SEN ERKEKSİN HELÂL OLSUN, KOÇUM!!!
Evet işte yine ve yeniden üstelik ne de son olacak bir vahşet.. Bugün Özgecan, ondan önce diğerleri, diğerleri ve diğerleri… Kadına yapılan zulümde Dünya sıralamasında 3.ülke olmak gibi bir üstünlüğümüz var.
Nedir bu kadar erkek egemen sistemin sırrı? Neden bu kadar FEODAL bir toplum haline geldiğimizle ilgili söyleyecek çok söz var. Hep duyduğumuz erkek yapar zihniyeti. Erkek hovardalık yapar, erkek flört eder, erkek istediği gibi davranır ama unutulan yaptığı hovardalığı flörtü de yine bir kadınla yaptığıdır. Yaşamımız boyunca kız çocuğu ile erkek çocuğuna doğduğu andan itibaren farklı davranış ve yetiştiriliş biçimi, erkeğin kadının sahibi olduğu bilinci ve erkeğin birinci sınıf insan olduğu bilinci vs vs vs.. Şimdi ise sonucu görüyoruz ekileni, ektiğimizi biçiyoruz. Toplumsal gelenek, görenek, namus mamus artık aklınıza her gelenle kadının sahibi erkektir, erkek istediği kadına sarkabilir, sözle veya fiziksel tacizde bulanabilir bunun ayırdını da neye göre varır? Bazı aymazlara göre kılığı, kıyafeti, bakışı bu eyleme maruz bıraktırıyor yani kadın erkeği o eyleme yönlendiriyormuş. Yazıklar olsun size…
Buradan haykırıyorum “ERKEK, KADININ SAHİBİ DEĞİLDİR”.. Kadın, özgür Kadın ve toplum temasıyla sizlerle olan www.antalyakadin.com haber sitemizde bu olayları, haberleri sürekli sizlerle paylaşıyoruz. Amacımız hep bu çirkin olaylar nedeniyle toplumu duyarlı kılmak, insanları kadına ve topluma saygıya davet etmektir.
Devlet hükümet, tv ler, basın, mecbur kılınsın ve insanlar artık eğitilsin. Tüm bu olanlar için tedbir almak zorundasınız, şuanda tedbir almak zorundasınız. Orduya da sesleniyorum eğitin bu erkekleri bu erkeklerin problemidir, askere giden her erkek orada kadınlara şiddet, taciz, tecavüz ve kadının ikinci sınıf insan olmadığı konusunda eğitilmelidir. Diyanet bu işi çözebilir. Şu anda şu sırada ben bu satırları yazarken dahi bu ülkede kadına şiddet, taciz, tecavüz, katledilme var..
Bu ülkede ensest ilişkiyle zarar görmüş yüzlerce binlerce kadın,kız çocuğu var. Kırsal kesimde erkeklerin ilk cinsel ilişkileri hayvanlarla olmaktadır. Böyle bir olaydan sonra kadın ha hayvandır, ha insandır erkek için.. Kısa etek giymiş giyimi farklıymış ne yazar eve kapatsan ne olacak evde babası kardeşi akrabası taciz eder. Okulda öğretmenin tacizi yok mu?, ya üniversitelerde ??, iş yerlerinde?? Her yerde, her yerde, toplumun her yerinde..
Rabbim ÖZGECAN’ın ailesine ve geçmişte yitirdiğimiz nicelerinin ailelerine sabır versin. Bu fiili işleyenlerde hak ettiğini yaşasın..
Şimdi bir alıntı ve erkeğe bakışımızı çok doğru anlatan bir yazı ile sözüme nokta koyuyorum.
Kadın hamile.
Bebek erkekmiş.
Aile mutlu, çok mutlu.
Bebek doğdu, pipisini amcalara gösterdi.
Amcalarda bayram sevinci. Dünyanın en gerekli organını gördüler çünkü.
Bebek terledi, çırılçıplak soydular, evde, misafirlikte, mahallede böyle gezdi. Bu hakka sahipti çünkü pipisi vardı.
Bebek biraz büyüdü. Sünnet olacak. Davullar, zurnalar, hediyeler… Çocuk düşündü:
“Sanırım bu çok önemli bir organ..”
Çocuk bunu aklının en karanlık köşesine yazdı.
Üç beş güzel kız var gittikleri yerde, annesi babası dedi ki:
“Hangisini alayım oğlum sana?”
Çocuk düşündü:
“Sanırım karşı tarafa sormaksızın seçme hakkım var.” Dedi
Çocuk bunu aklının en karanlık köşesine yazdı.
Çocuk acıktı, sofrasını varsa kız kardeşleri ve annesi hazırladı. Yemek bitince topladılar.
Çocuk düşündü:
“Sanırım kızlar/kadınlar bana hizmet etmekle yükümlü.” Dedi
Çocuk bunu aklının en karanlık köşesine yazdı.
Kalabalık bir yemek daveti, herkes masaya sığamayacak. Erkekler ve yaşlılar masaya oturdu. Çocuğu da masaya oturtturdular. Annesi ve varsa ablaları yerde oturuyordu.
Çocuk düşündü:
“Sanırım önemli olan erkeklerin konforu.” Dedi
Çocuk bunu aklının en karanlık köşesine yazdı.
Servis yapılacak, önce erkeklere yemek verildi, erkekler yardım etmedi.
Çocuk düşündü:
“Sanırım öncelikli olan erkeklerin karnının doyması.” Dedi
Çocuk bunu aklının en karanlık köşesine yazdı.
Çocuğun kız arkadaşı oldu.
Bütün sülale duydu. Herkesin ağzı kulaklarında. Densiz bir amca:
“Neler yapacan bahim gızlaraa” dedi.
Çocuğun anne ve babası:
“Oğlumdan iyisini mi bulacak?” dediler.
Çocuk düşündü:
“Sanırım en iyisini hak eden benim ve bu yüzden kızlara rızayla ya da rızasız istediğimi yapabilirim.” Dedi
Çocuk bunu aklının en karanlık köşesine yazdı.
Çocuk büyüdü, arkadaşlarıyla dışarı çıktı, gezdi, eğlendi. Eve geç geldi, paşalar gibi karşılandı. Kız kardeşi eve geç geldiği için azar işitirken, dövülürken.
Genç düşündü:
“Sanırım eve istediğim saatte girip çıkabilirim.”
Genç bunu aklının en karanlık köşesine yazdı.
Kavga etti, ağzı burnu kan içinde.
Annesi, babası:
“Koçum benim, helal olsun” dedi.
Genç düşündü:
“Sanırım güçlüyüm ve sorunlarımı bu şekilde halledebilirim.”
Genç bunu aklının en karanlık köşesine yazdı.
Genç büyüdü.
Ama bir türlü bir türlü adam olamadı.
Ve aklının karanlık köşesine yazdıklarını uygulamaya koyuldu…
nilhankirdi@hotmail.com