KADIN YARI
Antalya saat kulesinden batıya ilerlendiğinde, üzerinde köprü bulunan kışın ortasından bir derecik akan uçurum vardır. Yerli halk buraya “kadınyarı” demektedir. Efsaneye göre, bölgede yaşayan Tevetoğulları; kadınların bağışlanamaz bir suç işlediklerinde, acımasız bir cezadan yanadır. Suçlulukları kesinleşmiş kadınlar, kısa bir yargılamadan sonra,içinde bir de zavallı kedi konulan çuvala sokularak, denize atılırlarmış. Günahkar kadınlar; cezalarını bu korkunç ölümle öderlermiş. Çuvala kedi konmasının nedeni ise kedinin de nankör bir yaratık olmasının o dönemde kabul görmesiymiş.
Efsane; eski çağlardan beri söylenegelen, doğa üstü varlıkları, olayları konu alan hayali bir öykü, kulaktan kulağa gelen söylence diye açıklanır. Ancak o çağın ve toplumun değerlerini de içinde barındıra gelmektedir.
Bu efsaneler günümüz töre cinayetlerini düşünmeye götürmedi mi sizce? Tarih ile günümüz yaşantılarını, kültür ve geleneklerimizi düşünmedi mi?
Kadın…. Kadın suçlu ise, cezası ölümdür. Töre böyle der… Ya bir ırmak kenarında ya kuytu bir köşede işi bitirilir. Ya zehirlenir… Ya da kendi kendine cezasını vermesi sağlanır (intihara zorlanır). Ya da taşlanarak öldürülür açık açık. Acımasızca tek kurşun beynini dağıtır ya da… Ya da lar çoktur.
Ama Erkek adamdır, yapar…
Dert etme, erkek adamın başına gelir böle işler, denir. Sonuçta; Erkek…Erkektir… ?
