Aday tespiti zor iş
Büyük kentler yasası sonucunda, Antalya’da yapılacak yerel seçimlere aday tespiti önem kazandı.
Siyasi partiler aday belirlemede hangi kıstaslara göre hareket edeceklerine, net bir karar vermiş değil. Kendini hazır hisseden birçok kişi aday adaylığını açıkladı. Aralarında Antalya kamuoyunun yakinen tanıdığı kişiler de var kendisini tanıtma ihtiyacı duyanlarda var.
Yeni yasayla bu seçim seçmen için de, aday adayları için de zor. Partiler için daha da zor. BU seçimde, geçen seçim de alınan oy oranlarının altında oy toplayan parti başkan ve yöneticileri her an günah keçisi olabilir. Seçim sonrası genel merkezlerinden gelecek bir faks, yani AZİLNAME bütün emekleri boşa da çıkarabilir.
Bu seçimde seçmenin işi de zor. Sempati duyduğu partiye oy verecek seçmenler dışında ikna edilmesi gereken SESSİZ ÇOĞUNLUK var. Antalya’ya son yıllarda göç etmiş kim kimdir bilmeyen oldukça fazla sayıda seçmen var. En büyük ihtimalle, oylarını alıştıkları siyasi partinin adayına atıp geçecekler.
Antalya’ya on binlerle ifade edilen Suriye göçmeni olduğu duyumları var. İşini bilen siyasetçilerin dediği gibi BİR OY BİR OYDUR düşüncesinden yola çıkılırsa ciddi bir çalışma gerekecek.
Sivil toplum kuruluşları, mantar gibi çoğalıyor. Köklü dernek ve vakıflar olduğu gibi, artık ciddi kitlelere hitap eden HEMŞERİ DERNEKLERİ de var. Bu durumu dikkate alan partiler ve adaylar ziyaretlere çoktan başladı. Bu vakıf ve derneklerden önde gelenleri sıralarsak, Yörük derneklerini öne alabiliriz. Ne var ki Yörüklerin de kafası net değil. Henüz toplu olarak hareket etme kabiliyetine erişmediler. Sıralamaya Erzurumluları, Karadenizlileri, Sivaslıları da koyarsak işler iyice karışıyor.
Antalyalıların bir refleksi var, adaylarını kendilerinden olsun isterler. İTHAL ADAYLARA SICAK BAKMAZLAR. Üstelik Alanya, Manavgat, Serik gibi doğu bölgeleri tutucudur. Aynı şekilde Kemer, Finike, Kumluca, Kaş gibi batı bölgeleri de tutucudur.
Bu denklemler içinde, büyük kent adayı kim olmalı sorusuna cevap bulmak çok zor. İşte, siyasi partilerimiz için aday tespiti bu sebeplerden ötürü zorlaştı. Artık adayların açıklanacağı son günlerdeyiz. Hem ŞHR-İ EMİN’i (Şehrin emin kişisi) tespit edeceğiz, hem de partilerine sadık kalacak isimleri bulunacak. En önemlisi deneyimli, birikimli, zeka düzeyi yüksek akıl sağlığı yerinde yöneticiyi keşfedeceğiz. Yani, genç ve eğitim düzeyi yeterli ve Antalya’nın beldelerini, köylerini tanıyan yöneticiliğini ispatlamış birisini Büyük Kent’in başına oturtmalıyız. Bu aday hem Antalyalı olacak, hem Yörüklerin sevdiği isim olacak, hem de kendini her yönden ispatlamış kişilik olacak. Yani, siyaseten yalpalamamış biri olacak. Bu güne kadar ortaya aday adaylığı açıklamasını yapanlar arasında, bütün bu kıstasları taşıyan, tespit ettiğim bir iki aday var. Henüz açıklama yapmadıkları için diğer adayların ismini yazmayı doğru bulmuyorum. İlçelerdeki adayları da bana ayrılan köşemin sütunları yetmediği için başka bir köşe yazımda yazacağım.
Aday adayları arasında son anda varım diyen İl Genel Meclisi başkanı Cavit Arı, Büyük Kent’i yaptığı görev sebebiyle tanıyan biri. Birikimi yeterli olduğu kadar eğitimi ve de kişiliği de yeterli. Bekir Kumbul, geçmişte milletvekilliği yaptı, oda başkanlığını yürüttü, Büyükşehir belediye başkanlığı tecrübesi de var, Turgut bucak iyi bir yönetici ve seviliyor. Abdullah Duman, yıllardır Yörüklerle haşır neşir, idealist ve milletini seven biri. Bu adayların her biri bizim için değerli. Ama siyaset çok farklı olduğundan partilerin genel merkezlerindeki masa başı karar vericilere mahkûm olunduğundan KARIŞAN İSKAMBİL DESTESİNDEN kimi çıkarırlar ayrı bir muamma tabii. İnşallah bu seçimde en iyi başkanları seçer bu zor süreci aşarız.
Cengiz Savaşeri
