441 + 48 düşündürücü değil mi?
MHP kurultayı sonuçlandı, delegenin 725 oyuyla Devlet Bahçeli 6. Dönemde de genel başkan seçildi. Anlaşılan Devlet beyin yakın çalışma arkadaşları veya bir başka deyişle özel kadrosu seçim kazanmayı iyi biliyor. Devlet Bahçeli’nin aldığı 725 oy karşısında Koray beyin aldığı 441 oy ve de diğer aday Musavvat beyin aldığı 48 oy üzerinde, düşünmek lazım.
Delege tespitlerinde müdahale şansları olmamış bu adayların ve özellikle Koray beyin bu sayıda oy almış olması MHP için düşünülmesi gereken bir durum olmalı.
Bu durumda bazı illerde veya genel olarak, genel Merkezin kontrolünün zayıflamış olduğu görüşünü öne sürebiliriz. Bunca yıldır, her türlü tedbire rağmen, üst kurul delegelerinin belirlenmesinde gösterilen titizliğe rağmen, Devlet bey karşısında çıkan oyların sebebi araştırılıp, varsa yönetim yanlışlığı düzeltilmeli.
Yıllardır MHP seçimlerinde neler yaşanmadı ki, Alparslan Türkeş’in vefatı sonrası ilk yapılan kurultay, Ülkü Ocakları tarafından illegalite karıştığı iddiasıyla dağıtılmıştı. Sebep olarak genel başkanlığa aday olan Tuğrul Türkeş’in karşısında ittifak oluşturulması öne sürülmüştü. Sonraki kurultaylarda başka olaylar yaşandı, İlk kongrede adaylıktan Devlet Bahçeli lehine çekilen Ramiz Ongun aday oldu. Tabii karalamalarla muhatap olmak zorunda kaldı. Daha sonra Prof.Ümit Özdağ’ın adaylık sürecini izledik. Üyeliği olmadığı için aday olamayacağı ileri sürüldü, ajan olduğu bile ortaya atıldı.
4 Kasım kurultayında böyle şeyler olmadı, olmasına da gerek yoktu. Öteden beri bilinen delege tespit usulleri neticesi, kurultayda sıkıntı olmayacağı aylar öncesinden konuşuluyordu. Sonuçta demokratik bir kongre örneği sergilenerek Türkiye’ye örnek olundu. Artık bu demokratik seçim üslubunu, MHP il ve ilçe teşkilatları da benimsemeli.
MHP gibi başta Türk dünyasının ve dünyanın izlediği bir siyasi partide artık şaibelere, kuşkulara yer olmamalı. Küskünlükler bertaraf edilip gönül alma seferberliği yapılmalı. Hak eden herkes parti kademelerinde yer almalı. Hak etmeyen entrikacılar varsa tespit edilip gereği yapılmalı, ülke menfaatini önde tutanlara değer verilmeli.
Mümkün olurda yapılabilirse, tüzük değişikliğiyle demokratik, katılımcı ve herkesi kucaklayacak yapılar oluşturmalı. Herkesin izlediği bu parti, diğerlerine de pek ala örnek olabilir. Her zaman sandık koyarak hareket etmek, bir siyasi partinin itibarını yükseltir.
Sandıktan çıkana herkes şapka çıkarır. Seçilenle seçenlerin hepsi sandıktan çıkarsa ne küskünlük olur ne de dedikodusu.
Cengiz Savaşeri