de kalsın, affet gitsin deriz genelde. Affetmek gururu yok eden gibi gözükse de öyle bir süreç değil, evet gururu inciten ancak, onurlu insanların saygın davranışıdır. Sonsuza dek kin sürdüremezsiniz! Çok incinmiş,çok kızmış, çok ağlamış olsanız bile. Yanlış anlamışım deyip geçin bence. Bu tür duyguların, ben kendimden biliyorum üzerimde yarattığı rahatsızlığı taşıyabilmek yük oluyor.
Merhameti herkese gösterelim,koruyucu- kayırıcı olalım, af edelim. Ancak yaşadığımız yanlışlar varsa kendimizi af etmeyelim.
Bağışlamak, affetmek kelime anlamıyla, sıcak, insani duygular, kendine güvenin ve güçlülüğün ifadesidir. Bu affetme duygusu ile yapılan büyüklük, olgunluk karşı taraftan bakınca daha azametli gözükür.
Gerek af dileme, gerekse affetme,saygı,sevgi,insanlık,akıl,duygu,düşünce paylaşımı ve anlayışı için, çok karmaşık bir duygu-mantık çatışması yaşatsa da.Boş verin af edin gitsin.
İnsanı kahreden,büyük üzüntüler dengesizlikler yaşatan inatlaşma ile kendi kendinizi bozguna uğratmayın.
Af etmeyi ; Psikologlar öyle bir ince çizgi olarak tanımlıyorlar ki, bağışlamak bir düşünce ürünüdür. Ölçülü olmaz ise, suça teşvik edip, aynı hatayı tekrarlatıcı rahatlığı verebilir.
Karşı tarafın nasıl olsa affedilirim felsefesinin devamı ile, hep yeni suçların anaları olacaktır. Yeter ki bağışlaya bilmenin üstünlüğü, gün gelip bize aynı silahlar ile mermiler fişkırtmasın.
Her yapılan af etme ile tekrarlanan aynı benzer olayların yaşanmasının ardından,kendimize kolay gücenir hali de bile bile yaşatırsak affetme de, affedilme de anlamını yitirir. İyi düşünün derim.Gerektiğinde kangren olan organı kesebilme cesaretini bilmesiniz.
Affetme ve affedilme olayı aile bireylerinizle,çoluk çocuğunuzla,eşinizle,dostunuzla seyrek olarak oluşan,nadir gereksinim duyulan duygularınız olabilmeli.
Sınırsız affedicilik Allah’a mahsus olmalı. Biz kullar olayların hata derecesine,yaşa başa göre affetme veya af dileme olayını gerçekleştirmeliyiz. Affetmek büyüklüktür, ancak af dilemesini bilen de büyüktür.
Çok sık ve seri hatalar olur olmaz her olayda ve ortamda yapılan uygunsuz tavırları,kusurları bağışlamak da ikili ilişkilerde bağışlanan kişiyi ahlaksız, bağışlayanı da enayi yapabilir.
Her yaptıklarını affettirmeye kalkmak ile, masum kişilere de acı çektirmeye kimsenin hakkı olmamalı.Kendinizi de gereksiz insanların gereksiz davranışları için üzmeyin derim.
Şunu bilip,unutmamak gerekir: Af, yerine göre zorunluluk, yerine göre görev, yerine göre zaaftır.
Bu dengeyi siz bilin.
Araştırmalarım bu yönde.
Saygılarımla.

Exit mobile version