Yeni ve Güçlü TÜRKİYE.
Anadolu,kökü mazide gözü atide bir hilal burcudur. Bu diyar bir kutlu belde olup misyonu buluşturmaktır,farklılıkları tevhid sancağı altında zenginlik anlayışına tebdil etmektir.
Anadolu’yu tarif etmede kelimelere hudud yoktur.
Her rengin,cimin,şeklin,dinin,mezhep,dilin yaşayışın,geleneğin,kültürün hasretle kavuştuğu bir mozaiktir.
Asırları aşan kadim medeniyet birikimiyle tarihin her döneminde ve zemininde etkisi fazlaca hissedilmiş bu belde esasında bir merkez hüviyetindedir.
Tarihsel bağlamda değerlendirildiğinde geniş bir coğrafi alanda asırlar hükmeden bir yapının devamı olarak TÜRKİYE,soğuk savaşın en kırılgan dönemlerinde siyasi şartların’da gerektirmesiyle çeşitli ittifak arayışlarına girişmiştir.
Batı güvenlik şemsiyesi altında kendini konumlandırmasıyla’da günümüze kadar süren (eksen meselesi ) bir tartışma konusu olarak süregelmiştir Şu iyi bilinmelidir’ki TÜRKİYE’nin Jeostratejik ve Jeokültürel konumu gereği yalnızca bir merkezle ilişkilendirilmesi potansiyelinin anlaşılmamasına sebep olacaktır.
TÜRKİYE,stratejik derinliği gereği bir Avrupa ülkesi olduğu kadar aynı zamanda bir Ortadoğu ülkesidir.
Öte yandan Kafkas ve Balkan coğrafyalarının kesişim hattında yer alması münasebetiyle’de hem bir Kafkas hem’de bir Balkan ülkesidir.
Dolasıyla TÜRKİYE’yi tek bir merkez üzerinden değerlendirmek siyasi parametreler açışından yanlış olacağı gibi yapılacak analizlerde’de tam ve doğru bir TÜRKİYE okumasına fırsat vermeyecektir.
TÜRKİYE son yıllarda,son günlerde Rusya-Ukranya Savaşı geliştirdiği çok boyutlu stratejileriyle küresel sistemin ayrılmaz bir parçası olduğu gerçeğini çeşitli çevrelere hatırlatarak kurulan denklemlerle yerini tayin etmiştir.
Farklı coğrafyalarla geliştirilen siyasi,askeri,ekonomik ve kültürel ilişkiler şüphesiz tarihsel sorumluluğunun ve aidiyet hislerinin doğal uzantısıdır.Çünkü ülke olarak =Sınırlarımız maddi olanın ötesindedir.
Dolasıyla TÜRKİYE,bölgesel ve küresel alanda hakimiyetini pekiştirmek için insanı temelde çok boyutlu ve çok yönlü ilişkiler geliştirmek ve var olanları’da derinleştirmek zorundadır.Saygılarımla