Türkiye, Kolay Ölümler Ülkesi!.
“Savaş mı var? Varsa bilek, biz de gidek, yoksa da bu çocuklar niye ölüyor?” Diyen teyze, ülkemizin içinde bulunduğu durumu en güzel şekliyle açıklıyor aslında. Bu çocuklar niye ölüyor???
Artık çözüm üretmek gerek, Türkiye kolay ölümler ülkesi oldu. Türkiye de yaşanılan ölümler kanıksandı. Oysa yaşadığımız bu olağan dışı olaylardan bir tanesini bile yaşayan bir Avrupa ülkesi olsa idi, tepkiler bambaşka olurdu. Türkiye’de ölümler niye kanıksandı ? Biz sizce neden her olağan dışı duruma karşı doğalmış gibi davranan bir ülkeyiz? İnsanımızın hayatı bu kadar mı basit?
Türkiye’de bitmeyen terör hayatı zindan etti, vatandaşın hayatını mahvetti, ekonomi ciddi ölçüde etkilendi ve daha da etkilenecek.
Sultanahmet olayı ile Türkiye’nin turizm gelirine ve Türkiye nin saygınlığına saldırıldı. Aslında saldırıda seçilen mekân, hedef alınan kitle ile Almanya bölgeye çağırılıyor gibi. Yani Almanya Suriye ye davet ediliyor, bu senaryonun İŞİD ile sınırlı olmadığı anlamına geliyor. Daha büyük hesap ve kitaplarla büyük senaristler iş başında.. İŞİD terörü yaptığı eylemlerle PKK’dan fazla öne çıktı.
Silahı satanlar ile barışı isteyenler aynı ülkeler ise burada başka oyunlar oynandığı kesin. Türkiye bölgedeki Avrupa ile ilişkisi olan devletlerin sahası olduğu için ülkemiz kullanılıyor gibi.
Tüm bunlar oluyorken toplumu bir araya getirecek katılımcı bir siyasi zemine ihtiyaç var. Ancak birbirini dinlemeyen, duymayan, söylenilen farklı fikirleri dikkate almayan bir siyasi zeminle bunu başarmak ne kadar mümkün? Devlet terörle mücadele ederken, farklı fikirler mecliste görüşülür ve konuşulur hale gelebilmeli.
Türkiye siyasetinde kimlikler ve ayrıştırma üzerine olmamalı, insan odaklı çözümler üretilmeli. İnançlara, düşüncelere saygı duyulmalı, toplumdaki kutuplaşmalar kaşınmamalı. İnançlı, inançsız, mezhep farklılıkları vs gibi pek çok kriter için ayrıştırma yapılmamalı, herkes birbirine saygılı olmalı. Baş örtüsü örtünce dindar insanlar, örtünmeyince de dindar olmayan insanlar anlaşılmamalı. Her kesin hayat görüşüne ve yaşam biçimine saygı duyulmalı.
Türkiye yıllardır dış politikayı iç politikaya malzeme yaparak iç siyasi popülaritesini korumaya çalışıyor. Oysa Türk diplomasisi, Türk Dışişleri’nin prensibi, Atatürk’ ün “YURTTA SULH CİHANDA SULH” sözüdür. Barışı yurtta ve Dünya da temin etmek bizim temel prensibimizdir.
nilhankirdi@hotmail.com
Yorumlar kapalı.