Bu tanımlama Prof. Yaşar Nuri Öztürk’e ait. 29. Nisan 2012 tarihli Yurt gazetesindeki köşe yazısındaki başlık; ‘En büyük küresel afet: Düzensiz Nüfus artışı’ idi.
1963 yılından bu yana çılgın nüfus artışının gerek ülkemiz, gerekse dünya için büyük bir felaket olduğunu söyleyen ve aile, toplum sağlığı konusunda büyük çalışmalar yapan bir derneğin Antalya şube başkanı olarak Sayın Yaşar Nuri Öztürk’e teşekkür ediyoruz.
‘Nüfus artışı insan sayısının artması demektir. İnsan sayısının artması doğayı tahrip eden olumsuzlukların da artması olacaktır. Bu zararlı artım, hem diğer canlıları hem de tüm canlıların ortak yaşam alanlarını tahrip etmektedir. Bugünkü 6 milyarlık nüfusu beslemekte yetersiz olmaya başlayan yerküre, 2020 de 9 milyarı aşacak nüfusunu besleyemeyecektir. O halde buna bugünden çare aramamak insanlığın intiharı demektir.
Türkiye’nin en hayati meselelerinden biri niteliksiz nüfus artışıdır. Kur’an, nüfusun sayısını öne çıkarmayı, bununla övünmeyi,bunu yarış konusu yapmayı putperestliğin bir görünümü olarak tanıtmakta ve açıkça kötülemektedir.İnsan meselesinde önemli ve güvenilir olan değerli, üretken insana sahip olmaktır, kelle çokluğuna değil’
Çok az bir bölümünü aldığım yazı; gerçekten yol gösterici uzun bilgilerle donatılmış ve bu hayati konuyu anlatmaya devam edeceğim cümlesi ile son bulmuş.
Sayın Yaşar Nuri Öztürk büyük bir din bilgini olmanın çok ötesinde, dünyanın tüm ivedi sorunlarına cevap arayan ve yol gösteren akademisyen. Tabiî ki bizim Sayın Öztürk’ü anlatmak ve takdir etmek gibi yanlışımız olmaz, ama yıllardır ülkemizdeki çarpıklıkları göstermek, yol açmak adına yaptıklarına, aydınlatmalarına ve özellikle bu yazıya teşekkür etmek istedim. Ve derneğimizin anlatmak için büyük mücadeleler verdiği bu kadar önemli bir konuda yaptığı tespitler ve konuya devam etmek istemesi bizlerin ne kadar doğru yolda olduğunu göstermekte. Gerçekten küresel bir afet olan nüfus artışına son yıllarda getirilen başka bir bakış açısının, aslında uzun vadede neredeyse dünyayı yok etme gibi bir tehlikesi olduğuna dikkat çekmek gerekiyor. Sadece karnı doyabilen kişi olmak, bu şekildeki yığınları halk olarak görmek insanın yaradılış amacına da terstir. Onuru ve gururu olan, üreten, hakça paylaşan, sömürülmeyen nüfus, derneğimizin nihai hedefidir. Bu hedefe giderken destek olan, yol gösteren, gönüllü olarak nefer gibi çalışan aklı, yüreği güzel tüm dostlara teşekkürler….
Sayın Öztürk’ün yazacaklarını da sizlerle paylaşmaya devam edeceğim..