Devlet kurumlarında çalışan yüz binlerce memura,
üstleri tarafından, günümüzde ağır mobingler yapılıyor.
Nasıl mı ?
Üstü tarafından, masası, bilgisayarı alınır, öyle ortada bırakılır.
Kimse gıkını çıkaramaz.
Çünkü herkes, kendisine de bu davranışın yapılmasından korkar.
Odasında memura, müdürü tarafından, çaycım olacaksın denir.Memur kabul etmediği zaman, başlar mobinge…
Birimini alır elinden, ne halin varsa gör der, ortada bırakır,
ondan sonra kendisine biat edenlere, bunla uğraşın der.
Ya da farklı bir görüştesindir.
Müdür ya da Daire Başkanı, bunu öğrenir, seni alır, merkez dışı bir yere verir.
Her gün 3 saat yol gidersin, zamanında gidemediğin için,
hakkında her gün tutanak tutulur.
Gündüz arkadaşların, senden uzak durur, dışlar, bitmedi;
akşam mesai bitince, yol zulmü devam eder, eve gene 3 saatte varırsın.
Allah kahretsin dersin. Kendine kendine, isyan edersin…
işsizliğin kol gezdiği ortamda..!
Bitmedi, sabah 06:00 da kalkarsın, işine zamanında varmak için,
ama yol uzak olduğundan, gene işine geç varırsın,
gene laf ve tutanak tacizi ile karşılarşın…
Bu durum aylarca sürer. Ve bir hastalık sahibi olursun.
Derdine kimseye söyleyemezsin… Söylesen de bir şey değişmez ki..!
Sana mobing yapan üstünün, üstüne gitsen,evraklarınla haklılığını ispat etsende, kılını kıpırtmazlar.
Çünkü onlar arkadaştır, yarın benim üstüme çıkar, korkusu ile,
olaya yabancı kalırlar.
Bana dokunmayan yılan, bin yıl yaşasın mantığı güdülür yukarılarda…
Bir de belediye başkanı ile, o bürokratın, nasıl bir bağı olduğunu,
bütün bürokratlar bilir. Torpil yüksekse, aman boş ver, ucu bana dokunur denir.
Ezilsin memur, dayanamıyorsa, emekli olsun ya da istifa etsin denir.
Olmadı, ölsün kalp krizinden… Zaten fazla çalışan var denir.
Mahkemeye’ mi gitsin memur. Gitsin tabii… Bir mahkeme 6-12 ay sürüyor.
Bu süre zarfında, memur mobing baskıya, devamlı maruz kalır
ve mahkeme, memuru haklı bulduğu zamanda, memur alır, 3-5 kuruş para,
ama zulüm ve mobing, bir şekilde gene devam eder.
Şu an yasalar kamu’ da, Bürokrasi’den yana…Hepsi kral…
Memur’san üstüne yakın duracaksın. Eğer ki üstün memur arkadaşına,
haksız ve hukuk dışı mobing baskı yapıyorsa, yanında olacaksın.
0/0 71’ i, malesef şef ve benzeri ünvanları, böylelikle alıyor.
yapacak bir şey yok, sistem bu…
Kahramanmışsın, işi bitiricisin… Bunlar boş şeyler.
Eğer üstünü, pohpohlamıyorsan, çantasını taşımıyorsan,
laf vermiyorsan, gözün üstünde kaş’ın var derler, bir de saygılısın ama
dik duruyorsan, vay sen benle, aynı düzeydemisin diye,
başlanırsın mobinge, ben söylemiş olayım.
Bana bu konuda, çok şikayetler geliyor. En çok mobing, belediyelerde oluyor.
Çünkü siyasi çalışma ortamı… Bir telefonla, yapılan işler, tersine dönebiliyor.
Belediye başkanı zaten, bürokratlarını etrafından seçiyor.
Zeki olmaya gerek yok.
Dur yanında, o anda bir bürokrata ihtiyaç oluyor, oldun gittin…
Bir bakıyorsun, sekreterler, makam araçları… Bir elin yağda, bir elin balda…
Herkes sana el pençe… Maaş gani gani… Canın sıkılıyor…
Eh makamında da, imza atmakla zaman geçmiyor…
Bir bakıyorsun, personelinin bazıları, sana bilgi getirmiyor,
sadece işlerini yapıyorlar. İçinden, ulan bunlar bana neden ? el pençe durmuyor. Dur şunun birkaçı ile uğraşayım da, görsün mobingi…
Diğerleri hizaya gelsin der. Başlıyor psikolojik tacize…
İşte masasını alıyor, çalışma bilgisayarını alıyor.
Bu bürokrat için oyun ama, memur içinde, haysiyeti ve şerefi ile oynamak demektir.
Zaten yasalar, kendinden yana… Belediye başkanı ondan yana…
Belediye başkanı, kendi getirdiğine mi inanacak,
yoksa hayatında görmediği memura mı ?
