Hilal uğruna can vermek
Türk milletinin binlerce yıldır uğrunda canını verdiği hilal için yapılan en önemli mücadelelerden biri, Çanakkale’de olmuştur.
Çanakkale Savaşları, Birinci Dünya Savaşı içinde, tarihin en kanlı bölümü olarak bilinir.
Osmanlı devleti, 21 Ağustos 1914 tarihinde Almanya ile, İttifak Devletleri safında yer almak üzere bir antlaşma imzalamıştı. Ancak bu antlaşma, Osmanlı Devleti’nin savaş hazırlıkları henüz başlamadığı için gizli tutulmuştu. Akdeniz’de İngiliz donanması önünden çekilen Alman ağır kruvazörlerinin, Çanakkale Boğazı’nı geçerek İstanbul’a gelmeleri büyük bir gerginlik yaratmıştı, çünkü Osmanlı Devleti, Boğazlar Antlaşması gereği boğazları tüm savaş gemilerine kapalı tutmak durumundaydı. Alman Donanması’na bağlı bu gemilerin Boğazdan geçişine izin vermek savaş nedeni sayılacaktı. Ancak Osmanlı Devleti, bu gemilerin Almanya’dan satın alındığını açıklayarak gerginliği ertelemiştir.
Çanakkale savaşının başlıca nedenleri olarak şunu söyleyebiliriz;
İngiliz ve Fransızların İstanbul’u ele geçirmek istemesi ve İstanbul’a giden yolun Çanakkale Boğazı’ndan geçmesi.
İtilaf devletlerinin Alman tehdidinde olan ve ekonomisi kötüye giden Rusya’ya gerekli yardımı götürmek ve Anadolu’daki yeraltı zenginliklerini ele geçirmek istemesi.
Bu hesapları yapan batılı güçler, ortaya çıkacak Anafartalar kahramanı Mustafa Kemal’i ve Türk milletinin vatana bağlılığını, kahramanlığını hesaplayamamışlardır.
3 dakikada bir siperlerde şehit olanların yerine öleceğini bile bile siperlere koşan Türk askerleri, aklın alamayacağı bir kahramanlık örneği sergilemiştir.
İşte vatan tehlikesi anında bu milletin nasıl direndiği, gereğinde birlik olabildiği, inandığı değerler için yani HİLAL için şehit olabildiği Çanakkale de ispatlanmıştır.
Çanakkale’nin şokunu uzun yıllar üzerinden atamayan Emperyalist devletlerin hafızalarına bir de askeri deha Mustafa Kemal yer etmiştir.
Tarih boyu bayraklarında sancaklarında kullandıkları hilali yere düşürmemek için canını veren bu milletin şehitlerinin ruhu şad olsun.
Cengiz Savaşeri