USD35,20
EURO36,75
GBP44,32
BIST9.724,50
GR. ALTIN2.968,73
İstanbul
Ankara
İzmir
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkâri
Hatay
Iğdır
Isparta
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak

BEBEĞİNİZDE BU BELİRTİLER VARSA…

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

BEBEĞİNİZDE BU BELİRTİLER VARSA…

Dünyada her yıl bir milyon, ülkemizde her yıl 13 – 15 bin bebek doğumsal kalp hastalıklı olarak dünyaya geliyor. Karıncık ile kulakçıkların gelişim bozuklukları, kalbin odacıkları arasındaki delikler ve kalp kapakçıklarındaki bozukluklar başta olmak üzere 200’den fazla doğumsal kalp hastalığı mevcut. Yüreklere su serpen haber ise günümüzdeki teşhis ve tedavi yöntemlerindeki gelişmeler sayesinde her 10 çocuktan 9’unun tedavi edilerek sağlıklı bir yaşam sürebilmeleri. Acıbadem Üniversitesi Çocuk Kalp Cerrahisi Bilim Dalı ve Acıbadem Bakırköy Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tayyar Sarıoğlu bu noktada erken teşhis ve uygun tedavinin anahtar rol üstlendiğine işaret ederek, “Doğumsal kalp hastalıklarında, çocukların yüzde 30’unun, doğumdan sonra ilk bir ay içinde tedavi edilmeleri gerekiyor. Bu nedenle ebeveynlerin bu hastalıkların belirtilerini tanımaları ve zaman kaybetmeden bir hekime başvurmaları çok önemli” diyor.

Anne veya babada varsa risk 2-3 kat artıyor

Prof. Dr. Tayyar Sarıoğlu anne veya babasında doğumsal kalp hastalığı olan bebeklerde hastalığın gelişme riskinin normal popülasyona göre 2-3 kat daha fazla olduğunu belirtiyor. Bunun yanı sıra akraba evlilikleri, hamilelik sırasında geçirilen ağır viral enfeksiyonlar, sigara ile alkol kullanımı, kullanılan bazı ilaçlar, röntgen ışınlarına ya da radyasyona maruz kalmak, diyabet hastalığı ve 35 yaşın üzerindeki hamilelikler, doğumsal kalp hastalıklarının diğer nedenlerini oluşturuyor. Ayrıca tüp bebeklerde ve Down Sendromu gibi bazı kromozom anomalisi olan bebeklerde de bu hastalıkların görülme riski yükseliyor.

Bu belirtileri asla atlamayın

Doğumsal kalp hastalığı ile doğan her 3 bebekten 1’inde doğumdan sonraki ilk 1 ay içinde çeşitli belirtiler gelişiyor. Prof. Dr. Tayyar Sarıoğlu doğumsal kalp hastalıklarında asla atlanmaması gereken başlıca belirtileri şöyle sıralıyor:

Bebeğin dudakları, ağız içi ve tırnaklarında oluşan morluk,

Çok sık solup alıp verme ve nefes alıp verirken kaburgalarda oluşan çekilme

Sık sık solunum yolu hastalığı geçirmek,

Emzirme sırasında emmek istememe veya emerken çabuk yorulma

İştahsızlık ve kilo almada güçlük

Çabuk yorulma

Doğumsal kalp hastalıkları bazı çocuklarda ise ilk yıllarda belirgin bir sinyal vermiyor. Bu durumda ilerleyen yıllarda çocukta çarpıntı, nefes darlığı, çabuk yorulma, egzersiz sırasında göğüs ağrısı gibi şikayetler gelişebiliyor.

Yüzde 90’dan fazla başarı sağlanabiliyor

Prof. Dr. Tayyar Sarıoğlu bugünkü teknolojik imkanlar, bilgi ile deneyim sayesinde en karmaşık ve en riskli kalp hastalıkları ile doğan bebeklerde bile yüzde 90’dan fazla başarı sağlanabildiğine dikkat çekiyor. Prof. Dr. Tayyar Sarıoğlu bazı kalp ameliyatlarında (kapalı kalp ameliyatları) akciğer- kalp makinasına ihtiyaç duyulmadan da onarım gerçekleştirilebildiğini belirterek, günümüzde uygulanan diğer yöntemleri de şöyle anlatıyor: “Belirli bazı anomalilerde göğsün yan tarafından yapılan küçük kesilerle (minimal invaziv ) kalbe ulaşılarak ameliyat gerçekleştirilebiliyor. Bu tür ameliyatlarda hastanede yatış ve iyileşme süresi çok daha kısa olabiliyor. Göğüs kafesinin iyi gelişmiş olduğu büyük çocuklarda, bazı anomaliler robotik cerrahiyle de düzeltilebiliyor. Bazı durumlarda girişimsel prosedür denilen yöntemlerle, kateter yoluyla ameliyatsız tedaviler gerçekleştirilebiliyor. Kalpteki bazı delikler bu yolla kapatılabiliyor, kapak ve damarlardaki darlıklar genişletilebiliyor, bazı damar açıklıkları ve anormal damarlar kapatılabiliyor ve bazen suni kapaklar yerleştirilebiliyor”

Daha anne karnında iken tespit edilebilir

Doğumsal kalp hastalıkları aslında hamileliğin 16. haftasından itibaren, fetal ekokardiyoğrafi ile anne karnındaki bebeğin kalbinin ayrıntılı olarak incelenmesiyle tespit edilebiliyor. Kalpte bir sorun görülürse bebek doğuma kadar yakın takip altında tutuluyor ve bu süreçte doğum sonrasında uygulanacak olan tedaviler planlanıyor. Prof. Dr. Tayyar Sarıoğlu bunun yanı sıra oksijen satürasyonu yönteminin de, doğum sonrasında ilk bir ayda doğumsal kalp hastalıklarının tespit edilmesinde önemli bir yardımcı tanı yöntemi olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam ediyor: “Doğumun ardından ilk 24-48 saat içerisinde her bebeğin oksijen satürasyonunun ölçülmesi çok önemli. Küçük bir prob ile bebeğin el veya ayak parmağından oksijen doygunluğunu tespit etmek mümkün olabiliyor. Oksijen değerinde bir sorun varsa ekokardiyografi yöntemine başvurularak bebeğin kalbi

BEBEĞİNİZDE BU BELİRTİLER VARSA…

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Giriş Yap

Antalya Kadın ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!