USD38,39
EURO43,81
GBP51,58
BIST9.306,96
GR. ALTIN4.111,53
weather
16.7 °
Istanbul
İstanbul
Ankara
İzmir
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkâri
Hatay
Iğdır
Isparta
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak

Onkoloji Hastalarına Nasıl Davranmalıyız?

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Onkoloji Hastalarına Nasıl Davranmalıyız?

Kanser hastalarına nasıl yaklaşılması gerektiği konusunda bilgi veren Klinik Psikolog Mine Caner, hastanın temposuna ayak uydurmak gerektiğini söyledi. Caner, hastayı kısıtlamanın ve ona yasaklar koymanın yanlışlığına dikkat çekti. Hasta ve hasta yakınları ise kendilerine acıyarak yaklaşmanın ya da başka hastalardan örnek göstermenin morallerini bozduğunu dile getirdiler.

Kanser, günümüzde oldukça yaygın olan, hem hastanın hem de hasta yakınlarının hayatını alt üst eden bir hastalık. Bir yakınımız ya da arkadaşımıza kanser teşhisi konduğunda üzülüyoruz, destek olmak istiyoruz, ama çoğu kez ona nasıl davranmamız gerektiğini bilemiyoruz.

Denizli Onkoloji Gönüllüleri Dayanışma Derneği DENOG’da hasta ve hasta yakınları için terapi çalışmaları yapan Klinik Psikolog Mine Caner, hastaya konuşmak için alan açmak, istediği zaman onu dinlemeye hazır olduğunu göstermek gerektiğini söyledi. Hastayla empati yapmamız gerektiğini kaydeden Caner, “Onu konuşmak için zorlamayın, o an anlatmak istemeyebilir. Ama anlatmak istediğinde orada olduğunuzu, dinlemeye hazır olduğunuzu bilmesi çok değerlidir.” Dedi.

Hastaya Yasaklar Koymayın

Sen hastasın deyip elinden işleri almak yerine onun temposuna ayak uydurmak, ona da sorumluluk vermenin daha doğru olacağını ifade eden Mine Caner, “Hastaya yasaklar koymak, kısıtla getirmek doğru değil. Ona da alan tanımalıyız” diye konuştu.

Klinik Psikolog Mine Caner, yakınlarının hastalığını hastadan gizlemesinin de yanlış olduğunu belirterek, hastanın kendi bedeniyle ilgili bilgi almaya hakkı olduğunu dile getirdi.

Ah-vah ederek yaklaşmayın

DENOG Başkanı Nejla Aslan ise, hasta olan kişiye acıyıp “Ah-vah” ederek yaklaşmanın yanlış olduğunu ve moralini bozduğunu ifade etti. Kişinin ilk öğrendiğinde hastalığının ölümcül olduğunu ve hayatının sonuna geldiğini düşündüğünü kaydeden Aslan, “Ona yardımcı olmak istiyorsanız ‘Ne zaman ihtiyaç hissedersen senin yanındayım’ şeklinde yaklaşın. ‘Çok iyisin, üzülme’ dediğiniz zaman kendisini ve hastalığını önemsemediğinizi düşünebilir” dedi. Başkalarının hastalığından örnek vermenin ve mukayese etmenin de yanlış olduğunu kaydeden Nejla Aslan, “Herkesin hastalığının derecesi, kişinin vücut yapısı, düşünce yapısı birbirinden farklıdır” dedi.

Denizli Onkoloji Gönüllüleri Dayanışma Derneği (DENOG) üyesi hasta ve hasta yakınlarından bazılarının konuyla ilgili görüşleri de şöyle:

Ölen tanıdıklarınızdan Örnekler Vermeyin

Emel Kırlıoğlanlar:

Hastalığımı ilk duyduğumda çok üzüldüm. O dönemde hasta olan ama iyileşme sürecinde olan bir arkadaşım vardı. O bana destek oldu. Onun iyi olduğunu görmek bana da moral oldu. Kemoterapilere beraber gittik. Daha çok rahatladım. Öleceğimi hiç düşünmedim. Ama bir keresinde bir ev gezmesine gitmiştik. Ev sahibi “Filan akrabam kanserden öldü” diye örnek verdi. Bu beni çok üzmüştü. Bunlar duymak istemediğimiz şeyler. Özellikle ‘Yazık’ kelimesi çok moral bozucu.

Grip Gibi Diyerek Küçümsemeyin

Yurdanur Coşkun:

Arkadaşlarım bana geldiğinde ‘Bu konuyu hiç açmayalım, konuşmayalım’ dedikleri zaman sinir olmuştum. Yaşadığımı o anda anlatmak istedim. Ama başka hastalardan örnek vermeye başladıklarında da kızmıştım. Bunu yaşayan benim, ben anlatayım, beni dinleyin öyle değil mi? Onkoloji hastalarına acımasınlar, ama umursamıyormuş gibi duyarsız da kalmasınlar. Hiç değer vermiyormuş gibi, önemsemiyormuş gibi hissedebiliriz. Bir de sözde moral vermek için hastalığı küçümsedikleri zaman‘Grip gibi’ dedikleri zaman kötü oluyorsun. Tedavimiz 1 yıldan fazla sürüyor. Kemoterapi için sürekli hastaneye gidip geliyoruz. Bazen damar bulunamıyor, kolumuz kanıyor, acı çekiyoruz. Kolay bir süreç değil.

Hastalığıyla İlgili Sürekli Sorular Sormayın

Gülhan Aydoğan:

Kanser hastası olan yakınımıza her zaman nasıl davranıyorsak öyle davranmalıyız. Kendisisine ‘Yapabileceğim bir şey var mı?’ diye sorabilirsiniz. Hastalığıyla ilgili sürekli sorular sormak, aşırı üzerine düşmek doğru değil. Ama sanki hastalık hiç olmamış gibi konuyu açmamaya çalışmak da yanlış.

Değer Gördüğünü ve Yalnız Olmadığını Hissettirin

Leyla Bektaş:

Onkoloji hastaları genellikle kanserden bahsetmek istemezler, irdelemeyi sevmezler. Empati kurmaya çalışmak, onları anlamaya çalışmak lazım. Hastanın bu süreçte kendini yalnız hissetmemesi önemlidir. Sevildiğini, değer gördüğünü ve yalnız olmadığını hissetmelidir. Moral bozucu söylemlerden kaçınmalıyız.

Onkoloji Hastalarına Nasıl Davranmalıyız?

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Giriş Yap

Antalya Kadın ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Reklam Engelleyicisi Tespit Edildi

Sitemize katkıda bulunmak için lütfen reklam engelleyicinizi devredışı bırakın.