Sana olan kızgınlığım geçecek mutlaka, elbette sakinleşecek yüreğim ama kırgınlığım bitmeyecek! Ne kadarküçük, saçma ve aptalca bir sebeple beni kırdığını anlatsam, kuşlar bile kahkahayla güler.
Benim oyunumda, beni kurban etmene izin verişim, nasıl bir sınavdır? Hangi dersi öğrenmesi gerekiyorsa gönlüm, hep sınıfta kalışım aptallığımdan mıdır?
Şimdi içinde kocaman kırgınlıklar olan, paramparça olmuş ama artık kanamayan bir kalbe bakıyorum. Benim mi bu kalp? Şaşırıyorum!
Kendine ettiğini insanın, kim kime ediyor? Hiçbir suçun yok senin, sen sadece sensin. Senden bir başkasını yaratmaya çalışan, senin olmadığın biri olduğuna inanan benim. Ah şu hayatın saçma halleri, ah aklımın oyunları, kalbimin yanlış seçimleri!
Ben seni sevmiyorum aslında, sende olan bazı özellikleri seviyorum. O saçma detaylar için seni çekiyorum. Ben de deliyim herhalde, baksana sanki bir bardak süt için, evde inek besliyorum. Hem koynuma çıngıraklı yılan alıyorum, sonra soktu diye şikayet ediyorum.
Yok, yok, böyle olmayacak, ben gidiyorum! Artık pes ediyorum! Kabul ediyorum, hepsini ben yaptım, hatamı biliyorum. Bundan sonra ömrümde yeni bir sayfa açıyorum. Açamasam da, karar verdim eskisine sensiz devam ediyorum…..
Candan Ünal
Yüksek Topuklar Aşk & İlişkiler Editörü