3 Mayıs sulandırmaları
Zaman zaman her devletin başına geldiği gibi, devletimiz 69 yıl önce buhranlı bir dönem içindeymiş. II. Dünya savaşı koşullarında politika belirlemeye çalışan dönemin hükümeti ve devlet başkanı Milli Şef İsmet İnönü, bütün çabalarıyla Türkiye’yi savaştan uzak tutmaya çalışmış. Muvaffak da olmuşlardır.
Bu dönem Almanların Rusya topraklarına girip ilerlemeye çalıştığı dönemdir. Almanlarla ittifak halinde olan Türkiye’de Almanya’nın telkinleriyle aslen var olan milliyetçi, Türkçü, Turancı fikir akımları artmış.
Almanların asıl amacı, Orta Asya Türklüğünü de hareketlendirmektir. Ama savaşın seyri değişmiş, Ruslar Almanları püskürtüp Avrupa’ya doğru ilerlemeye başlar. Rusların ilerletişinden tedirgin olan Türkiye Cumhuriyeti hükümeti, Almanlar yüzünden kesilen Türk-Rus ilişkisini, düzeltmek için fırsat kollar.
Aranan fırsat, Hüseyin Nihal Atsız’ın Orhun dergisinde dönemin başbakanı Şükrü Saracoğlu’na yazdığı açık mektuplar olmuş. Sonrasında başta Nihal Atsız olmak üzere birçok Türkçü fikir adamı ve aydınlar 3 Mayıs 1944 de tutuklanmış. Bu siyasi manevra, Milli hırsları olan gençlik tarafından tepkilere sebep olmuş, yürüyüş ve nümayişler yapılmış ve hükümetin sert tedbirler almasına yol açmış.
Milliyetçi gençliğin tepkileri, Türkçülüğün ayağa kalkışı kabul edilerek, her 3 Mayısta anma programları yapılarak günümüze kadar TÜRKÇÜLER GÜNÜ adıyla kutlamalar yapılmaktadır.
Günümüzde 3 Mayıs denilince veya Türk, Türkçü Turancı denilince, ürküp geri duran kişilerin sayısı artmakla beraber, 3 Mayıs Türkçüler günü anma programları yapılmaktadır.
MİLLETİNDEN TARAF OLMAK olarak kabul edilen Türkçülüğün devşirme ve dönme güruhu rahatsız etmesi normal karşılanabilir. Türkiye’de yaşayıp farklı etnik köklerden olanların Türk’ten taraf olmalarına da ısrar edemeyiz. Ama sorulduğunda kendilerine MİLLİYETÇİ diyenlerin Türkçüler gününe yeni ad bulup Milliyetçiler günü demeleri bana tuhaf geldi. Son yıllarda ortaya çıkan ve milliyetçi kepenekle dolaşan bu kişilerin herhalde yukarıda anlattığım tarihi bilgileri zayıf. Bu arada, Antalya milletvekili olan Mehmet Günal’ın hakkını teslim etmek lazım, basın bildirisinde Türkçüler günü demiş. Yani sulandırmadan tarihi sözü kullanmış.
Dünyanın değişik coğrafyalarında, nerede Türk varsa oralarda Türklük adına faaliyetler yapılmakta. Türkçüler günü, Türk günü, yeni uydurulan Milliyetçiler günü gibi adlarda programlar yapılmakta. Bize düşen doğru bilgi vermek olduğu için, Türkçüler gününün tarihini anlatmak istedim. Yine de adı TÜRK olan her türlü faaliyetin desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Dünya basın özgürlüğü günü olan 3 Mayısta Türk adından, Turandan ( Türk Birliği) dem vurmak, ifade özgürlüğü sayılır herhalde.
Cengiz Savaşeri