Malesef kamu’da durum bu… Devlet’i ayakta tutan, 3 milyon memur.
Hepsi lise ve üniversite mezunu… Mobing yerler, susarlar…
Kıdem tazminatını, kamu işçisi olan arkadaşının, 1/4’ ünü alırlar, susarlar.
Emekli maaşını, işçi arkadaşının yarısı kadar alırlar, gene susarlar.
Bir de hükümet, 657’de, iş güvencesini, kaldırmaya çalışıyor.
Olmaz ki bu..!
Tamam o zaman, 3 milyon memura da, kamu işçilerine verilen haklar verilsin.
Maddi ve manevi olarak… Sendikaları, işçi sendikaları kadar güçlü olsun.
Bu konuda yasalar düzenlensin… ücretlerde, emekli haklarıda, işçiler kadar olsun…
O zaman kimse gıkını çıkaramaz.
Bir işçiyi işten çıkarmak, o kadar kolay değil…
O gün bütün her yerde işler durur, hayat felç olur.
Geri adım atılır. Özür denir.
Ama memur’ larda durum böyle değil… Sendika başkanlarıda memur, üstü var.
Bir yaptırım güçleri yok…
Memur’ lar işçiler gibi, topluca iş bırakıp, eylem yapmazlar.
Anında soruşturma geçirirler.
Malesef iş veto’sunu, bürokrasinin 2 dudak arasına verirseniz,
vay memurların haline…
Haksızlığa ve mobinge karşı gelen, 150-200 bin memur’da, artık susacak…
Bana ne, diyecek…3 milyon memur, bürokrasi ile yakın markaja geçecek…
Tam bir kölelik düzen olacak….
Huzur olmayacak, istifa edenler çoğalacak…
Emeklisi gelenler, anında emekli olacak…
Artık susan, robot 3 milyon çalışan olacak.
Öküzü makama koysalar, biat edilecek…
Ya bayan çalışan memurlar ne olacak, 2 dudak arasındaki düzende…
Milyonlarca bayan memuru, üstü ile yakın markaja ortamına sokmak,
çok tehlikeli…
Bayan memurlar, Çantamı taşıyacaklar ? İspiyonculuk mu yapacaklar.
Zaten onları yapan, milyonlarca erkek memur olacak…
Sonuçlarını düşünmek bile istemiyorum.
Zaten bürokratların 0/0 95’i, egosunu yenemeyen insanlar.
Ne oldum delisi… Piyangodan çıkan makam sahipleri…
Memurların iş güvencesini kaldırmak vefasızlık ve vicdansızlık…İki dudak arasına vermek, artık sizler yoksunuz demektir.
Aksine, Devlet’ ten e az alarak,
maddi ve manevi destek veren 3 milyon memurun, elinin kuvvetlendirilmesi lazım.
Yasaları, lehlerine çevirmek lazım.
Bu yakışır.
Tamam paralel yapıya ve PKK’ ya, aktif yardım edenleri, işten çıkarmak mantıklı…
Bu konuda, kimse bir şey diyemez.
Ama işini doğru yapan, milyonları cezalandırmak neden ?Eğer ülkemiz çok yavaş gelişiyorsa, bu memurların suçu değil, bürokrasinin suçu…
Ben bir evrağı, bir haftada imzalayan bürokrat biliyorum.
Nerden bilsin ki işi…Babası sayesinde, makamı olmuş…Ondan sonra o koltukta, yıllarca yasaları okuyarak, işin yavaşlamasını sağlıyor.
Ondan sonra, 3 milyon memura suç atılır.
Hükümet yetkilileri, bir kez daha düşünün…
Çok yanlış bir karar veriyorsunuz…
Memura iş güvencesini kaldırmak, her şeyden önce, vefasızlıktır.
Yıllarca beraber çalıştığın ve ayrılmaz bütün olduğun, kader arkadaşını, arkadan hançerlemektir.
Ve bana söyleyin… Sizin yeğenleriniz, torunlarınız ve akrabalarınız yok mu ?memur olarak çalışan… Ha şunu diyorsanız,
‘’bizim yakınımıza dokunanın, iki dudağını büzeriz.’’’ O başka…
Ama unutmayın ki… sizinde köşeye çekilme vaktiniz geldiğinde..! Biz ne yaptık diyeceksiniz. Ama iş işten geçmiş olacak..!
Bu yüzden fedakar memurunuza sahip çıkın…
Zaten mobing’ten tokat yiyorlar, bir de siz tekme atmayın..!Asıl, bürokrasiye bir el atın ki..!
makamlarını, babalarının çiftliği olarak görmesinler.
Yetkilerini kısıtlayın ki, memurlar mobing baskı ile uğraşmasınlar…
Kamuya huzur ve refah gelsin…
Yorumlar kapalı.